lisenin en sıkıci dersinde gene can kardeşim Samim efendiyle düşündük taşındık bu dersten nasıl kaçarız diye. Dahiyane aklı tersten çalışti bu sefer, hastaneye gitmekten başka çaremizin olmadığını anladik neyse, koluma kitabın sert kısmıyla ufak ufak vurup kızarticakti bu Samim Efendi bizde fırsattan istifade izin alıp kaçcaktık. isler oyle gitmedi işte koluma vura vura kızartamadık, vurmanin dozunu artırinca benim bilekde bi ağri oldu gittik hastaneye neyse, filmler, röntgenler sonucunda iki yerden çatlak olduğunu öğrenince ikimizde dumur halde okula döndük, 20 gün raporlu halde evde yatmak zorunda kalmistim. Bundan fazla hayvanlik yapan yoktur heralde.
lise sonda okurken, polifonik zil sesli telefonların yeni yeni çıktığı ve pek çok kimsede olmadığı dönemde cep telefonuna; okul zil sesini kaydedip, günün son dersine giren saf matematikçimizin dersinde ders bitimine 10 dk kala çaldırarak öğretmenin dersi bırakmasını sağlayarak, okuldan herkesten daha önce çıktığımız bir yarı dönem olmuştu. bu durumu uzun süre farketmeyen öğretmenimiz olayı farkettiğinde sınıfın erkeklerini komplesiyle disipline vermişti.
Lisede yapılan çoğu davranış hayvanlıktır zaten ama biz bunun farkında değilizdir. En basitinden gülmek eylemi bile bu dönemde gülmekten ziyade daha çok böğürme gibi ortaya çıkıyor gerisini siz düşünün. Bol hormonlu ve 31'li günler gençler.
Ekleme: dur yaa ben de söyliycem. Fizik yazılısında hoca bi an dışarıya çıktı ve ben arkamdaki arkadaşın kağını alıp cevaplara bakacakken yere düşürdüm. Heyecandan kağıt uçmasın diye üstüne bastım. Çocuk yazılı kağıdını üstünde tozlu bir ayak iziyle teslim etti ahaha. Zaten hoca anlamış cevaplardan kopya çekitiğimizi. Herkesin notunu söyledi bizi söylemedi biz de parmak kaldırıp sorduk bi de salak gibi "hocam bözö okumadönız" diye. Neyse ki uyardı sadece.
1995 senesinde o dönem için mini sayılacak bir etek giyen ve okula yeni gelmiş edebiyat öğretmeninin, konu anlatmak için yan sıraya eğildiği anda 0.5 uçlu kalem ile eteğinin yırtmacını hafif açmak ve arkasından tüm sınıftan uğultu gelmesine sebebiyet vermek. Ha utanmıyormuyum yaptığımdan; vallahi utanıyorum. Ama gençlik işte. O dönem yapmıştık.
sınıfımızdaki fırlama bir arkadaşın, yine sınıftaki iri yari bir kızla kafa bulması üzere düştüğümüz durum. kız hızlı bir depar ile arkadaşa uçan kafa atmıştı. ben ise bu kızın koşu yolundaydım beni ittirdiği yerden öğretmen masasıyla aramda 3 metre vardı. masayla buluşmam çok uzun sürmedi tabi.
yine aynı kız arkadaş bir gün omzuyla sınıfın camına çarpmıştı. bir baktık elinde camın çerçevesi çıkmış bize bakıyor. elinden alıp 2 kişi zor takmıştık yerine.
erkekler tuvaletinde ise su savaşı yapardık. tuvalet sınıfımızın tam yanındaydı. ders biter bitmez koşarak gider 2 takım olur birbirimizi ıslatırdık. tuvalet göl bizler sırılsıklam olurduk. sonra müdür yardımcısı gelip bize sorardı kim yaptı diye. biz de bilmiyoruz derdik. adam bize nasıl inanırdı hala anlamış değilim.
okuldaki konser öncesi binaya girip feridun Düzağaçı görmek ümidiyle sınıfları aramıştık. bir sınıfta iple bağlı balondan sarkıtılan süsleme ve balonlar vardı. F.d. yi bulamadığımız için kızıp bütün süslemelerin ipini kesmiştik. bütün süslemeler orkestranın üzerine düşmüştü.
boş derslerde dışarıdan pide söylerdik. doğulu bir arkadaşımız sınıfta çiğ köfte yoğururdu. türküler eşliğinde keyfimize bakardık.
bir keresinde sınıfta kağıt oynarken nöbetçi öğretmene yakalanmıştık. o da bize katılmıştı. ancak sonradan kartları alıp götürdü.
hazırlıkta iken sınıfta uzun eşek oynar hocayı delirtirdik. adam sınıfı terk ederdi. ardından çekirdek çitleyip televizyon izlerdik sınıfta. hazırlık olduğumuzdan sınıfta tv ve vcd vardı.
kapıda güvenliğin olmadığı bir gün, ana kapıdan içeriye turşucu abimizin el arabasını sokup sınıfa bardak bardak turşu suyu taşımışlığımız da vardır hani.
sınıfta intihar girişiminde bulunan bir kız vardı. 3. kattan aşağı atlamak üzereyken çekip kurtarmıştık kızı. ardından kız rehberlik hocasına gidip duruyordu sorunlarını paylaşmak için. rehberlik hocası izin kağıdı yazdığından yok yazılmıyordu. ben de bu kızla takılarak yanındaki destekçi arkadaşı olarak gidiyordum. halbuki amacım kimya dersinden kaçmaktı. ne şerefsizmişim lan.
sınıfta az sayıda erkektik. can sıkıntısından boğuşur birbirimizin üstüne atlardık. kürt bir arkadaş vardı. çok iyi çocuktu. birbirimizin omzuna yumruk atarak güç denemesi yapardık. bir keresinde bu kürt gücünü kontrol edemeyip arkadaşın suratına vurmuştu. 1 ay konuşmadılar sonra.
yine bu kürt arkadaş yan sınıfla yaptığımız futbol topu kavgasında yan sınıftaki çocuğun kolunu kırmıştı. topu ortak almıştık ancak yan sınıfta duruyordu sürekli. haksız mıyız sözlük ama?
Bir keresinde zorlandığım mAtematik sınavında sınav kağıdının arasına 100 dolar sıkıştırmıştım beni geçirsin diye, ilk defa paranın açmadığı kapıyı orda gördüm.
Kırık sırayı bizim oturduğumuz sırayla değiştiren bu sayede tam dersin ortasında artist artist soru çözmeye kalkıp yerime otururken hoopp yerçekimiyle buluşmamızı sağlayan arkadaşlar sizi de unutmadık.
kapının kolunu söken bizdeydi hemde vidalarindan çıkmıştı hayvan nası söktü hala anlayamam nasıl bir güç ise ondaki.
sonra okulda cingenler hocaları döverken dövdükleri koridoru basıp hocaları bizim kurtarmamiz (allahtan kalabalıktık)
inkilap tarihi/tarih ogretmenlerini onun o günkü konusunu önceden okuyup aykırı bilgilerimle onun anlayacağı dersi sürekli ona satmam dersi kaynatmam ve hoca çok bilgili deyip bana soru sormaya gelirdi hiç unutmam osmanlıca yazı bulup oğlum burda ne yazıyor bana okurmusun 4 teneffüstur seni arıyorum bi bulamadım demişti okutacak donanım da başkasını bulamayinca.
hocanin arabasinin tamponlari vida ile tutturulmustu arkadaslar ile o matematikcinin tamponunun vidalarindanı sökmüştük hatta baska bi zaman sa sırf sibop kapağı şekil diye bisiklete takarim diye sibopunu söküp götürmüştum tekeri inmisti.
lise hayvanlık olimpiyatlarının vazgeçilmezi olan amerikan futbolunun bir benzeri lise foodboludur. hemen anlatayım şöyle ki; ne zaman kantinden bir hamburger, püskevit, bisküvi veya türevlerinden bir şey aldınız diyelim fakat aldığınızı arkadaşlarınız mı fark etti o zaman foodbol müsabakası başlamış demektir. hamburger elinizde 500 metre koşup hamburgeri çizgiden geçirirseniz amenna çizgi dediysem de nöbetçi hocanın şefkat dolu yüreğine teslim olmak manasındadır ama yok çizgiyi geçemeyip yakalanırsanız o hamburger 20 kişi arasında pay edilir ve siz hem maçı kaybedersiniz hem de hamburgeri babayı yersiniz. ulan bir kere cama girdim be hamburgeri kaptırmamak için hamburger sosyalistliğini, hamburger milliyetçiliğini çokça duydum lakin hamburger gazisini de gördük... ben de hamburger gazisi grubuna dahil oluyorum. o foodbol maçında elim cama girince baya derin kesilmişti.
sınıfta kızların ortasında çaktırmadan pantolon indirmek. benimkini piçin birisi indirmişti çok lanet bir durum ayıptır demesi pantolon inince baksırıda alıp indirmişti. neyse.