tanıtımı oldukça iddialı olan kitap.. tabii bu kadar iddialı olması satışları artsın diye yapılan bir pazarlama taktiği de olabilir ki muhtemelen öyle ama 41 ülkede 22 milyon satması da düşündürmüyor değil.. neyse muhtemelen alıp bakacağız nasıl diye.. bir de serinin ilk kitabı imiş..
stieg larsson'un milenyum serisinin ilk kitabı. bir gazeteci ile bilgisayar meraklısı bir kızın büyük şirketler ve kişilerle olan mücadelesini anlatıyor. yeni dünya düzeni ve kapitalizme bol bol göndermeler var. filmi de var bunun.
isveçli Yazar Stieg Larsson'un yazdığı Ali Arda'nın dilimize çevirdiği pegasus yayınları'ndan çıkmış kitabın adı. Kitap, bir seri olacağı belli olan Millenium'un ilk kitabı. Gazetelerde yazılanlar gerçeği yansıtıyorsa kitap şu anda 41 ülkede 22 milyondan fazla satmış durumda.
kitap hakkında yapılan yorumlara bakıldığında soluksuz okunan bir kitap olduğu anlaşılıyor. ve insanda neden yazarın ölmeden önce yaptığı son işler bu kadar popüler oluyor diye bir düşünce oluşturuyor.
stieg larsson' ın, 2009 da pegasus yayınlarından çıkan milliennıum serisinin ilk kitabı olan ejderha dövmeli kız bir yudumda okunan bir polisiye.
başarılı ve güvenilir bir derginin sahibi olan mikael blomkvist.. zeki ve sıradışı lisbeth salander.. ve bu ikilinin vagner ailesinin sırlarını açığa çıkaran yolculuğunu konu alır roman. aynı zamanda blomkvist bütün olanların sonunda hala dergisini ve adını temizlemeye çalışır.
kitabın 2009 da çekilmiş filmi romandan güzel ama yetersiz bir uyarlama. yine de okurken tasarladıklarınızı ekranda görmekte de fayda var.
serinin diğer kitapları da okumaya değer diye ümid ediyorum.
Stieg Larisson adlı isveçli bir yazarın öldükten sonra ünlenmiş ''Millenium'' serisinin ilk kitabıdır.Harika bir kurguyla yazılmış, insanı sürükleyen anlatımıyla dikkat çeken bir gerilim romanıdır.Yazar arkasında gerçekten büyük bir miras bırakmıştır.Mutlaka okunması gereken bir roman.
filmi izleme fırsatı henüz bulamadım ama harika bir kitap olduğu gerçektir. bahsedilen kızdan çok etkilendim, kendimden bir şeyler buldum. polisiye sevmeyen şahsım buna bayıldı, o kadar diyeyim.
isveç dilinden türkçemize çevirecek olursak orjinal adı kadınlardan nefret eden erkekler'dir. zekice yazılmış ve kurgulanmış okunması gereken şahane bir kitaptır aslında kendisi merhum yazarın insanlığa bıraktığı mirasıdır.
stieg larsson'un müthiş zevkli macera, polisiye türünde kitabı. okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamanız mümkün değil. millenium serisinin birinci kitabıdır. ikinci kitabı ise ateşle oynayan kız. en az birincisi kadar sürükleyici kitap. üçüncüsünün çıkmasını heyecanla bekliyorum. Yazarı genç yaşta ölmüştür. isveçlidir. gazeteci kökenlidir.
sabahtan akşama kadar okuyup bitirdiğim, daha ilk başlarda sonunu okumamak için direndiğim harika kitap. Maalesef yazarı kitabının başarısını görememiştir.
ejderha dövmeli kız olarak türkçe isme sahip kitap. aynı isimle çekilmiş müthiş bir de film vardır.
--spoiler--
kitabı okumadım ama filmi izledim, çok iyi bir kurguya sahip. zaten yorumlardan kitap uyarlamaları arasında en iyilerinden diyor. hollywood içine etmemiş olması sevindirici. ana dilinde izlemek lazım.
--spoiler--
notum : 8/10
ilk 50 sayfası çok karışık geldi tabi uyuşuk kafayla dikkate almadan okursam..sonra yani 51.sayfasından itibaren ne olduğunu anlamadım ve her şey artık çok geçti kitap açılmış 100lere doğru ilerlenebilmişti.artık bırakmak ne mümkün.geceye kadar kuru ekmek ,su bir sandalye okumaya mahkumdum.
amacım abartmak değil.sakin ve müthiş kurgulu bir eser ,okunmaya değer .
hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan biri. kapaktaki kızın omzunun seksiliği bir yana, ana karakterin marjinalliği beni benden aldı. o avukatın göbeğine yaptığı dövme ise en vurucu noktasıydı. kendine tecavüz ederek ruhunda kapanmayan bir yara bırakmanın en güzel cezası belki de ,ruhsuz bir adamın ruhen acı çekmeyeceğini varsayarsak, vücuduna silinmeyecek bir ben bir domuzum pezevengim yazmaktı.
kitabı alıp aylarca sonra okurum nasılsa dedikten sonra aniden filmini izleyerek hepten şaşırmama sebep olan kitap. filmi kitaba aktarsalardı aradaki kopuklukları saymakla bitmezdi ayrıca filmin isveç diliyle yayınlanmış olması da ilginç olmuş. hapse girmek üzere olan gazeteci mikael blomkvist ile ona yardım eden gizemli, asosyal, uyumsuz, dövmeli hacker kız lisbeth salander, kırk yıl önce ortadan kaybolan harriet vanger'in izini sürerken bir dizi cinayeti açığa çıkarır üstelik katil aileden biridir ve filmin sonunda hiç umulmadık bir sürpriz olur. ayrıca esas oğlan fena halde yiğit özşener'e benzemektedir izlerken her defasında gözümde o canlandı durdu.