bu bir sorundur.büyük bir sorundur hem de. kavak yelleri hayatımıza gireli dört sene oldu sanırım ve bu soruyu kimse cevaplayamadı.
malumunuz gençlerimiz öss ye girmişlerdi.sonuç olarak aslı tıp,mine alman dili ve edebiyatı,deniz sinema yazmayı planlamıştı.
yaş,ilişki problemlerini geçtim de şuna cevap bulmamız gerek:
o zamanlar tek alandan girmek zorunlu olduğu için aslı sayısal,mine dil,deniz sözelci olmak zorundaydı.
nasıl aynı sınıfta olup da bu bölümleri tercih edebildiler?
özellikle kavak yellerinde goze carpan saçmalıktır , saçmalıgın daniskasıdır.
oncelikle yamulmuyorsam duzeltin dizinin ilk sezonunda bu genclerin hepsi aynı sınıfta degil miydi?hepsi son sınıf öss hikayeleri falan hepsini yedik , sonra bir baktık aslı kızımız cerrahpaşa tıpı , deniz abimiz istanbul siyasal'ı , mine ablamız da sanırım istanbul alman dili ve edebiyatını kazanıyordu.bu nasıl bir sınıf ki hepsi 3 alandan bir bolum kazanıyor.
ayrıca hayat bilgisi sacmalıgında gram ders çalışma sahnesi gosterilmeden istanbul hukuku kazanan 35 yasındaki pikaçu abi.
(bkz: yuh)
17 yaşındaki gençler sevişirler. hatta kız hamile kalır ve bunu aileler normal karşılayıp hiçbir şey yokmuş gibi davranırlar. zaten biz de amerika'da yaşıyoruz adamım.
bak yavrum, dizi yapımcısı, senaristi, sana diyorum. kafayı kazıtan öğrenciyle saçını uzatan öğrenci, ikisi de anarşiktir, okul yönetimi bunları istemez. okullar, anarşik olmayan, birbirinin aynısı veletlerin yetiştirilmeye çalışıldığı yerlerdir. bu nedenle, bir sembol gerekir, bu da kısa saçtır.
oldu mu? bir daha koymayın saçı kazınmış herifleri.
liseyi lise yapan yazılılar ve öss'dir. ancak hiçbir lise dizisinde ana tema sınavlar olmayıp bütün liseliler birbirini aşk oyunlarıyla dürtme peşindedir.
halbuki liselerde asıl dürtme işlemleri aşk oyunlarıyla gerçekleşmez. birbirine pandik atan ergen tipler vardır ve bu tırtıllar öndekinin kıçının altına kalem veya silgi koyma suretiyle dürtme eylemini gerçekleştiriler.
biz bu olaya içdürtü diyoruz.
her ergen içdürtüsel davranışlar sergiler ama bu aşk meşk oyunlarıyla gerçekleşmez.
(bkz: içdürtü)