--spoiler--
metropolü sarsan ve faili bir türlü bulunamadığı için insanların giderek paranoyaya ve infiale sürüklendiği çocuk cinayetlerinin failinin aranmasını konu alan polisiye bir film. ne var ki, polis harbiden o yılların metotlarıyla bayağı kastığı halde suçlu bir türlü ortaya çıkmayınca, habire ortamları basıldığı için işleri sekteye uğramaya başlayan suç liderleri de olaya el koyar ve kendi yöntemleriyle onlar da suçluyu aramaya ve yeni çocuk cinayetleri olmasını engellemeye çalışırlar.
--spoiler--
lang gibi bir ustanın elinden çıkınca konusu kadar detaylarıyla da gayet izlenir bir film olmuş. hele ki vitrin gördüğümüz her sahnedeki bombastik vitrin süslemeleri ve atraksiyonları filmin unutulmaz detaylarından. filmin sonlarındaki işhanı operasyonu ve "mahkeme" sahnesi de apayrı birer ilginçlik olmuş.
Evrenden aldığı enerji çok iyi dağıtır. Gezegeni Ay, rakamı ise 4’tür. Manevi yönü güçlü, sabit, sağlamcı ve güvenilirdir. Doğuştan anaçtır. Sevdikleri için yapmayacağı şey yoktur. Onlar için işkolik diyebiliriz. Kendilerine güveni tamdır, başaramayacağı şey yok gibidir.
Ticari zekaları gelişmiştir. Parayı nereden kazanacaklarını çok iyi bilirler. Sürekli hareket halinde olmak isterler. Aşkta ise oldukça hassas ve duygusal bir yapıdadırlar.
Sadrâzam’ın padişaha yazdığı tezkirelerin altına "mâlum kişi" anlamında koyduğu paraf. Birbirini yakından tanıyanlar da uzun imza ve künye yerine yine bu işareti kullanırlardı.
Alfabenin 16. Harfi olduğu gibi, aynı zamanda bir Stephen King öyküsüdür.
Yanlış hatırlamıyorsam Hikayeye göre; bir aile nesillerdir bahçesindeki taşları yılın belli zamanlarında belli bir düzenle dizer. Hatta evindeki cisimlerin yerlerine ve sayılarına dahi çok önem vermektedirler. Bunun sebebi evrendeki aşikar matematiksel düzenin kırılma noktalarından birinin bu bahçeden geçmesidir. Bir nevi "bug" gibi bir şey. Ve bu düzen normal dünyayla farklı bir dünya arasındaki çizgiyi korumaktadır...