En sevdiğim yılların son günüdür.hala google dan okulumun resimlerine bakar iç çekerim.hattâ izin verilse; öldükten sonra okulumun bahçesine gömülmek isterim.
esyalar toplanir en ust kattan tum sene boyunca birakilmayan pembe battaniye silkelenir he bir de bahce hortumu sinifin en uzunu tarafindan alinir tum sinif islatilir gecmis su savaslarinin acisini cikarir gibi. ve hatirladikca insanin gozlerini dolduran gundur bugun.
Okuldaki tüm kriminal arkadaşların, karneleri alır almaz ellerinde poşet poşet kravat, gömlek, defter, kitap ne varsa mahallenin meydanına yığıp benzinle yakarak gösteri yaptığı gün olmuştur aynı zamanda.
''şu yaşıma kadar ben daha böyle rahatlık görmedim'' dediğim gündür. insanlarından, loşluğundan, her bir şeyinden sıkıldığım okuldan sonunda kurtuluyorum diye çok sevinmiştim. şimdi ise olayların dışında olmanın verdiği eleştiri gücüyle ''çok daha farklı geçebilirmiş'' dediğim gün, daha doğrusu günler.
herkes karnesini aldıktan sonra rahatça okula gidilir. müdür yardımcısından karne alınır ve 'diplomayı almaya gelince görüşürüz' denildikten sonra yarınki sınav için son hazırlıklar yapılır.
son gün gitmedim. pişman değilim. sevdiğim hocalarımla öncesinde veya sonrasında helalleştim zaten. sevdiğim arkadaşlarım hâlâ yanımda allah bozmasın. geri kalanını sektir et.
buyuk konusacagim o gun disco disco partizani diye gobek atmazsam bende safir degilim. sinif arkadaslarimi sevmedigimden degil. zaten yeni degistirdim okulu. ben liseye kilim abi. bazilari ozlenir, sevilir demis ama lise evlat olsa sevilmez lan!
not: sanmiyorum ya neyse pisman olursam editleyecegim bu entryi haziranda.
Buruk bir gülümsemeyle hatırlanır. Öylesine samimi bir okul ortamıyla, mezun olduğunuza bir anne baba edasıyla sevinen hocalarla hayatınız boyunca karşılaşmayacaksınız. 69 u 70 yapmayan hocalarınızın da elini öpün, sınavda kopya vermeyen asosyal çalışkanla da tokalaşın çünkü hepsini özleyeceksiniz.