herşeyiyle mükemmel olan film. müzik desen 10 numara, kurgu desen zaten nasıl övsem boş. oyunculuklar çekimler desen harikulade. filme süpriz eklenen karakterler; mesala sting'in ve premier lig'den eski bir futbolcu olan kasap lakaplı vinnie jones'un canlandırdıkları karakterler de çok oturmuş. snatch'ten sonra guy ritchie'ye olan saygımı kat kat katlayan film olmuştur.
defalarca izlenecek, eşe dosta sağa sola izlettirilecek film.
eddie'nin harry'e borçlandıgı kumar sahnesini baştan sona tekrar tekrar izledigim mükemmel film. bunda "liar liar" ve "i wanna be your dog" eglenceli soundtracklarının payı oldugunu belirtmeye gerek yok zaten.
vinnie jones isimli psikopatla tanışmama sebep olmuş film. vinnie'yi daha sonra snatch isimli şaheserde bir kez daha izledik guy ritchie sayesinde ki cast neredeyse her iki filmde de aynı. filmdeki vinnie jones etkisinden bahsedersek, bir insanın cani rolüne nasıl bu kadar yakışabildiğini anlayamamıştım, hannibal'a bakışımı bile değiştirmişti bu karakter. meğer daha önce ingiltere liginde futbolcu olarak kariyerini sürdürüyormuş ve maçları oynarken rakibe öldürürcesine sertlik gösteren bir oyuncuymuş bu vinnie. bir karakteri sinema perdesinde gerçek kılmak için oyuncunun kişiliği, karakterin kişiliğine uygun seçilirse böyle bir sonuç alınabiliyormuş meğer. vinnie delisi bu filmde acemiliğini üzerinden atmasından sonra snatch'te adeta şov yapmıştır.
Super filmdir. Yonetmen yine dokturmustur zaten butun filmleri birbirine benzer. Yine ince espiriler vardir ve muzikleri superdir. Ayrica bu yonetmen snatch ve rocknrolla nin da yonetmenidir. Bu filmi begenenler onlarida izlesinler.
guy ritchie'nin snatch'ten önce aynı formatta çektiği bir suç ve macera filmidir, ama snatch kadar ün kazanamamıştır. yine de, "snatch'i seven bu filmden de keyif alır" önermesini rahatlıkla yapabiliriz. haşin baba rolündeki sting, filmin bonuslarındandır.
snatch'ten önce çekilmiş filmdir. heryerinden ingiltere hatta londra akar. rory breaker adlı efsane karakter için bile defalarca izlenebilir. bu adamın nick the greek isimli çıtır mafyaya verdiği, i'll kill ya vaazı unutulmazdır. ayrıca (bkz: jason statham)abimiz bu filmle sinema endustrisine sağlam bir giriş yapmıştır. (bkz: vinnie jones)ise filmde gunlük hayatında nasıl bir adamsa öyle davranmıştır, zira kendisinin canlandırdığı karakterten psikopatlık olarak zerre farkı yoktur.
snatch'i izledim ve beğendim. başlığına bakınca atasının bu olduğunu öğrendim. gördüm ki snatch kadar olmasa da çok başarılı bir film. klasik bir guy ritchie filmi de diyebiliriz.
ingiliz aksanına, ingiliz esprilerine, komedi yönü ağır basmış suç dünyasına doyuyorsunuz, taşıyorsunuz.
bazı yerlerinde gözlerimden yaş geldiğini söylemeliyim. özellikle harry denen adamın cezayı nasıl kestiğinin anlatıldığı sahne (işte burada gözlerimden yaş gelmişti) dehşetti. "adamı "38" santimlik zenci yarrağıyla döverek öldürdü" denilen sahne!!!(swh) bak yazarken de aklıma geldi. hala gülüyorum.
bunun dışında ilk aklıma gelen bonus kafalı zencinin yunanlı ile muhabbeti ve şu bardağı camlı ve camsız masaya koyma sahnesi geliyor.
bunlar haricinde de komik olmasa da çok güzel sahneler var. mesela kumarı kaybeden yağuşuğlu ingiliz gencimizin masadan "I wanna be your dog" eşliğinde kalktığı sahne çok güzeldi. film'in bir tane kadın oyuncusu vardı. koltukla aynı desende bir elbise giydiği için kendini kamufle edebilen ama eline devasa bir silah alıp, bir odanın içinde ateş etmesine rağmen bir kişiyi bile vuramayan bir kadın. ha bir de kafası sürekli dumanlıydı sanırım!
filmin sonu da çok ilginç ve güzeldi. muallakta bitiyordu. o "namüsait bir taraflarımıza bile sürülmeyecek tüfek" muamelesi gören zamazingoların çok değerli çıkacağını da tahmin etmiştim önceden. nehrin dibini boyladılar mı acep?
- they're armed.
- armed, armed with what?
- err, bad breath, colorful language, feather duster... what do you think they're gonna be armed with? guns, you tit!!
guy ritchie'nin snatch ve rocknrolla'dan * daha da güzel olan mükemmel filmi. diyalogları harika kurgusu ve senaryosuyla adamı hayran bırakır.birde filmde rory breaker adlı bir afro amerikan abimiz vardırki efsanedir,her hareketi yarar *
espirili temasının iç katmanlarında ciddiyet yatan film. guy ritchie bunu öyle bir şekilde örmüştür ki; kimsenin belli başlı bir hikayesini izlemenizi gerektirmiyor. filmde ana karakter olarak görmediğiniz kişilerin, etkisi tüm senaryoya yön vermiştir. örnek istiyorsanız, aslında filmin en önemli karakteri yunanlıdır. ancak çok fazla önemli bir kişi değilmiş gibi görünür.
finali baya baya köyden indim şehire den araklanmış gibi duran film. lakin çok eğlenceli ve yok ebesinin amı ali sami tadında. bu kadar orospu çocuğunu hiç bir arada görmedim dedim izlerken. doğa ana bile kaldıramadı bu kadar gereksizin bir arada bulunmasını, birbirlerini yedi ipneler.
Bünyesinde güzel replikler barındıran guy ritchie filmi.
-Silahlılar.
-Silahlılar mı? Ne ile silahlanmışlar?
-Eee, kokan nefes, renkli bir dil, toz bezi...neyle silahlanmışlar zannediyorsun; tabancalar ile, salak!