Hayatının aşkını lise yıllarında bulman, dostlarınla her daim coşup eğlendiğin o günler ve öğretmenlerinle olan samimi ilişkilerin. üzüntüyü ve mutluluğu doruk noktalarında o yıllarda yaşaman.
hacer abla'nın tostun içine 1 değil 2 değil tam 3 tane incecik sucuk koyması.
hacer abla'nın yaptığı patatesli ekmeğin aslında sadece ekmek olması.
hacer abla'nın kalçaları. aşırı büyüktü. öyle böyle değil. sanırım sucukları hep kendi yiyordu.