Hoca sınıfın ne durumda olduğunu kestirmiş ve cevabı sorunun içinde geçen giren herksin en az 60 alabileceği bi soru sormuştu. Buna rağmen 30 alan bile çıkmıştı.
25 kişilik sınıfta bir bilemedin 2 kişinin anladığı ve onlar soruları çözerken kalan 23 kişinin onlara ilah gözüyle baktığı ders değil mi bu? Ve o 2 kişi arasında olmayan insanın şuan mimarlık okuması, statik gibi bir ders görmesi ne kadar da ironik.
Hunharca kopya çektiğim sınavdır. Hoca arka sıralardan bir çocuğu kopya çekerken yakalayıp ona doğru napıyorsun sen diye bağırarak yürüyünce ben de ani bir refleksle arkama dönüp arkadamdaki öğrencinin kağıdını kendime çevirmiştim. Çocuk da şaşırmış ve korkmuştu ses çıkarmamıştı o yüzden. Tam anlamıyla çaresizliğin dibi, kaybedecek bir şeyinin olmaması durumu.
'Formül ezberlemeyin gençler' dedikten sonra 2+2=4 yerine 2 ile 2yi toplarsak 4 eder mantığıyla formülün sözel ifadesini dayayıp çekip giden hocadan sonra okulda dinlemeyi bırakıp kitaplardan mantığını kavrayınca denklemi kendiniz kuruyor kendiniz çözüyorsunuz. Ve her adimda daha eglenceli oluyor. En azindan islem yamayi sevenler icin.
lise yillarinin kabusudur. 44 almıştım ulan nasıl aldım hala hayret ediyorum. ondan sonraki sınav 17 almistim zaten. geometriden matematikten korkmazdim bundan korkardim serefsizim.
Üniversitedeki fizik sınavlarının yanında devede kulaktır. Formülden yürüyüp takır takır soru çözebilirsiniz lise fizikte, ama üniversitede onu ispat etmeniz istenir. Yani en amiyane tabirler (bkz: yarrak gibi)
Hiç geçemedim efenim. Bir kez bile olmadı. Yok yani yetenek, yok... olmayınca olmuyor. Amk o dersi koyanların. Uzay mühendisi mi yetiştiriyonuz? Çok lanet bir derstir. Kolay diyenler en nefret ettiğim insan tipidir. Allah belasını versin, o dersi bulanında, ders diye koyanında Allah bin bir belasını versin. Sözlüme 30 giren hocanında Allah belasını versin. Beden hocam vardı bi tane, Allah onun da belasını versin. Oh be!
Dipçe: bir kez bile çalışmadım ama konumuz bu değil.
