bugün
- yazarların cinsel tercihi14
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü17
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz22
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması8
- peygamberlerin yahudi olması9
- zalbert ramstein18
- güçlü kadınların ortak özellikleri20
- herkesle iyi geçinmek11
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
- bi derdim var10
- anın görüntüsü11
- dini eleştirmeyi dün düşmanlığı ile bir tutmak8
- elini cebine atınca en az 5000 lira olmalı14
- meral akşener14
- kadir mısıroğlu mezarı13
- albay kemal21
- karıncaları öldürmeden evden uzaklaştırma yöntemi15
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift22
- kablosuz sütyen20
- icardi190537
- arkadaşlar sizce yakışıklı mıyım31
- müge anlı ile anadolu irfanı8
- seni allaha şikayet ediyorum erdoğan8
- meral akşener'in sarı saçları10
- gizli samyel24
- 6 haziran 2024 meb ile ilgili skandal iddia25
- kuresel ikinma'nın sözlüğe dönüşü10
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız11
- estetikle 30 yaşına dönen teyze8
- belediye otobüsüne kaçak binme yöntemleri10
- türklere peygamber gönderilmemiş olması19
- türk tarihinin en büyük komutanı rte dir18
- kadınlar konusunda bilmek istediğiniz ne var12
- okula gidiyorum sözlük9
- ronaldo'nun fenerbahçe'ye gelme ihtimali12
- kadir mısıroğlu üstadın hoplattığı oğlanlar18
- zalbert ramstein'in kürt olması15
- jose mourinho27
- sarılma ihtiyacı9
- havalar ısınınca orospu gibi giyinen kadınlar19
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız17
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- sözlüğün bağımlılık yapması11
- 48 cm penisi olan adam12
- türk kadınlarındaki en büyük sorun19
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi21
- merve boluğur11
- nude isteyen kız12
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi13
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur10
ilk olarak gazetede tefrika edilmiş ve sonrasında 1900 yılında basılmış joseph conrad romanı. conrad, önsözünde ilk olarak gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığı hikayeyi başka hikayelerle destekleyerek bu romanı dönüştürdüğünü anlatır. bizden biri diye bahsettiği jim'e ilham olan kişi limanda gördüğü herhangi bir denizcidir.
--spoiler--
jim, denizci olup maceralara atılmak için evinden ayrılır ve bir süre sonra iyi bir denizci olur. doğu denizlerinde çalışmaya başlar. kaptan yardımıcısı olarak girdiği patna mekke'ye yüzlerce hacı götürmekte olan bir gemidir. gemi, bir gece bir şeye çarpar ve su almaya başlar. kaptan, makinistler ve tayfalar yolcuları uyarmadan gemiden kaçmaya çalışırlar ve tereddütte kalan jim de sonunda onlara katılır. batacağı sanılan gemi batmaz. ertesi gün bir fransız gemisi tarafından içindeki yolcularla birlikte limana çekilir.
yaşadığı bu korkaklık jim'in hayatında bir dönüm noktası olur. onuruyla korkaklığı arasında sıkıştığı o olay gittiği her yerde karşısına çıkar.
--spoiler--
yazar kısa bir bölüm üçüncü şahıs ağzından anlattığı romanı, sonrasında bir 250 sayfa kadar Marlow adlı karakterin ağzından bir sohbette pek çok insan karşısında anlattırır. conrad'a bir kişinin bu kadar uzun konuşamayacağı ya da karşısındaki insanların onu bu kadar uzun süre dinlemeyecekleri dolayısıyla bunun gerçekliği bozduğu yönündeki eleştiriler yöneltilmiştir. conrad bunun olabileceğini düşündüğünü söyler. bence de bir karakterin bir cemiyette bu kadar uzun süre konuşması pek olası değildir. ayrıca anlatımı bir sohbetten çok yazılı bir ürüne daha çok benzemektedir. yaptığı benzetmeler ve insan psikolojisine dair derin izlenimleri pek de sohbetlerde yapılabilecek konuşmalara benzemez. conrad, son 80 sayfalık bölümü ise marlow'un jim'in hikayesinin sonunu bir mektupla anlatmasıyla biter.
bu açıdan baktığımızda, roman pek çok açıdan kurgusal bir plansızlık içinde ilerler. sanki yöntemler baştan yanlış seçilmiş ve her düzeltilmeye çalışıldığında ise iyice karmaşıklaşmıştır. joseph conrad'ın romancılığı tartışılmaz ama bu eseri diğerlerine oranla*casus* oranla daha amatörcedir. romanın içine sıkıştırdığı denizci hikayeleri cesaret konulu olmaları açısından bağlayıcıdır ama ana karakter jim ya da marlow'la ya da olayların akışıyla bir bağlantısı yoktur. bu kopukluklar nedeniyle roman sanki haddinden fazla uzatılmış görüntüsü vermektedir.
pek çok kusuru var gibi görünse de conrad'ın insan doğası, onur ve cesaret üzerine müthiş tespitleriyle dolu, denizcilik hikayelerini sevenlerin çokça hoşuna gidecek bir roman.
--spoiler--
jim, denizci olup maceralara atılmak için evinden ayrılır ve bir süre sonra iyi bir denizci olur. doğu denizlerinde çalışmaya başlar. kaptan yardımıcısı olarak girdiği patna mekke'ye yüzlerce hacı götürmekte olan bir gemidir. gemi, bir gece bir şeye çarpar ve su almaya başlar. kaptan, makinistler ve tayfalar yolcuları uyarmadan gemiden kaçmaya çalışırlar ve tereddütte kalan jim de sonunda onlara katılır. batacağı sanılan gemi batmaz. ertesi gün bir fransız gemisi tarafından içindeki yolcularla birlikte limana çekilir.
yaşadığı bu korkaklık jim'in hayatında bir dönüm noktası olur. onuruyla korkaklığı arasında sıkıştığı o olay gittiği her yerde karşısına çıkar.
--spoiler--
yazar kısa bir bölüm üçüncü şahıs ağzından anlattığı romanı, sonrasında bir 250 sayfa kadar Marlow adlı karakterin ağzından bir sohbette pek çok insan karşısında anlattırır. conrad'a bir kişinin bu kadar uzun konuşamayacağı ya da karşısındaki insanların onu bu kadar uzun süre dinlemeyecekleri dolayısıyla bunun gerçekliği bozduğu yönündeki eleştiriler yöneltilmiştir. conrad bunun olabileceğini düşündüğünü söyler. bence de bir karakterin bir cemiyette bu kadar uzun süre konuşması pek olası değildir. ayrıca anlatımı bir sohbetten çok yazılı bir ürüne daha çok benzemektedir. yaptığı benzetmeler ve insan psikolojisine dair derin izlenimleri pek de sohbetlerde yapılabilecek konuşmalara benzemez. conrad, son 80 sayfalık bölümü ise marlow'un jim'in hikayesinin sonunu bir mektupla anlatmasıyla biter.
bu açıdan baktığımızda, roman pek çok açıdan kurgusal bir plansızlık içinde ilerler. sanki yöntemler baştan yanlış seçilmiş ve her düzeltilmeye çalışıldığında ise iyice karmaşıklaşmıştır. joseph conrad'ın romancılığı tartışılmaz ama bu eseri diğerlerine oranla*casus* oranla daha amatörcedir. romanın içine sıkıştırdığı denizci hikayeleri cesaret konulu olmaları açısından bağlayıcıdır ama ana karakter jim ya da marlow'la ya da olayların akışıyla bir bağlantısı yoktur. bu kopukluklar nedeniyle roman sanki haddinden fazla uzatılmış görüntüsü vermektedir.
pek çok kusuru var gibi görünse de conrad'ın insan doğası, onur ve cesaret üzerine müthiş tespitleriyle dolu, denizcilik hikayelerini sevenlerin çokça hoşuna gidecek bir roman.
güncel Önemli Başlıklar