her dinlediğimde aklımı alıyor be. çocukluğumda ablam söylerdi. günümüz çocukları çok talihsiz bence. tadı olan ne varsa yetişemediler. bir süper baba izleyemediler mesela, ikinci bahar'ı göremediler. ne büyük kayıp.
bu türküyü dinleyen kimi anlama/algılama özürlü yazarlar, türküde cezaevi yaşantısının övüldüğünü sanmaktalar.
oysa tam tersi bu türkü mamak tutsaklarının dışarıya ve de özgürlüğe olan özlemlerini anlatmaktadır.
adam; -ne güzeldir yollarda olmak şimdi!... diyor, daha ne desin?!...
4 yıl orada okudum.
orada büyüdüm daha doğrusu.
eğer mamak ı hiç bilmemiş olsaydım ve bu şarkı sayesinde duymuş olsaydım gidip görmeyi çok isterdim. uzun araba yolculukları yapıp "ne güzeldir yollarda olmak şimdi" diye diye mamak a giderdim.
gerçeği biliyorum oysa. cezaevini, tutsakları, şirin olmayan gecekondu evlerini, her belediye seçimlerinde kırılıp tekrar yapılan asfaltları.... insanlarını...
ama mutluyken, mutsuzken hiç farketmeden hep bu şarkıya koşuyorum.
avareyim, asudeyim, yorgunum, bilmiyorum bu şarkıya neden vurgunum*
Mamak ceza evi avlusunda, tutukluların üzerine aç köpeklerin bırakıldığını, tam bir can pazarının yaşandığını, insanların kanlar içindeyken Raci Tetik'in keyifle sigara içtiğini, yemeklere özellikle pislik atıldığını, gecede beş kez demir kapıları döverek insanları uyutmadığını kaç kişi biliyor? Mamak şarkısı orada yatanlara komik geliyor komik.
Bu şarkı Mamak'ta yatanlar için o kadar da iyi izler taşımaz. Çünkü orada unutulmayan tek şey işkenceci Raci tetik adlı bir şahıstır. Hakkında yüzlerce dava açılmıştır. O nedenle yaşayanlar romantizminde değil, gerçeğinde yanar.
Dinledikçe insana hayaller kurduran , yollara düşme isteği getiren bıraksan ağlatacak şarkıdır. Sadece bu şarkıyı dinleyerek Ankara'yı sevmeye başlayanlar dahi vardır. Dinlendirir, farklı diyarlara götürür, düşündürür, hüzünlendirir kısaca.
çatılır kaşlar
kesilir başlar
en güzel aşklar mamakta başlar.
kafiyesiyle ölçüsüyle tam bir şah eser(!)
edit:eksileyen arkadaş nükteyi anlamamış sanırım kör cahil.
uzun bir ayrılıktan sonra, dönüş yolunda gördüğüm her ne varsa özgürlüğe dair; havada süzülen kuşlar, çöplüğün önünden koşan kedi, o kediye bakıp ağzındaki kemiği bırakmakla bırakmamak arasında kalmış cılız köpek, yavrusunun elinden tutmuş anne ve elinden tutulmuş yavru, havadaki bulut, tarlaların ortasında umutlarını ekip, hayallerini biçen kanter içindeki teyze...
işte onlara; gördüklerime, görecek olduklarıma, bana özgürlüğü anlatan her ne varsa ona kısacası, içimden bir armağan verip söylediğim güzelim türkü, şarkı. ne ise o.