liyakat

    1.
  1. 3.
  2. Layık olma, yaraşırlık, uygunluk, kifayet.
    5 ...
  3. 8.
  4. 24.
  5. Siyasal islamcıların bilmediği.
    3 ...
  6. 13.
  7. Ulkemizde pek bulunmayan sey. Genelde amcalar, dayilar vs daha yeterlidir.
    3 ...
  8. 2.
  9. "Eğitimcileri seçerken esas alınması gereken meseledir. Günümüzde ise liyakat olmuş mülakat ya da adam kayırma veyahut da dayıcılık.." demişti. Sonrasında epey gülümsedi ve ekledi, "benim dayım yok, rektör olamadım o yüzden. Liyakat ile ancak profesör oldum."

    Tartışmaya gerek yok dayı bulun, dayı.
    3 ...
  10. 10.
  11. Sultanın karargâhı çok kalabalıktı. Hizmetkârlar ve yüksek mevki sahibi kimselerle doluydu. Bütün hassa süvarileri, sipahileri, garîbler, ulufeciler ve çok sayıda yeniçeriler karargâhtaydı. Bu muazzam kalabalığı içinde tek kişi yoktu ki itibarını kendi şahsi cesaretinden ve meziyetlerinden başka bir şeye borçlu olsun, doğduğu aileden dolayı diğerlerinden farklı kılınsın. Kişiye, verdiği hizmetlere ve yüklendiği vazifeye göre saygı gösteriliyor. Bu nedenle üstünlük mücadelesi de yok. Herkesin yaptığı işe uygun olarak tayin edildiği bir makamı var. Sultan vazifeleri ve görülecek hizmetleri bizzat kendisi dağıtıyor. Bunu yaparken o kimsenin servetini ve rütbesini önemsemiyor, namzet olanın şöhretini ve nüfuzunu düşünmüyor. Sadece meziyetlerini göz önüne alıyor, kabiliyetini, karakterini ve mizacını tetkik ediyor. işte böylece herkes layık olduğunun karşılığını görüyor ve makamlar da işlerin üstesinden gelebilecek kimselerle doluyor.

    … Dolayısıyla Türkler arasında itibar, hizmet ve idari mevkiler kabiliyet ve faziletin mükâfatı oluyor. Kişi tembel ve sahtekâr ise hiçbir zaman yükselmiyor, küçümsenip hakir görülüyor. işte Türkler bu nedenle neye teşebbüs etseler başarılı oluyor ve hükmeden bir ırk olarak hâkimiyetlerinin hudutlarını her gün genişletiyorlar. Bizim usullerimiz ise çok farklı. Bizde meziyete yer yoktur. Her şey doğuma dayanır ve yüksek mevkilerin yolunu açan sadece soylu olmaktır…

    ogier ghiselin de busbecq - türk mektupları, asalet ve meziyet
    2 ...
  12. 6.
  13. layık olma, yaraşırlık, uygunluk, değim. yeterlilik, kifayet.
    2 ...
  14. 5.
  15. türkiye'de bulunmayan söylemdir. zira kimse layık olduğu yerde değil. layık olmayan torpili sayesinde olması gereken yerden çok yukarılarda olabilirken, layık olan torpilsizliği sayesinde olması gerekenden kat kat aşağıda olabilir. o yüzden bu kelimeyi öğrenmenize gerek yoktur.

    soru : (bkz: bu bilgi gerçek hayatta ne işime yarayacak)
    cevap: (bkz: sikime)
    2 ...
  16. 11.
  17. Bu tarz kelimelerin muz cumhuriyetlerinde bir yeri yoktu bir önemi de gereği de yoktu hakkıyla uygulanabildiğinde toplumsal bir çok sorunun kendiliğinden hallolduğunu göreceğiz. 3. Dünya ülkelerine selamlar.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük