havalansa yine zil çalan eteklerin, öperken içsem ağzının çiçek balını gibi sapıkvari sözlerin bile muhteşem durduğu, kulağa çok hoş gelen, masumane ve muhteşem bir şarkı. işte öyle birşey...
"ilk duyuşta aşk" a yol açan söz konusu şarkı dinlendikçe bıkmak yerine dahada güzelleşir. nasıl bir aşktır böylesine güzel sözler yazdıran yaşayıp tatmak gerekir..
mustafa ceceli'nin bülent ersoy misali "yarebiiiiii" diye hönkürmesini istediğim ama o kadife sesiyle bunu asla başaramayacağını da bildiğim güzel şarkısıdır. ama ben yapmak istiyorum:
yarebbbbbiiii duyyy duyuurrr sesimiiiiiiiiiieeehhh
anlamıyooorrr çaresizliğimiiiiieeeehhhhhhhh
yarebbbiiimm el ver yarebbbbiiimmmmeeehhhhh *
canlarım beni sizler yarattınız...
çok naif, çok romantik, çok hoş bir şarkı gibi duran ama öyle olmayan bir şarkı.
bak şimdi; söze gel.. "öperken içsem ağzının çiçek balını"
ağzının çiçek balı derken neyi kastediyor? bildiğin tükürük. tamam daha dolaylı, daha süslü, daha duygusal gibi duruyor olabilir ama sonuçta tükürüğü kastediyor. yalansa yalan de... ve adam sevgilisinin tükürüğünü içmekten bahsediyor.
sevgiliyle öpüşmek, öpüşürken tükürük transferinin olması güzel ve hoş şeyler tamam da, bu kadar da iğrençleştirilerek anlatılmaz ki bu olay! öperken içsem tükürüğünü dese tutmazdı bu şarkı, ama ağzının çiçek balı olunca başka oluyor di mi?
ya ben çok duygusuz, ruhsuz biri oldum ya da şarkılardaki sözler iyice saçma sapan bir hal aldı . bu ne yahu?!
çaresizliği anlatır bu şarkı, insanın içinde bitmeyen acıyı anımsatır adeta. muhteşem bir mustafa ceceli şarkısıdır. hem sözleri hem müziği insanı alıp götürür başka diyarlara.
sözlerinin sermiyan midyat 'a ait olduğunu duyunca şaşırdığım kendisinin yeteneklerine yeniden hayran eden , müthiş şarkı . sanırım müziği bir arap şarkısından alınmış.