gazetelerin utanmadan öcalan ın talimatıyla diye duyurduğu haber.
demek ki o yavşak orda tecritte falan değil. herif gayet rahat bilmem ne dağında
köpek ininde yaşayanlara talimat gönderebiliyor.
şüpheliyim akşamları canı makarna istediğinde venedik te makarnasını yiyip paris te üzerine bir şarapla cila yapıp
imralı daki köşküne geri dönüyodur.
biz de buna seviniyoruz ya ne desek boş artık.
millet 3 kuruşluk kredi kartı icrasına mal bildiriminde bulunmadı diye hapis yatar
askere kurşun sıkanlar ellerini kollarını sallaya sallaya geliyor.
avukatları da sadece pasaport kanununa muhalefetten işlem yapılacağını söylüyor. amskm.
el kaide de baris elcilerini hazirlamis. kamplarda yasayanlardan bir grup bugun abd'ye giris yapacakmis.
baskan obama bunu "cok olumlu bir gelisme" diye degerlendirmis.
hatta talimat vermis, ozel televizyonlar yakinda arapca yayin yapmaya baslayacaklarmis.
devlet gorevlileri hazir bekliyorlarmis sinirda.
gelen ilk grup el kaide militani abd'yi tartacakmis. ellerinde bazi mektuplar varmis. bu mektuplari obama'ya sunacaklarmis, muhtemelen taleplerinde "usame bin ladin parti kursun, hatta baskan olsun o zaman silahlar susar" diyeceklermis.
yazarlar da desteklemisler. "11 eylul'u unutalim eger ki bu militanlar aksam evde icki kofte yerlerse bu miladi bir olay olur, silahlar susar" buyurmuslar.
falan filan...
simdi bu hikaye size masal gibi geldi degil mi? oyle ya, abd'de boyle birsey olabilir mi? velev ki oldu, halk ayaklanmaz mi? yani sizin akliniz aliyor mu?
ama masallar gercek olmaz demeyin. burasi turkiye. yakinda "apo basimiza gecsin silahlar susar" denilirse hic sasirmayin. bu baris grubu olayi iste aynen budur, bir masalin gerceklesmesi...
geldikleri için ilişkileri kolaylaştıracak değil daha da zorlaştıracak gruptur.
1982 yılından başlayan ve bu tarihe kadar gelen bu süreci analiz etmeye, bu analizlerle beraber çözüm üretmeye, ekonomik, sosyal taraflarına bakmaya, çözüm önerilerini tekrar tekrar tartışmaya eyvallah da, bütün bunları yaparken, unutmamak lazım ki; pkk bir terör örgütüdür, türkiye cumhuriyeti ise bağımsız bir devlet. pkknın bir terör örgütü olduğunu kabul etmeyen insanlar, çözümün bir parçası olamaz, zaten olmak da istemiyorlardır.
30 sene boyunca akmış kanın, verilmiş şehitlerin üzerine bir bardak su içirip, güzel güzel anlaşmalarla çözülmeyecek kadar kötü hatırası olan insanlar vardır bu ülkede.
gelecekler de ne olacak, terör bitecek mi grubudur. ayrıca nasıl oluyor da barış grubu oluyorlar? adamlar yıllarca silah tutmuşlar, askerlere kurşun sıkmışlar. bugün barış grubu oluyorlar bir anda. gelenlerin de genellikle 50'li 60'lı yaşlarda olduğunu bilmek lazım.
ahmet türk basın toplantısında üstüne basa basa sayın öcalan lafını kullandı. şimdi sormak lazım: bu mit, hükümet, dtp, silahlı kuvvetler. siz, hepiniz, canını veren genç ve yoksul çocukların hesabını verecek misiniz? çözüm bu kadar bir grubun gelmesiyle çözülecek kadar basttiyse neden öldü bu insanlar? kimin çıkarları için öldüler?
yahu bu itlere tanınan ayrıcalıkların baklava çalarken yakalanan çocuklara, karnını doyurmak için ekmek çalanlara da uygulanması gerekmez mi?
insan öldürmenin cezası bize demokrasiyi pompalayan ülkelerde bile idamken neden?
kart borcunu ödeyemeyen insanların intihar ettiği bu ülkede askere polise kurşun sıkan ellerin kırılması gerekmez mi?
demokratik olacağız dedik bunları yargılamayacağız demedik. yargılansınlar. cezaları neyse çeksinler.
güneydoğu'da sorunu yaratıp sonra demokrasi isteriz diye bağıran kendileriyken neden bu istek.
yine canım ülkemin güzelliklerinden birisini birşeyler uğruna peşkeş çekiyoruz. hadi hayırlısı.
vatana ihanet eden insan kisveleri. işin en acısı ise sanki çok iyi bir halt etmişler gibi nerdeyse bir kahraman gibi karşılanıyor olmaları. silah kullanmamışlarsa serbest kalacaklarmış. sen onların kafalarındaki düşünceyi değiştirememişken silah kullansalar ne yazar. öbür türlü ülkede taş kullanacak, kaldırım taşlarını söküp camları devirecek. en iyisi bir de madalya takalım tam olsun.
üstün zekalı tiplerce gelmek yerine dağda kalıp asker öldürmeleri gereken gruptur. evet , bu mahlukatlar dağdan inişe karşı çıkarak aynen bunu istiyorlar. şehitler , gaziler verilecekmiş bunlar ilkel milliyetçi güruhun sikinde değil. ne de olsa ideolojileri kanla besleniyor. ya arkadaşım bu adamların devletle sorunu olmuş ve şimdi de devletin attığı adımlara karşılık bi adım atıyorlar. sen bu adımlara karşı çıkarak resmen birbirimizi öldürmeye devam edelim diyorsun . farkında değilsin ama aynen böyle diyorsun.
nereden nereye geldiğimizin göstergesidir. teröristin adını barış gurubu koymak. bu yüzsüzlük değilse karşındakini enayi yerine koymaktır. hoş, varılan noktada yüzsüzlüğe de ses çıkarmayacağım, enayi yerine konmaktan da gocunmayacağım. zira daha beteri var, burası öyle bir ülke oldu ki, artık elinde silah olanın, avuçlarından kan damlayanın dilinden düşürmediği kelime barış, özgürlük ve demokrasi. hani vesikalının dilinden namus düşmezmiş ya,o hesap. bütün kavramları ters yüz ettik, her değerin içini boşalttık. her kutsiyete bodoslama daldık. azeri bayrağını stada almamalarını sineye çektik te imralı' dakinin gündemi yönlendirmesine bigane kaldık. bigane kalmak ne kelime, ne dediğine kulak verir olduk. atatürk' e hakaret edilmeden geçirilen bir günümüz olmadı şu son zamanlarda. bayrak bez parçası oldu, istiklal marşı ulusal düttürü. ekilenler biçilmekte, bize de seyretmek düştü.
barışa hizmetten uzak, dtp nin "ordan üç beş işe yaramaz gönderin de; avrupa ya bakın biz uzlaşmak istiyoruz imajı verelim" demesi üzerine toplanmış 26 yaratığın oluşturduğu kayık grup.
dtp'nin bu olay sayesinde prim yapacağı, ancak barış sürecine pek bir katkısı bulunmayan olaydır. katkısı olmayacaktır çünkü bu olayın basit bir hamle olduğu çok belli, mesela satranç oynarken ilk hamleyi insanlar nasıl 1 veya 2 piyon öne çıkartarak oynarlar, heh aynen öyle...
i$in en acı yanı, cumhurbaşkanı abdullah gül'ün konuyla ilgili olarak kendisine soru soran muhabire " iyi ya. Güzel işte. iyi, güzel haber, öyle değil mi ? " diye cevap vermesidir. devlet, bugüne kadar hiç böylesine amatörce, vizyonsuz vb. yönetilmemişti.
demokratikleşme süreci kapsamında turistlik amaçla gelen ve herhangi bir eyleme karışmayan bu masum! insanların şehit ailelerinin yanına verilerek topluma kazandırılması gerektiğini düşünmekteyim.
kanunsuz eylemler yapan bir terörist örgütün* eyleme girmemiş (girememiş) bir kısmıdırlar. bir çok annenin gözyaşı dökmesine sebep olmuşlardır.
insanın gönlüne söz geçirmesi zor, bu gruptaki herkesin ağır şekilde cezalandırılmasını istiyor. ama artık analar ağlamasın, kardeş kavgası son bulsun isteniyorsa önemli bir gruptur bu gelenler. ne kadar zor olursa olsun bir vatan evladının daha ölmemesi adına destek olunması gereken açılımın* destek noktalarından biri olacaktır.
sonuna kadar savaşılmalı, hepsi ölünceye kadar vazgeçmeyelim, vs... şekilde düşüncelerini ifade edenlere nacizane bir tavsiyem var.
başkalarının hayatı ve kanı üzerinden pazarlık yapmak en saf ifade şekliyle insan haklarına tecavüzdür.
