Anton çehov'un 19. yy'ın sonlarına doğru kaleme aldığı, çarlık rusyasının yıkılma döneminde bir ailenin yapısını, bireyler arası iletişimsizliği ve daha birçok konuyu gayet iyi yansıtmış olan tiyatro oyunu.
Bazı eleştirmenlere göre çehov'un dönüm noktası olarak kabul edilen bu oyunun finali de insanı derinden etkiler.
özellikle geceleri ve sabahın göründe bağıran tatlı hayvanlardır. ha uykunuzdan eder ama gene de kızamam nedense. kışları özlerim onları çok dolanmazlar etrafta. yazları da bıktırırlar bazen ama. garip bir sevgi bendeki.
normalde yumuşakçalarla beslenen fakat insan eliyle hamur işine alıştırılmış cesur kuşlardır. Ek olarak genel ölüm sebepleri arasında, insanların denize attıkları plastik atıkları yemeklerine bağlı olarak yaşadıkları mide hastalıkları sonucu ölmeleri geniş bir yer kaplar.
Anton çevhov'un kaleminden bir tiyatro oyunudur.
bir de martı Jonathan vardır.Richard Bach öykü tadındaki eseriyle, martı Jonathan Livingston üzerinden, sınırları aşmak için çok çalışmak gerektiği mesajını verir.
istanbul Şehir tiyatrolarının bu sene revize ederek sahnelediği oyundur.
Sıkıcı taşra hayatında boğulmuş şehre gitmek için çıkış yolları arayan hayatları anlatır.
Çehov'un klasikleşmiş başyapıtları aradındadır.
Perde açıldığında sizi oldukça özenle hazırlanmış bir sahne karşılıyor, dekorlar harika.