Onun dersini kimse dinlemezdi, çünkü söyledikleri pek anlaşılmazdı. O da anlatır anlatır; "bir dakika ya ben size şeyi anlatmadım, neyse ya zaten kimse dinlemiyor." Der tüm sınıfı kendine hayran bırakırdı.
E tabii yaşamak lazım o anı cidden müthiş bir adamdı, gülmekten yerlere yatardık.
Dogruluk mu cesaretlik mi diye bir oyun vardi. Onu oynarken cesaret dedim. Yine kimi opecegim diye dusunurken lavuk cogorafya hocasini aksam yemegine davet et dedi. Lise son olmanin verdigi gazla olsa gerek yazili kagitlarini okuyan hocanin yanina yaklastim. Hal hatir kivaminda sorular sordum sonra bulusma teklifi ettim. Ve tabii ki kabul etti. Tabii dostane bir sekilde kabul etti ama sinifin sivilceli kabuslarina da kapak olmustu.