558.287 nüfusuyla Sevilla'dan sonraki en büyük ikinci Endülüs şehridir.
Basketbol maçlarına bilet bulmak için aylar önce listeye adının yazılması gereken, kendilerine has şiveleri olan, womanscreet önünde buluşulup içmeye gidilen, anayasa meydanında şenliklerin yapıldığı, vasat barları olan ama güzel clupları bulunan muhteşem sahil şehri ( kasabası :) )
iskandinavların çok sevdiği bir kenttir. dolayısıyla herkese çok sevmesini ve almeria denen karın ağrısına karşı desteklemesini salık verdiğim, hatta emrettiğim takımdır.
ispanyanın önemli bir liman şehri ve futbol takımına sahip olan facebookta oluşturulan malaga fan'a inadına göztepe yazanları hoşça karşılayan bir garip ötesi,sevilesi taraftara sahip ispanyadaki bir kulup.
yıllar önce yunanistan da sıkça duyduğum -ulan bunlar kesin bana kötü bişi diyo ama du bakalım, dediğim, manasını az önce tesadüfen* öğrendiğim küfürmüş.. vay anasını ya.
gozlemlerime dayanarak ispanya nin en anlayisli insanlarina sahip oldugunu dusundugum fakat yerel halkin gitano adiyla cagirdigi ve zaman zaman toplum huzurunu bir hayli kacirabilecek bireyleri de fazlasiyla icinde bulunduran , sehrin merkezinde bulunan cathedral ve tarihi kalesiyle , harika deniz mahsullerinden harika bir yelpaze sunan insanlari gibi sicacik bir sehirdir malaga.
Avrupa'daki en yasanabilir sehir olarak secilen Endulus'un *Granada'dan sonra en guzel sehri. Ayrica ingilizce konusabilen tek ispanyol olan Antonio Banderas'in memleketi. Kendileri Semana Santa haftasinda Malaga'daki dini gecitlerlerde isa, Meryem Ana ve havarilerin dev heykellerini tasiyan insanlar arasindadir.