Geçenlerde ankara'da tayfa kafede olan söyleşi + imzasına katıldım ve ilk kez canlı kanlı görme fırsatım oldu. Kitaplarımdan birini "tanışma hediyesi" olarak imzalamış. heyecandan farkedememişim, eve gidince gördüm. kendisine ilk kez imzaya geldiğimi belirtmemiştim halbuki. Demek ki daha önce gelmiş olanları çoğunlukla hatırlıyor.. ne bileyim hoşuma gitti bu ayrıntı paylaşmak istedim sözlük.
son eseri, biraz ayfer tunç'un 'deliler evini' anımsatıyor kurgu olarak. neyse ki o kadar hacimli değil. büyük yazar değilse de, içtendir, çok yetenekli ve donanımlıdır. muhakkak okuyun.
çanakkale doğumlu ve bir süre yaşamış, bandırmalı yazar. bangır bangır ferdi çalıyor kitabındaki hikayelerinin biga'dan bahsettiği bölümünde, yabancı filmlerdeki istanbul adını duymuş türk gibi heyecanlanmıştım doğrusu. almış olduğu sait faik ödülünün hakkını ve benzer tadı veren, aynı zamanda instagram'dan da takip edilesi güzel insan. keşke bir ortamda denk gelse de iki kelam etsek dediğim.
Birbirinden samimi öykülerin altına imzasını atmış ve bu öyküleri sırf anne ve babası ona "aferin oğlum" desinler diye yazmıştır. Ayrıca "benim adım feridun" öyküsü efsanedir.
okurken bir anda o mahallede dolaşmaya başlıyorsunuz. burnuma kavrulmuş soğan kokusu bile geldi bangır bangır ferdi çalıyordu evdeyi okurken. okunmalı.
Sarıyaz kitabını yaz bitmeden Bitirsem diyordum, son bir hikayesi kaldı. yaz bitti, kitap bitmedi. nedense yapıştı kaldı elime.
Kitap yavaş gittiğinden değil, benim modum düşük olduğundan öyle oldu sanırım.
Yoksa bana kalırsa son dönemin en akıcı ve genele hitap eden yazarlarından.