o kadar zenginlik ve lüks içinde hiç mutlu olarak yaşamadığını düşündüğüm Fransız kraliçesidir. onu halkın gözünden düşüren ise yapmadığı halde yapmış gibi suçlandığı olaylardır. tek bir olay değil pek çok suçlamadır. yani yaşamı pek güzel olmayan ve belki de o ölümü hiç hak etmeyen bir kraliçe.
fransız ihtilali ile birlikte idam edilen avusturyalı kraliçe. aç olan halka ithafen ''ekmek yoksa pasta yesinler'' sözüyle tarihe geçmiştir. hayatı boyunca deniz görmemiştir. zira suç kendisinde değildir sarayda resmen tutsak hayatı yaşamıştır.
Lise de bi piyes de bu bayanin kesilmis kafasi bendim, evet, fransizca dersi icin duzenlenmis bir piyes di, komik ve eglenceliydi. Kocaman beyaz peruklu, kirmizi ruj lu madame marie antoinette.
fransızların başından geçen en büyük faciadır. işin ironik tarafı bizim ülkemiz bu faciayı 207 yıl sonra geçirmiş olması. bu olay bile bizim avrupadan ne kadar geri olduğumuzun başka bir örneğidir.
sanat tarihi dersinde avusturyalı türkçe bilmeyen hocamızın önerdiği özellikle mekan ve kullanılan kıyafetler bakımından oldukça sanatsal bulduğum bir coppala filmi.
14 yaşında evlenip, 19 yaşında kraliçe olmuştur. 38 yaşındayken Fransız Devrimi esnasında "Vatan hainliği" ile suçlanarak giyotinle idam edilmiştir. bugüne dek birçok filme ve belgesele konu olmuş bir tarihi karakterdir. son sinemaya aktarıldıgı film ise Amerika'lı yönetmen Sofia Coppola'nın yazıp, yönettiği 2006 yapımı marie antoniette filmidir. film en iyi kostüm dalında Akademi ödülüne (Oscar) uzanmıştır. bu filmin bazı sahneleri Versay Sarayı'nda çekilmiştir. filmde kraliçeyi Kirsten dunst canlandırmıştır. amerika Birleşik Devletleri'nin Ohio eyaletindeki Marietta kenti ismini Marie Antoinette'den alır.
tarihin en cesur kadını olan marie antoinetteden bahseden tanımdır. tarihin en cesur kadınıdır fransa kraliçesi ve avusturya arşidüşesi josephe jeanne marie antoinette von habsburg-lorraine annesi avusturya, macaristan ve kutsal roma imparatoriçesi maria theresa babası kutsal roma imparatoru ı. franzdır. ilk önce saraya girdiğinde louis xv'in metresi madam cecilia loise du barry'nin entrikalarını cesurca engellemiş ve yükselmiştir. kraliçe ekmek kıtlığında ''kendi bahtsızlıklarına rağmen bizlere böylesine iyi davranan bu insanları gördükçe, onların mutluluğu için kesinlikle daha sıkı çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. bu gerçeği kral da görmektedir. kendi adıma konuşmam gerekirse, taç giydiğim günü yüz yıl bile yaşasam da hayat boyu unutmayacağım'' demiştir. oğlunun bebekken ölmesine rağmen cesaretini kaybetmedi ve halkın tekrar refaha kavuşması için çıkarcı aristokratlara karşı mücadele etti. kocası kral xvı. louisi etkileyerek halkın dertlerini dinlemesi için bütün muhaliflere ve tehditlere rağmen sınıflar parlementosunu toplatmayı başardı. velihat oğlunu kaybedince kral depresyona girdi kraliçede kralın iyileşmesi için her ne gerekirse yaptı muhaliflerin ''kraliçe kendi oğlunu zehirletti'' iddialarına karşı kral karısından uzaklaşmaya başlayınca kraliçe hala cesaretle kocasını teselli etmeye devam etti. 14 temmuz 1789 günü bir grup kral karşıtı bastil hapishanesine yürüdü kral buna şaşırıp dük liancourta ''bu bir isyan mı?'' dedi dük ona ''hayır bu bir devrim ''cevabını verdi işte bu anda kral ve soylular bir panik havasına kapıldı. saray soyluları ve saray çalışanlarının neredeyse yarısının fazlası, kraliçenin kayınbiraderi kont d'artois yurtdışına can havliyle kaçtı kontes de polastron da isviçreye kaçtı. versailleste kalan cesur kraliçe marie antoinetteydi. çocukları, muhafızları ve hizmetkarlarıyla sarayda isyancılara karşı korkmadan kaldı ve fransanın büyük imparatoriçesi olduğunu kanıtladı. kralı terk etmeyen tek insan oydu. 5 kasımda kalabalık isyancı ordusu versaya doğru yürüyüşe geçti kral kaçmak isteğini kraliçeye iletti fakar marie antoinette ''Ben fransanın kraliçesiyim annem avusturya imparatoriçesi babam kutsal roma imparatoru ben avrupanın en güçlü kadınıyım bir isyancı ordusuna değil bütün dünyaya direnebilirim'' cevabını verdi. sabah erken saatte büyük isyancı ordusu kraliçenin muhafızlarını öldürüp saraya girdi. kralın yatak odasını işgal ettiler kraliçe çocuklarını sarayda başka bir odaya kaçırıp oraya kilitledi. sonra kalabalık saray avlusunda toplandı ve kraliçe aleyhine slogan atmaya başladılar. marie antoinette fransa kraliçesi bir kaç askeri ve iki çocuğula avlunun balkonunda isyancıların karşısına çıkarak şunları söyledi ''yüce fransız halkının vatandaşları sizleri selamlarım ben sizin kraliçenizim ve size hiç bir şey yapmam siz ölmemi isterseniz ölürüm yaşamamı isterseniz yaşarım'' bunu duyan bir kaç isyancı kraliçenin cesaretine hayran kalıp ''yaşasın kraliçemiz'' diye kraliçeyi selamladı. kalabalık onu tutuklayıp bir hapishaneye hapsetti avusturya elçisiyle görüştüğünde elçiye ''üzülmeyiniz halkım bana zarar vermez'' dedi. kendisini bir isyancı mahkemesi yargıladı onu hakaret ve küfür edip aşağalayarak yargıladır.
hatta ona kendi öz oğlunu cinsel taciz edip öz oğluyla beraber olduğu suçlaması yaptılar. soruyu yanıtlaması için baskı yaptıklarında "eğer yanıt vermediysem bu, bir anneye yapılan böyle bir suçlamayı, doğanın kendisinin bile yanıtlamayacağındandır" cevabını verdi. sonunda idamına karar verildi giyotine giderken giyotine baktı ve yanındaki papaz kendine bu an madam, cesaretinizi kuşanmanız gereken andır" dedi cevap olarak kraliçe "cesaret mi? tüm sıkıntılarımın sona ereceği bu an, cesaretimin yüzümü kara çıkaracağı an değildir" dedi. idam edilirken yanlışlıkla celladın ayağına bastı ve şöyle dedi ''affedin efendim, istemeden oldu belki tanrı katillerin canını acıtmamı istemiştir''. cellatla dalga geçtiği için ceza olarak çırılçıplak soyuldu. öldürüldü ve kellesi ağlayan ve üzüntü çığlıkları atan kalabalığa gösterildi.
nişantaşında satılan, haftalık taze çikolata üreten, çikolatasını belçikadan getirten, el yapımı enfes çikolataların satıldığı çikolata dükkanı. küçük, iki katlı kutu içerisinde satılanları 30 tl'dir*. ancak mutlaka alıp tadına bakılmalıdır.