içinde bulunduğumu düşündüğüm psikolojik rahatsızlık. bu rahatsızlığın çözümü yok xanaxlar ataraxlar paxiller yani tüm x giller bi sike yaramaz sadece uyutur.süperegonun egoyu sikip atması durumudur. savunma mekanizmaları yer ile yeksan olur. daha sonra saçım dökülüyor yok gözüm kayıyor yok otobüsü kaçırdım diye dertlenir küçük küçük şeylere büyük büyük tepkiler verirsiniz. bence en büyük belirtisi saklamaktır. ergen depresyonuyla bunu karıştırmamalı. ergen bir takım isteklerini köylü kurnazı edasıyla kabullettirmek için çevresindekilere kendini acındırmak bundan prim yapmak için numara yapar bu o değil. bunda ise insan eşinden dostundan derdini saklamak açıklama yapmak istememek millet üzülmesin ya da sorup yaram deşilmesin demek ön plandadır.
ben ve benim gibi olan dostlarım kusura bakmayın ama bunun bir çözümü yok ilaçlar falan bir boka yaramıyor. uyuşturmak dışında. ağrı kesici gibi tedavi değil acı ertelemesi ve bir çok yan etki. henüz bu hastalığın antibiyotiği bulunamadı. zaten tavsiyem olamaz majör depresiflere sadece temennim olur. allah hepimize kolaylık versin.
gelelim bu yazıyı yazma nedenime. bu yazıyı henüz majör depresif olmamamış genç arkadaşlara. bu hastalığın kanımca en büyük nedeni pişmanlıklar keşkeler kompleksler aşırı bağlanmalar bişeylere çok anlam yüklemelerdir.
- kimseye kendinizden çok değer verip güvenmeyin.
- komplekssiz olmak için dişinize saçınıza boyunuza kilonuza kritik dönemlerde olabildiğince önem gösterin.
- anne baba eş evlat gibi değerlilerinize patalojik şekillerde bağlanmayın. çünkü bir ihanet ya da ölüm durumunda geçmiş ola.
- geçim sıkıntısı iş kaygısı toplumsal statü kaygıları ve yetersizlikleri yaşamamak için kesinlikle 15-20 yaş arası götünüzü yırtın. sosyal ortamların çekiciliği teknoloji bağımlılığı size bir sik kazandırmıyor bunları kamuspotunun ihtiyaçlar hiyerarşisine göre kendinizi gerçekleştirince sürekli elinizin altında olacaktır.
- bir dine mensup iseniz kafanızdaki soru işaretlerinizi kesinlikle yenin ve dininize olan imanınızı kuvvetlendirmeye çalışın. ateist deist arkadaşlar kusura bakmasın ama ağır depresif durumların çoğu ya ölüm sakat kalma sonucunda ya da din olgusu olmamasından ileri gelir.
- kendinizi topluma ya da kendinize faydalı işlere verin boş durmayın.
- aptal gibi parti marti yapay mutlulukların içine girmeyin.
- bu çok önemlidir kesinlikle bu hayata birkez geliyorsunuz yeteneklerinizi ilgilerinizi terketmeyin. erkeksin balet mi olmak istiyorsun. savaş arkadaşım balet olmak için. kadınsın şoför mü olmak istiyorsun şoför olmak için çalış kardeşim. toplummuş aileymiş gerektiği kadar umursayın yine son kararı siz verin. hiç bir kötü tercih hiç bir ukteden daha kötü olamaz.
- sevdiğiniz insanla evlenin aileymiş şuymuş buymuş geçin bunları bu hayat size bir armağan kimse toprağa anasıyla babasıyla girmiyor.
- zamanlarınızı yerine göre en güzel şekilde değerlendirin. gençlik çağında gençlik ergenlikte ergenlik çocuklukta çocukluk yaşayın.
- meslek ve eş seçimi insanın rotasını ve ömrünün yarısından çoğunu nasıl öleceğini belirler. sizler eşlerinizi işinizi ilgilerinize karakterinize göre seçtiğiniz oranda mutlu olabilirsiniz.
- gerizekalı gibi takılmalı laçkalı orospu ilişkiler içinde bulunmayın insan bu hayatta sevmediği bedene dokunmamalı. dokunamadığı kalbe girmemeli. çok zıplayanların sonu hiç güzel bitmedi şimdiye kadar.
- alkol ve sigaradan uzak durun. insanı fizyolojik olarak çok etkiliyor.
- uyku düzeni zamanı kaliteli kullanma yemek düzeni çok önemli ama küçük ayrıntılardır.
velhasıl pişman olma , keşke deme , hata yapma !
bu hastalığın çaresi yok ama önlemek elinizde. bunu okuyacak anne babalar ya da genç ama bilişsel düzeyi yüksek ergenler uyguladıkları takdir de yakalanmayacaklarına yüzde 90 garanti veririm. lakin hayat bu bişey olur bir amputasyon yaşarsınız , kanser olursunuz bunlar tabiki diğer tüm iyi şeyleri bitirebilir ama oda sıcaklığına göre ayarlayın kendinizi gerisi boş allaha emanet olun. ben beceremedim umarım size bir faydam dokunur.
zannımca kadınların daha yatkın olduğu hal. her adet döneminde daha bir durgun ve depresif oluyorlar. bu bence sanki bir pranga gibi. dönüp dolaşıp yine adet olarak durgunlaşıyorlar. ve hassas, kırılgan ve hisli yapıları bayanları daha depresif kılıyor sanırım.
sosyal bir yapı olarak devletimizin bu tip ruhsal hastalıklara karşı özel bir departman kurması şahsi fikrim olarak elzemdir.
Ciddi bir hastaliktir. Gunumuz genc neslinin en ufak bir duygu cokuntusunde veya duygu karmasasinda kendini major depresif sanma halini bir turlu anlayabilmis degilim. Bir de insanlara aha bakin ben major depresifim iyi davranin bana diyen tipler var. Onlari tutup baglayacaksin bir yere hepsini de toparlayıp tıkacaksın bir odaya. Ben hasta mıyım peki ? Bilemem vardır belki ruhsal sorunlarım ama allaha cok sukur major depresif olsam bile bunu sosyal rant icin kullanmam.
Günümüzde 10 kişiye sorsanız 9 undan benim major depresyonum var cevabı alabileceğiniz hastalık. Millet depresyonum var demek için can atar halde resmen. Hafifte bipolarım mı başladı ne? derseler şaşmayın zira şu ara çok moda.zaten her şey ansikıyet bozukluğundan hıhı. Sevmek için neden yaratın, bebek sevin, çiçek yetiştirin az biraz maneviyata önem verin sonra yemişim, ansikıyet bozukluğunu.
yıllarca kullanılan muhtelif ilaçlar sonunda bile geçmeyen,kesin tedavisi olmayan,sadece semptomları hafifletebilen, kendinin farkına varıp,bunu kabullenip,böyle yaşamaya devam edilmesi gereken illettir.
düşmanımın başına gelmesin hastalığıdır. ama sakın korkmayın, tedavisi var, onu bunu siktir edip bir uzmana görünün. ilaçlardan sakın ha korkmayın, dengeli ve dozajlı kullanıldığında tedavi olacaksınız. he bir de, google'a, sözlüğe, oraya buraya major depresyon yazmayı kesin artık. her şey eskisi gibi olacak merak etmeyin. belki çok daha güzel, iki güzel kelime gününüze anlam katmaya başlayacak. şükredin! allah dağına göre kar verir.
kim demiş uykusuzluk yapar diye? kimisi ağır uyku eğilimindedir ki, ben zamanında 16 saat uyuyup geri kalan vakitte 4 paket sigara içerdim, kusana kadar hem de.
atlattığınızı sandığınız anda bir iddaa kuponunuz son maçın 88. dakikasında yatar. kazanacağınız paranın hayallerini kurmaya başlamış olduğunuzdan yıkıma uğrarsınız. birden bire herşey çok boş ve anlamsız gelmeye başlar. ertesi gün durum ağırlaşır. ruh gibi ortalıkta dolaşırsınız. 2. gün sonunda intihar düşüncesi tekerrür etmeye başlar. sonrasındaki 3 gün çeşitli zamanlarda sürekli ölmeyi hayal eder durursunuz. haftasonu tatil gelir, cumartesi sabahı bi sucuk kokusuyla uyanırsınız. hayat ne güzel lan dersiniz , birden herşeyi ne kadar büyüttüğünüzü düşünürsünüz. gününüz çok güzel geçer. akşamına otobüste gelirken yanlışlıkla geğirirsiniz. sabahki sucuğun son koku molekülleri burnunuzdan çıkar ve bakmakta olduğunuz seksi hatunun burnuna ulaşır. kokuyu alıp size tiksintiyle baktığını görürsünüz. gece uyuyamazsınız, ben ne zaman öleceğim diye düşünürsünüz. ailenizin bu duruma katlanabileceğini falan bile düşünürsünüz. sabah ruh gibi kalkıp 1 dilim ekmeğin yarısını ve az bir peyniri yersiniz. yarım bardak çayla 2 sigara içip bön bön işe gidersiniz. etrafınızdakiler sorup durur hayırdır kötü duruyosun...
gel de anlat amk "geğirdim kızın yüzüne o da tiksindi moralim bozuldu ölmeyi düşünüyorum" diye.
böyle bişeydir majör depresyon. yakanızı bırakmaz. olur olmadık şeylerden tetiklenir ve olur olmadık şeylerden sona erer. herşey düzeldi dediğiniz anda yeniden başlar. ilaç tedavisi gereklidir evet. en kötüsü de bunların çok saçma olduğunu bilmenize rağmen baş edemiyor olmanızdır.
günümüzün gözde hastalıklarından birisi. gerçekten major depresif olanlara sözüm yok, ama doktorun reçeteye yazdığı tanıya bakıp sağda solda major depresifim ben, üstüme gelme ühühü diye dolaşan insanlar türemiştir. bu insanın tanısı muhtemelen basit bir duygulanım bozukluğu veya anksiyete bozukluğudur. buradan tüm doktorlara sesleniyorum herkese m.depresyon yazıp yollamayın efendim, duygu durum bozukluğu yazın yollayın.
depresyonun en uc noktasidir, ilacli tedavi vacip olmustur.. Sosyal fobi, anksiyete ve hafif depresyon zamaninda onemsenmeyip tedavi edilmez ise major depresyonu beraberinde getirmesi kacinilmazdir. Psikilolojik rahatsizliklarda Ilacli tedavi her zaman icin son care son basvuru olmalidir ki bu major depresif durumda gecerli degildir...
anksiyete bozukluğu ile tedaviye başlayıp farketmediğimiz bir şekilde depresyonun büyümesi ve intihar girişimimden sonra tanı konulabilmiş, tedaviye başlanmıştır. ayların yıllar gibi geçer. ilaç tedavisinin tek başına asla yanıt vermediği mutlaka bir psikoloğa da başvurulması gerektiği durumdur. herkesin sorunsuz devam ettiği düşüncesinin gün içerisinde yüzlerce kez sizi zehirlediği, her kötü duruma intiharı iliştirdiğiniz, ağlayamadığınız, anlık çöküşler yaşadığınız, 'iyiyim' diye cümleye başladığınız, asla kabullenemediğiniz bu illet kabuslarla birleştiğinde hayatınızı çekilmez hale getirir. bu dönemde size türlü türlü insan dertleri anlatılır 'bak haline şükür et' diye ama hiç birinin ciddiyetini umursayamazsınız. içinizden nasıl geliyorsa öyle yaşamaya başlıyorsunuz, bu hastalığın en iyi yanı bana bu oldu. ertelemeden ne konuşmak istiyorsam -herhangi biriyle- gittim konuştum. hala içerisinde boğuştuğum bir durum, düzelir de burda okuyup 'ahh çok geçmişte kaldı' derim umarım.
gün itibariyle şahsıma teşhisi konulan hastalık, işin garip tarafı doktor daha ben bir şeyler anlatır anlatmaz reçeteye majör depresyon yazdı ve bir tane de ilaç verdi. bunu bir ay kullan bana gel dedi. bir de kitap... adı da düşüncenin iyileştirici gücü.
belirtileri nedir diye sorarsanız, sürekli karamsar bir hava, kendini insanlardan soyutlama, sosyofobi, gece uyku uyuyamama, bazen ölümden aşırı korkmak bazen de teslim olmak (yani depresyon hastası ölmeyi istemez, ölüm düşüncesine refleks göstermeyip teslim olur), aşırı kilo almak, gündüz uykusu (gece uyumazsın ama izin verseler tüm gün uyuyabilirsin), aşırı kilo almak (bazıları da kaybediyor) bende görülenlerdi.
sebebi nedir derseniz, benim için sebebi basit, işten atılmam ve arkadaş ortamını kaybetmem, sığınacak, özenecek bir idolüm olmaması ve hayatı çok fazla sorgulamam olabilir.
bugün ilk antidepresanımı içtim ve kendimi tanıyamıyorum ya, ota boka gülüyorum ben! belki de plasebo etkisidir ama gene de güzelmiş, süper!
bir depresyon hastası sürekli karamsar ve çökük olacak diye bir kaide yok. mesela benim bir günüm karanlıkken, sönükken diğer günüm gene karanlık oluyor fakat enerjim tavan yapıyor. kaç kez evi komple temizlediğimi bilirim erkek halimle.
hastalıktan kurtuluş yokmuş, ilaçlarına devam ettiğin sürece iyisin, ilacını almazsan gene aynı.
bir depresyon hastası öyle yaşamanın anlamı yok! ühüüü! diye intihar falan etmez. olaylara çok aşırı duyarlıdır ve tepki verir. yani sokakta bir kedinin öldüğünü görse, suçluluk hissedip neden yaşıyorum ki lan ben diyebilir, sorgular. benim de sorguladığım oldu. bu gibi durumlarda fren mekanizması dini inançlara dört elle sarılmaktır. fakat demin ne dedik? sorgulamak... eşşeklik edip bu konuyu da sorguladığım için herşeyim gibi onu da kaybettim ve beni frenliyen tek şey, ailem ve sevdiklerim.
hasta ruhlu bir insana nasıl mı davranın? aynı, bildiğiniz gibi...
depresyon dönemi yaratıcılığın zirvesidir. ve tek olumlu etkisi budur. bu dönemde tam altı adet beste yaptım hem de thrash metal yani, düşün bu devirde... jın jın diye soloları var lan çok şeker!
siz siz olun, böyle belirtiler başınıza gelirse, en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.
ergenler için: ergenlik bunalımı, trip mrip deyip geçmeyin, depresyonun en tehlikelisi bu dönemde yaşananıdır. zira zaten bir kimlik bunalımında çocuk, bir de dünyası kararırsa ölsün daha iyidir.
son olarak, antidepresanlar bağımlılıktır, karşıyım, hede-hödö deyip de içmemezlik etmeyin; ne fazla ne de az tam kararında alın, kendinize iyi bakın.
intihar eğilimi olan kişiler midir? biraz yanlış geliyor. intihar eğiliminde olduğunu çevresi pek anlamaz. hasta da söylemez. zaten konuşmanın, paylaşmanın boş olduğunu düşünür. durup dururken intihar ediverir.
2 Haftalık dönem içinde işlevsellik değişikliği ile birlikte aşağıdakilerin 5 inin bulunması, en az birinin depresif duygudurum ya da ilgi kaybı ya da zevk alamama olması gerekir.
1. Her gün gün boyu süren depresif duygudurum ( Üzgün, boşlukta hissetme,ağlamaklı görünüm)
2. Her gün ve gün boyu süren etkinliklere ilgide azalma, eskisi kadar zevk alamama
3. Önemli derecede kilo kaybı ya da kilo alımı
4. insomnia ya da hipersomnia ( Uykusuzluk ya da aşırı uyuma)
5. Psikomotor ajitasyon ya da retardasyonun olması (davranışlarda aşırı artma ya da gerileme)
6. Yorgunluk, bitkinlik ve enerji kaybının olması
7. Değersizlik, aşırı ya da uygun olmayan suçluluk duyguları
8. Düşüncesini yoğunlaştırmada azalma ya da kararsızlık
9. Yineleyen ölüm düşünceleri ( intiharla ilgili)
yas 2 ay sürer. daha uzun sürüyorsa bu majör depresyondur.
Tedavi edilmemiş depresyon dönemleri 6-24 ay sürer. Tedavi ile bu süre birkaç hafta-aya indirilmektedir.