Luppo alan dayı olayının altından gerçekten bir dram çıktı ama bu dram dayının işsiz yada fakir olması değil ülkede inanılacak insan, güvenilecek kurum kalmaması dramıdır.
Dram evet, tek resimden milyon tane anlam çıkartmaya başlayınca boka sarıyor, dram burada. işe yarar ve üretime dönük hiçbir eyleme bulaşmayıp, birbirinin gıybetini yapan kasaba halkı kafası.
Yeter lan, zaten ruling hesabı kendi kurguladığı durumlara duyar kasıp sükse yapmış sahtekarın birisi. Yeni ortaya çıktı. insanlar neden tedbirler konusunda bu kadar umarsız, aptalca davranıyor; bunu konuşacağınıza muhtemelen esas gündemi kaynatma görevi olan trollerin dümenine giriyorsunuz. Tek lupo kadar beyniniz var mı?
sosyal medyaya inanma, sosyal medyasız kalma. amma duyarlı ülkeyiz be. her niyetimiz anlık sahte reflekslerden ibaret. kağıt toplayıcılarına, mültecilere, sokak köpeklerine duyar kasıp, vicdan rahatlatan mı, duyar edebiyatı yaparak itibar dilenen mi ararsın; hepsi bol. işbirliğinde dünyaya örnek ülkeyiz, yersen.
like'ını alan üsküdarı geçti.
not:
elde para tutmak, işlemek nesiller boyunca kazanılan bir yetenek. duyar himayesi şayet doğru ise kendi bindiği delı kesene pek acımayacamsın (cehalet). sokağa çkma yasağı öncesi sığır yerine konmak ayrı, covid 19'un ciddiye alınmaması ayrı birer durum.
ahg partinin iktidar olduğu bir ülkeden ne bekleyeceksin.
Şu hikayenin doğru olma ihtimali sıfır amk.
Bu twitter'da yazan hikayeci gevşekler fav ve rt'nin köpeği oldukları için böyle şeyleri uydurmaları çok doğal.
adam muhtemelen 12940 daireli bir apartmanda oturuyor. twitter da yüzlerce kapı komşusu çıktı. hatta hepsi cüzi bir miktarda borç verdim diyor. bizim sözlükte bile varmış bak yukarıya yazmış..
Olayı kabul edelim. Diyelimki bu arkadaşımız fakir ve bi tek alabileceği luppo vardı. Buna göre yorum yapacak olursak;
Arkadaşlar siz olayın ciddiyetinin farkında değilsiniz galiba. Sadece amerikada 2 bin küsür insanın öldüğü bir hastalık bu. Bakın amerika dünyanın bana göre en güçlü devleti olmasına rağmen 2 bin insan ölüyor ve devlet başkanları çıkarak bir şey yapamıyoruz efenim diyor. Ya yeme kardeşim, oruç tut, az ye, komşundan para isteyeceğine ekmek gibi makarna gibi kısa günde atıştırmalık iste. Benim oturduğum şehirde yasak olmamasına rağmen oruç tuttum, az yedim, iki gün ne olur yani.
Çocuk mevzusuna gelince, çocuktur bu büyük istekleri olmaz. Vereceğin bi salçalı ekmek bile bazen yeter, bize yetiyordu çocukken. Saatlerce sokakta oynadıktan sonra eve gelip sana yağı sürülmüş ve üstü tuzlanmış ekmeği hapur hupur yiyorduk ve mutluyduk. Çikolata lükstü, şekerler bile bazılarımıza lükstü. Yani babam bi luppo almadı o zaman, alanda yoktu zaten. Yani velhasıl kelam 2 gündü bu yasak ve tvlarda bu belirtilmişti.
Yani işin özü şudur, ibni haldun hazretinde söylediği gibi "korkumuz aç kalmaktan değil korkumuz tok kalamamaktan." Umarım bazılarınız bu yazımı sonuna kadar okur ve bana katılır.
Şu sokağa çıkma haberi gelince markete gidip Luppo alan ve herkesin kızdığı ya da dalga geçtiği kişi benim kapı komşum. Bu olay hakkında birkaç şey söylemek istiyorum
Marketten Luppo alan ve tüm Türkiye’nin dalga geçtiği kişi bu corona virüs olayları daha başlamadan birkaç ay önce işten çıkartıldı ve ne yazık ki maddi durumu pek iyi değil. Yani öyle evine günlerce yetecek kadar erzak alacak durumu yok.
10 Nisan Cuma gecesi sokağa çıkma yasağı ilan edilince kapımı çaldı “abi zor durumdayım varsa şu kadar borç verebilir misin, markete gidip bir şeyler alacağım” dedi. istediği para da gerçekten çok ufak bir para.
Bu Luppo olayı ve fotoğrafı sosyal medyada gündem olunca kendisiyle konuştum. Kendisinin bana söylediklerini aynen yazıyorum;
“Abi markete gittim ana baba günü. Önce makarna ya da pirinç almak istedim, kalmamıştı. Sonra ekmek almak istedim, o da yoktu. O izdiham içinde o marketten çıkıp başka markete gidemezdim. Aç kalırım korkusuyla önüme çıkan ilk yiyeceği aldım.
Herkes sanıyor ki ben sadece Luppo almak için evden çıktım ve virüs kapma riskini alarak o kadar insanın arasına girdim. Zaten evden apar topar çıktığım için ne maske ne eldiven vardı. Sadece anlık dürtü ile aç kalmaktan korktum” dedi.
Ve arkadaşlar bildiğiniz gibi fırınların açık olacağı filan en son açıklandı. Yani bu komşum markete giderken fırınların açık olacağını, ekmek dağıtımı olacağını bilmiyordu. Kendisini de uzun süredir tanırım. Çok nazik ve naif bir insan kendisi.
Herkesi kendiniz gibi sanmayın. Herkesin maddi durumu günlerce, haftalarca yetecek kadar erzak almaya yetmeyebilir. insanı tek bir fotoğraf karesi ile küçümsemek, ona kızmak ne kadar doğru?
Adam sadece aç kalmaktan korkmuş ve parasının yeteceği makarna, ekmek, pirinç bulamayınca önüne çıkan ilk şeyi aldı, hepsi bu. Ama günlerdir sosyal medyadan herkes kızdı ve dalga geçti kendisiyle. O yüzden bunları yazmak istedim. Herkese sevgiler saygılar..
Eli garibi işsiz garip aç kalma korkusu ile eline geçen şeyi almış yazık günah demiyorlar meyda maymunları adamı kepaze ettiler reklamı yaptığı firma nerdesin babayiğit çıkta birşeyy yap bunuda açıkla hepimizde seni alkışlıyalım.
Göreyim seni bilmem hangi markanın sahibi hadi bekliyoruz...