o zamanlar 14 yaşındaydım ve tam 110 kiloydum. o yüzden hiç bir beden egitimi dersine katılamadım. arkadaşlar futbol maçı yaparken ben kenarda oturuyordum. çok acıklı zamanlardı.
sınıf koşarken, beden eğitimi hareketleri öğrenirken çaktırmadan gizlice kantine kaçıp çay içmek, kahvaltı yapmak veya boş bir sınıfta uyumak, müzik dinlemek. ne rahatmışım be.
Herkes nasılsa soyunma odasında giyiniyor diye leyla bir şekilde sınıfa daldıgımda, sınıfımız erkeklerinin neredeyse hepsinin burada olduğunu fark etmem ve baksır kritiği yaptıklarını fark etmem.
Birbirlerine götlerini sallıyorlardı.
Beynimden silinmeyen iğrenç bir görüntüdür.
Lanet olsun, o günden sonra hiçbirinin suratına bir daha gülmeden bakamadım.
Sınıf içinde üst baş değiştirmek kesinlikle çok gererdi beni bu durum, özellikle pantalon kısmı sıramın kenarında kimse farkına varmadan jet hızıyla değiştirirdim. Sonra birde giyme faslı vardı ki buda kötüydü eğer beden eğitimi öğle arasından sonra ise üstü giymeye gerek kalmazdı evde değiştirilirdi.
takla atamayan kızlar.
her derste orta sahadan basketbol atmayı denemek.
soyunma odasındaki koku.
duşların içine küçük su dökenler. sövüyordum bayağı yapmayacam diyor sonra gidip tekrar yapıyor bari suyu açta gitsin ordan pis herif.
Lisede beden eğitimi hocamız düz ve ters takla attırıp not verirdi. Ters taklayı da bir türlü atamazdım. Boş geçen derslerden biriydi. Aklımda kalan bunlar.
