Ulkemize sadece yazın yapilan Psyco festivallerle yurt disindan giren kimyasal uyusturucudur. Kışa kadar biter bulamazsınız.yazin aç kurtlar gibi tuketirler çünkü.
antipsikotikler ve antidepresanlar ile kullanımlarında doğacak sonuçlar hakkında bilgilendirebilecek arkadaşlar arıyorum. yoksa ben bodoslama dalıyorum.
Lcd diye okudum ya ben bunu ilk basta. Tabiki bir uyuşturucu şeklidir.
Kısaca tanımı :Liserjik asit dietilamid, kısaca LSD ya da LSD-25, halk arasında asit olarak bilinir. ilk olarak 1936-1943 yılları arasında Albert Hoffman tarafından çavdar mahmuzundan sentezlenmiştir. Elde edilişi doğal, sentezi kimyasal, yarısentetik psikoaktif bir halüsinojendir.
Açık ve kapalı göz halüsinasyonları, değişen boyutsal zaman algısı, sinestezi etkisi, ruhani deneyimleri ve değişen düşünce süreci gibi psychedelic etkileri ve 1960'ların karşı kültüründeki yeri sebebiyle çok yaygın olarak bilinir. Ön beyinde 5-HT2A'nın doğrudan agonistidir. Tıp dünyasına göre bağımlılık yapmaz. Buna aldanip müptelası olmayın sakin.
Dünya üzerinde en güçlü halüsinasyon gördüren madde olarak kabul edilmektedir. Halüsinasyon gördüren mantarlardan 100 kat, Meskalin'den 4000 kat daha güçlüdür.
Belgeselini izlerken "insan bunu kendine neden yapar" sorusuna cevap bulamadıgım uyuşturucu cinsidir.kimyasal formülü sayfalar dolusu olan uyuşturucuyu neden bünyene sokarsın ki?insana zararı eğlencesinden çok...
Halüsinojenler içerisinde en kuvvetli olandır. Algılama yapısını tamamen değiştirir ve kullanan kişiyi başka bir dünyaya (hayaller alemine) yollar. LSD etki sürecince, kişiyi gerçek dünyadan soyutlar ve kullanan kişinin ruh haline göre etki eder. Kişinin ruh hali duyduğu seslere, gördüğü görüntülere göre değişmekte, ses algısı dozuna göre değişmekle beraber görüntüleri çoklu, daha renkli ve farklı görmektedir. Çok mutlu olan biri LSD kullandığında cennete gittiğini görebilmektedir. Ama mutsuz olan kişileri iyi olmayan bir hayaller alemine götürür. LSD, kuşlarla beraber havada uçmak, uzay yolculuğu yapmak gibi, kişi için imkansız olanakları birebir gerçekmiş gibi yaşatır. LSD kullanan kişi, hayatında önemli bir yeri olmuş olan insanları da tekrar görebilir, onlarla iletişim kurabilir. LSD etkisinde kişi, genellikle etkilendiği konular üzerine hayaller görür. Çevresindeki nesneler de dahil, bu hayallere göre şekillenir. Her şey kişinin hayal kurmasına bağlıdır. LSD, bilinçaltında olan, eskiden yaşanmış olayları tekrar yaşamanıza/görmenize bile sebep olabilir. LSD etkisinde olan biri her türlü nesneyle iletişim kurabilir ve o nesnelerin onla diyaloğa girdiğini işitebilir.
kalıcı beyin hasarı yapmadığı biliniyor. kalıcı olan maddenin kendisi. bedenden atılamıyormuş sanırım. ya da başka bir kimyasala dönüşüp depolanıyor olabilir. bu birikenlerin uzun yıllar sonra patlayıp flashback'lere sebep olduğu söylense de, sadece bir söylenti bu; bunu yaşayan birini ya da yaşadığını rapor etmiş birini ben görmedim.
albert hoffman yakın bir zamanda ölmüştü. düşünüyorum, bu adam elesdiyi ilk bulduğunda kimseye söylemeden, bir süre sadece kendisine saklamış mıdır diye. o tarihlere kadar en fazla meskalin ile bazı mantar türlerinin yaptığı az da olsa kişi tarafından bilinen etkileri böyle yoğun veren bir şey bulup uzun süre kullanmış zaten. yazdığı trip raporlarında, bedenini demonların falan ele geçirdiğinden bahsettiği olmuş.
kullanırsanız ne olacağına gelirsek, bütün kağıdı tek seferde yutarsanız, önce baş dönmesi gibi olur. sonra gözbebekleriniz kedi gözü gibi büyür. sonra iştahsızlık başlar, yediklerinizi kusabilirsiniz. meyve türü şeyler, basit yağsız yiyecekler, domates çorbası falan tavsiye edilir, acı seviyorsanız bol bol acı sos yeyin. sonra kaslarda spazmlar olur, kasılmalar, gerginlik, huzursuzluk gözlenir. tam bu sırada korkmaya başlayabilirsiniz, ben ne bok yedim, diyebilirsiniz. bir saat geçip ikinci saate yaklaşırken görsel duyu değişmeye başlar, durgun cisimler, şekiller hareket etmeye başlar mesela. tavanda deniz dalgaları görmek, nevresim takımı üzerindeki noktaların kıpır kıpır birbirini kovaladığını görmek, duvarların eriyip akar gibi görünmesi, simetrik, senkronize hareket eden kaleidoskop desenleri falan görmek sizi heyecanlandırabilir. şarkılar çok önemli. mod değişimleri yoğun olur, görsel, duygusal algılar çok hızlı değişir. aynı yerde bulunmaktan sıkılırsınız, gezmek istersiniz. fazla gürültünün, konuşmanın olduğu yerlerde her şeyi duyup kafanızda kurgulamaktan rahatsız olursunuz. düşünceleriniz hızlanıp garipleşir. korku, paranoya, sanrı, bad trip göstergeleri, ilk kez kullanan birinin bundan kaçması çok kolay değil. deneyim kazandıkça korkuları bir bir yenip, modunuzu istediğiniz gibi ayarlamayı öğrenirsiniz.
bad trip sırasında en kestirme terapi yöntemi mastürbasyon. zaten lsd almışsanız trip sırasında birkaç kez boşalmanız gerekebilir.
işitsel halusinasyon da çok yaşanır. sesler, konuşmalar duyarsınız. beyniniz sizle oyun oynar.
en az 12 saat süreceğini, kolay kolay uyutmayacağını da hatırlatmak gerekir. sonlara doğru başınız ağrırsa sütsüz, sade kahve için. mide yanması için basit bir talcid ya da rennie gerekli olabilir. ilk seferdeki kasılmalarda, çenelerinizi kenetleyip dişleri sıkarken parçalamayın diye sakız da gerekir. ot gibi değildir bu. verdiği zevk başka türlü bir zevktir. zevk verdiği kadar acı da verir aslında. zihninizin ihtiyaç duyduğu olgunluk seviyesine gelene kadar lsd sizin canınızı yakar en fazla
edit: lsd molekülünün çalışma prensibi, serotonin enzimini taklit etmektir. serotoninin bağlandığı yerden sinir hüclelerine bağlanır, duyu organlarıyla algılanan hislere, var olmayan etkiler ekler
not: bu entry özendirme amaçlı değildir. "kullandıysanız" diye başladım, çünkü bunu bilinçsizce kullanan biri olabilir.
Liserjik asit dietilamid. albert hoffman tarafından kazara bulunmuş çok güçlü bir halisinojendir. beyin kimyasını alt üst eder. zaman-mekan ve maddenın algılanabilir düzlemini kırar.
kurutma kağıtlarına damlatılıp kurutularak kullanıma hazır hale getirilir. en popüler dağıtım tarzı budur. kurutma kağıtlarındaki çeşitli baskılar tamamen satış politikasına yöneliktir ve yer yer değişkenlik gösterir.
tecrübeli bir rehber yardımıyla kullanıldığında maksimum verim alınır. çünkü lsd tarafından etki altına alınmış beyin kimyası kontrol edilemez. korkuları bastıracak, her şeyin yolunda olduğunu size hatırlatacak bir rehber maksimum verimlilik için ilk seferlerde çok gereklidir.
peki ne olur?
gözler ışığa duyarlı hale gelir. ışıklar ve renkler canlanır. beyin gözden gelen bütün veriyi inceleyip süzemediği için görülen karelerde iç içe geçmeler olur. örneğin önünüzden geçen bir arabanın kırmızı arka stopları araba çoktan geçip gitmiş olmasına rağmen yolun üzerinde kırmızı ve titrek bir şerit şeklinde asılı kalabilir. sesler boğuk duyulabilir. bu problem değildir. ama sesler tekrar eder. beynin içinde eko yapar. bastırmak çok zordur. duyuların çok fazla aktive olmuş halinden ötürü şehir içi kullanım tamamen bir işkencedir.
sessizlik ve doğa ister. yeşile ve maviye ihtiyaç duyar.
en garip trip işin içine biraz hayal gücü girdiğinde başlar. adım attığınız asfalt zeminde sanki bir suya atılan taşın etrafında bıraktığı hareler gibi dalgalanmalar, titreşimler görebilirsiniz. korkuya kapıldığınız bir anda gerçek korkunun ne olduğuyla yüzleşirsiniz. emin olun kimse hayatında o kadar korkmamıştır. aksi gibi sevgi hisside tavan yapar. dokunmak bambamşka anlamlara dönüşür. beyninizin nereye sürüklendiği sizin elinizde. bunu unutmadığınız sürece kontrol sağlayabilirsiniz. kafasını bastırayım diye düşünmeyin hiçbir alkol çeşidi bunu bastıramıyor ve hissetmediğiniz için içtikçe içiyorsunuz. ama ne bir sarhoşluk, ne lsd nin etkisinde bir azalma gözlenmiyor.
dışardan bir maymun gibi görünürsünüz. ağzı açık, dilini içeride güç bela tutabilen bakışları tamamen açık gözleriyle anlam arayan bir maymun gibi. fazlası değil.
içeride dünyanın en zeki ve yaratıcı beynini keşfedersiniz. bu güne kadar bildiğiniz bütün bilgiler, teoriler, varsayımlar zincirleme bir şekilde anlam kazanır. insan dil ile düşünür. yani düşünürken kafasının içinde konuşur. fakat lcd bunu görüntüler düzlemine çıkarır.
şöyle örnekleyelim. bir film sahnesi için 25 kare gerekiyor ya, 25 cümlelik bir düşünce sadece bir karedir gelir ve yerini öbürlerine bırakır. işte bilinç bu derece korkunç bir boyutta aktif olmuştur. ama bunları yazamazsınız* ve ertesi gün bölük pörçük hayal meyal hatırlarsınız. yani fikir bombardımanından sonra geriye sadece boş kovanlar kalacaktır. iş yapmaz.
en büyük tehlikesi beyinde bıraktığı hasar.
bir daha hiç bir şey eskisi gibi olmuyor* ve o yaratıcılığa olan özlem sanırım insanları bağımlı yapıyor.
