bugün

Bursa'nın en meşhur mekanlarından biri.Eskiden entel diye tabir edilen insanların takıldığı bir yerdi.
çalışanları arasında tanıdıklarınız varsa eğer, ne kadar yüksek hesap olursa olsun, tek kuruş vermeden çıkabileceğiniz güzel bir mekan.
eskilerden neler kaldı ki zaten.
(bkz: nostalji)
(bkz: tamam sustum)
camilerde parmalıkla çevrili, yerden yüksekçe bölümlere verilen isimdir.
mado el atmadan önce çok daha güzel,çok daha özgün olan mekan.yanmıştı bir ara.sonra eskisi gibi olmadı zaten.gene de apayrı bir tadı vardır.
göz göre göre yakılan ve sadece eski hali "tarihi" olarak adlandırılabilecek mekan. eskilerde emekli ve öğrencilerin buluştuğu, çok ucuza birşeyler yiyip içilebilecek tarihi bir mekan olmakla birlikte şimdilerde ortam yapmaya gidilen gudik bir ortam halini almıştır.
(bkz: eskidendi çoook eskiden)
kundaklandıktan sonra yeniden dizayn edilen mekan. eskiden tarihi bir mekan olduğundan, herhangi bir şekilde yıkılamıyordu. sonrasında kundaklandığı için yıkılmak zorunda kalmıştır, gerekli dekorasyon yapılmış ve mado ile birleşerek modern bir hal almıştır.
artık yok...gözümüzü açalım "mahfel" diye bir yer yok bursada, özellikle de yıllardır müdavimi olan insanlar için. mahfel kundaklanmıştır ve enkazı toplanıp çöpe atılmıştır. şimdi yerinde mado'nun işlettiği bir cafe var. aynı yere konuşlandırıldığı için o eski adı taşımaya çalışan bir cafe.
Bursa'da alternatifi olmayan kafe.Siesta derseniz nerede o manzara derim efendim.Ben boyleyim.
Bursa'da en güzel ve manzaralı noktalardan biri olan setbaşı köprüsü kenarında yer alan tarihi kahve. Eski Bursa fotoğraflarında da görülen bu sevimli kahve, tarihi ahşap binası ve uzun bir döneme şahitlik etmiş bahçesi ile birçok insanın uğrak yeri idi. Okey taşlarının ve çay kaşıklarının sesleri ile kadınlı erkekli, öğrencisinden sanatçısına kadar birçok farklı tabakadan insana sohbet mekanı olmuş olan Mahfel, 1999 civarında şaibeli bir yangın ile kül oldu. Tarihi yapının küllerinin yerine, 2000 yılında beton soğuk bir bina dikildi ve mado firmasının tabelası bu binayı süslemeye başladı. Mahfel o tarihten itibaren derin bir sessizliğe bürünmüş ve insanlara küsmüştür. Ne o eski müşteri profili vardır yerinde, ne de sadece demli çayın ve türk kahvesinin tadını verir şimdiki kalabalık menü.
bursada setbaşında, yıllar evvel, yakılmadan evvel, bir ruhu olan dere kenarında bir güzel mekandır...
yanındaki merdivenden köprü altına inip şarap içtiğimiz, eski/güzel günlerinde (genelde) öğrenci ve emeklilerden oluşan bi müşteri profili olan, üniversite'den hafta sonu için bursa'ya geldiğimde yandığını görüp içimin acıdığı yer.
yaş ortalaması bakımından çoluk çocuğun takılmadığı yer. bu bakımdan çayınızı içerken dostunuzla keyifli sohbet ederek huzur bulursunuz. ama önceki tadının kalmadığını söyler eskiler.
Tahta masa ve sandalyeleri, setbaşı köprüsü'nün her daim esintisi, ağaçları (ama Çınar mıydı, anımsayamıyorum, tam 13 sene oldu Mahfel'i görmeyeli... Mado olmuş duyduğuma göre...) ile şehrin göbeğinde bir pastoral düştü benim için. (bkz: mahfel/#1905489)'de dendiği gibi ruhu vardı. Biz "mahvolmuş eller" derdik oraya, neyse derdimiz... Pek bir güzel olurdu çayı ya da bize öyle gelirdi ve pek bir entel olurduk Mahfel'e oturduğumuzda.
Bursa da garip bir öğrenci ikin gidip gidip ucuz cay içtiğimiz bir mekanken şaibeli bir yangınla yokolan ve akabinde Mado tarafından tekrar işletilmeye başlanılan cafe...iyidir hoştur ama insan gidince nerde o eski mahfel demekten alamz kendisini...
2006 yılından bu yana mado tarafından işletilmeyen, her daim kendisine has havasını korusa da, setbaşı nın o eşsiz havasını içinde büründürse de, kol gibi fiyatlarıyla, bir önceki buluşmadan sonrasını ertelettiren güzide mekan.
setabaşında doğmuş büyümüş biri olarak, çocukluğumun geçtiği mekan. eskiden eski bursalı yaşlı amcalar, kitap okuyan, uzun süren hararetli tartışmalar yapan gençler gelirdi buraya. entellektüel zekası yüksek bi mekandı yani. kundaklandıktan sonra küreselliğe bu mekan da karşı koyamadı. aslına bağlı kalınmaya çalışıldığı farkedilse de entellektüellerin yerini, tikky zihniyet aldı.
kundaklandıktan sonra değişmedi bu mekan, bizzat değişmesi için kundaklandı. yani küreselliğe karşı koyamayışı yandıktan sonrasına değil yanmadan öncesine tekabül eder.

kurban edilmiş eski bir güzelliktir mahfel. şu yeni halini kastedip "mahfel'de buluşalım mı baba yaa" diyene tekme tokat girişme isteği yaratır...
pirinç han vb. mekanların halini ve müşteri profilini gördükten sonra şuanki haline bile şükür dedirten simge mekan.
7,8 milyon tl. karşılığında ismail coşkuner'e satılmıştır.
dün yediğim tavuklu sandviçin içinden toplu iğne çıkan mekandır. evet bildiğim toplu iğne.
an itibariyle bir bardak ince belli çayın fiyatı 1.75 tl olan mekan. öğretmenevinde 50 cl biranın 4 tl olduğunu göz önünde bulundurursak bildiğin sikiyorlar.

bir daha da gitmem, gideni sikeyim.
eski tarihi içerisinde kuvayi milliye toplantılarına bile ev sahipliği yapmışlığı olan; benim takıldığım zamanlarda beline kadar saçını uzatmış bir müzikseverle, 80 yaşındaki kültürlü bir amcanın sırt sırta tavla oynadığı; bazen sabah kapısından girip, geceyarısı olana kadar içinde kaldığımız, setbaşı deresi yanındaki, yanma hadisesinin kudaklama olabileceğini düşündüğüm çay bahçesi, efsane mekan... özlenir.
Sözlüklerde 'Toplanılan yer, daha çok askerlerin toplandığı bahçeli gazino' olarak tanımlanan Mahfel, günümüzde de Bursa’da Setbaşı civarında buluşacaklar için ilk akla gelen mekan olma özelliğini sürdürüyor. Ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmeyen Mahfel'in, 1913'te Balkan Savaşı sonrasında kurulan Türk Ocakları'na Bursa Şubeliği yaptığı bilindiğinden, 1900'lü yılların başlarından beri varolduğu anlaşılıyor.

http://galeri.uludagsozluk.com/g/mahfel/
her gördüğümde içimi bulandıran, bursa'nın göbeğinde yer alan çirkinlik abidesi mekan.

insanı kendine çeken güzelliğiyle gerçek tarihi mahfel göz göre göre yakılıp katledildikten sonra yerine yapılan bu rezillik abidesinin bir soykırım anıtından farkı yok gözümde. önünden her geçişte başımı eğip gerçek mahfel'in katledildiği güne lanet ediyorum.