cemaatler, grublar vb. türevleriyle hiçbir bağlantısı olmayan, fikir üreten, dürüst ve açıksözlü bir başkana sahip, keşke her parti dürüstlük bağlamında böyle olsa dedirten partidir. ideolojisi kimine göre kurtuluştur kimine göre saçmalık,ama tek bir gerçek vardır ki o da 22 temmuz seçimlerinde başkan cem tokerin diğer oy potansiyeli düşük partilerin *** başkanlarının iktidardayız söylemlerine karşılık, barajın altında kalacaklarını dürüstçe söyleyip insanlardan fikirlerinin duyulması adına oylarını istemesidir. türkiye ye sol görüşlüde olsa, sağ görüşlüde olsa siyasetin "dolandırıcılık","yalan söylemek" vb. gibi kavramları çağrıstırmayacağı böyle partiler gerekmektedir.
savunma giderlerini azaltmak istemeyen, tam tersine halktan alınan verginin yüzde yüzünü savunma ve yargıya yatırmak isteyen başkana sahip partidir.şüphe duyan ldp tüzüğünü araştırabilir.
"Yargıya intikal etmiş bir soruşturma için duygusallığa kapılarak yorum yapmamız doğru olmaz ama Türkiye'nin önde gelen fikir liderlerinden bir basın mensubunun adi suçlu gibi apar topar sabaha karşı gözaltına alınmasına da sessiz kalamayız"
burada geçen "fikir liderleri" hayatları darbeleri, ara dönemleri, en genel itibari ile faşizmi desteklemekle geçmiş ilhan selçuk'tur, kemal alemdaroğlu'dur, doğu perinçek'tir. bu saçmasapan açıklamayı yapan da "liberal demokrat" parti başkanı cem toker'dir.
genel başkanı cem toker'in son açıklamalarından sonra kesinlikle bu besim tibuk'un partisi değil denilebilecek parti. bir çok sempatizanının sırf besim tibuk yüzünden varolduğu da hesap edilirse, artık iyiden iyiye yok olmaya yelken açmış demektir. gerçi bi de şu var. ne zaman gerçekten varoldu ki?
liberal kelimesinin anlamını hiç bir zaman anlayamayacak olan halkımın sonsuza kadar iktidara getirmeyeceği partidir. ldp yerine akp ile idare edelim diyen liberaller de kendi kendini yok etmektedir...
doğruları söyleyen, oy kaygısı olmayan, başka partilerin programını alıp kendine göre uyarladığı, tam bir fikir partisi.
22 temmuz da aldığı oy binde 1 de kalmıştır, bırakın binde 1 i 70 milyonda 1 oy dahi alsa da siyasette "iyi ki var" dediğim, sempati duyduğum parti.
22 temmuz seçimlerinde oy kullandığım sandıkta tek benim attığım oy ldp'ye çıkcağını bile bile oyumu severek ve isteyerek attığım ve ve oylar sayılırken de gidip izlediğim ve hakikaten de 248 kişinin oy kullandığı sandıktan ldp ye 1 oy çıktığı için mutlu olduğum parti.
yüzde 47'den biri olmaktansa, binde bir in içinde yer almaktan mutlu olduğum parti.
tarafsızların değil, işine gelmeyenlerin gözmezden geldiği tarafın, liberal demokrasinin Türkiyede ki tek temcilsici olan parti.cuma günleri namaza giden üyesi de var, hristiyanlığı tercih etmiş üyeside var. ne bir cemaate bağlı nede sözde laik. tek bir hedefleri var o da özgürlükçü , liberal bir düzen.
partinin genel sekreteri Özcan Arslan, son zamanlardaki gelişmelerden dolayı çok güzel bir açıklama yapmış;
Liberal Demokrat Liberal Demokrat Parti'nin kurulduğu günden bu yana geçen 14 yılboyunca, söyledikleri mercek altına alınacak olursa görülecek ki;Bugün içine düştüğümüz kaos ortamı hiç de beklenmedik bir durumdeğildir. Her bunalımda, aynı şeyleri tekrar, tekrar dile getirdik. "Biz dememişmiydik" diye;Ama görülüyor ki, bundan hiç kimse ders almamış. Şimdi gelinen noktada Türkiye, kendilerini demokrat zanneden Anti-laikgüçlerle, kendilerini laik zanneden Anti-demokrat güçler arasındakibir savaşa sahne oluyor. Diğer yandan, her iki tarafın da, Partimizi bu savaşın içine çekme vetaraf olmamızı sağlama çabaları da gözden kaçmıyor;Zira son zamanlarda, aldığımız e-postalar ve Ziyaretçi sayfamızdayazılan yazılar, bunu açıkça göstermektedir. Yıllardır, anti-demokratları eleştirdiğimizde: bizi anti-laiklerdenyana olmakla, anti-laikleri eleştirdiğimizde ise, anti-demokratlardanyana olmakla suçlayanlar, şimdi de LDP'yi sessiz kalmakla, tarafsızdavranmakla suçluyorlar. Bu tür suçlamaların sonu da gelmeyecektir, zira (fizikçiler şunu çokiyi bilirler ki) iki boyutlu evrende yaşayan varlıklar, üçüncü birboyutun varlığını asla tahayyül dahi edemezler.Bu üçüncü boyut, Liberal Demokrasidir. LDP hiçbir zaman tarafsız olmamış ve olmayacaktır. LDP: LiberalDemokrasiden yana taraftır, özgürlüklerden, demokrasiden, laiklikten,insan haklarından, adaletten, hukuktan ve bugün içinde bulunduğumuzortamda yargıdan yana taraftır. Ülkeyi, içinde bulunduğumuz bataklığa sürükleyen, mevcut siyasisistemi, her fırsatta eleştiren, değişmesi gerektiğini savunan, LDP;aksini savunanları da her zaman eleştirmiş ve eleştirmeye de devamedecektir. Anayasa ve tüm yasaların, halkın iradesiyle, temel insan hak veözgürlükleri çerçevesinde, kuvvetler ayrılığı prensibini esas alarakyeniden yazılmasını savunan LDP, ne kadar beğenmesek de, ne kadareleştirsek de, yenisi yazılana kadar mevcut yasalara uymaktan yanataraftır ve bu yasalara göre karar vermesi şartıyla Türk Yargısındanyana taraftır. 14 yıldır her fırsatta: Sineklerle savaşmanın mümkün olamayacağını,bataklığın kurutulması gerektiğini söylerken bizleri küçük görüpumursamayan, alay eden, siyasi arenada tek başımıza yalnızbırakanlar,bugün sineklerin saldırısına uğradıklarında bizlerinde kendileriylebirlikte bu savaşta yer almamızı istemeye hakları yoktur. LDP busavaşın içinde yer almayacaktır. Geliniz, Yıllar sonra da aynı sözleri tekrarlama zahmetindenkurtarınız bizi. LDP çatısı altında birlikte bu bataklığı yok edelim;Sistemi yeniden inşa edelim. AKP'nin kapatılma davasının da, Ergenekon davasının da vebali artıkyargıya aittir Ve biz Türk yargısına güveniyoruz, güvenmek istiyoruz. Bunun dışında bir tavır almamız beklenemez, beklenmemelidir de.
Özcan Arslan,Liberal Demokrat PartiGenel Sekreteri
son günlerde ak parti'ninkapatılması olasılığı artığından olsa gerek, chp'lilerin ldp'nin web sitesine girip, ziyaretçi defterine "ldp'ye oy vermeyein chp'ye verin" şeklinde yazılar yazdıkları parti.
ilginçtir, hadi ak parti kapandı diyelim, abdüllatif şener'in kurduduğu parti de çok fazla rağbet görmedi, chp rakip olarak son seçimde binde bir oy almış ldp'yi mi rakip görüyor acaba. demek ki ya ldp'nin değeri yükseliyor, ak parti kapatılınca değeri tavan yapacak, veya chp yine yanlış yolda.
az evvel kanaltürk'te fatih karaca'nın sunduğu "gündem siyaset" programında, genel başkanı cem toker'in "partilere yapılan hazine yardımlarının adil olmadığını ve bu konuda alt mahkeme olan idari mahkemeye açılan davada haklı bulunarak konunun anayasa mahkemesi'ne gittiğini" anlattığı parti.
cem toker çok ilginç bir şey daha söyledi: "biz burada tek başına hareket etmek istemedik, 22 temmuz seçimleri öncesi barajı geçemeyeceği hemen hemen kesin olan 4-5 partinin genel başkanlarıyla ortak hareket edip, bu davayı beraber açmayı önerdim, fakat bu partilerin başkanları maalesef 'burası türkiye, yapacağımız hamleler boşa gider, boşverin siz de uğraşmayın' dediler, bir görüşü temsil eden bir siyasi parti genel başkanı şu anda kendi çıkarları için hareket edemiyorsa, yarın birgün yönetime bir şekilde geldiklerinde halkın çıkarları için nasıl hareket edecekler?" şeklinde konuştu...
kim ne derse desin bu partiyi ve genel başkanını seviyorum ben, keşke mecliste olsalar, sırf mecliste olmaları bile ülke de çok şeyleri değiştirir...
şimdi çoğu kişinin bilmediği veya ilgilenmediği, ancak önümüzdeki günlerde anayasa mahkemesi'ne açtıkları "hazine yardımı adeletsizliği" davası sonuçlandığında ülkenin gündemine oturacak partidir.
akp, chp ve mhp sessizce ve korku içinde anayasa mahkemesinden çıkacak kararı beklemektedir.
ağrı'nın diyadin ilçesinde % 14,23 le 3. sırayı alarak, kurulduğundan beri ilk defa bir yerleşim biriminde % 10 u geçmiş parti, akp yi bile geçmiştir, zannediyorum diyadin belediye meclisi ne de üye soktular.
genel başkanları cem toker geçtiğimiz günlerde digiturk turkmax kanalında yayınlanan hülya avşar ın programında, liberalizmi, liberal demokrat parti'yi, bir yöneticinin nasıl olması gerektiğini, bir insanın toplumda nasıl olması gerektiğini, bireyciliğin önemini, ekonominin nasıl yönetilmesi gerektiğini ve daha birsürü şeyi anlatmıştır, hülya avşar hayranlıkla dinlemiştir, işte linkler:
(linkler açılmıyorsa dailymotion a girin, arama motoruna "cem toker" yazın...)
cem beyin bir sözü vardı o porgramda: "akp neden eleştiriye kapalı, sen başbakansan sen yönetici isen eleştiriye açık olacaksın, herkesi memnun etmen mümkün değil, neden futbolda küfürü yasaklıyorlar, sen futbolcuysan, sen hakemsen hata yaptığında küfürü yiyeceksin kardeşim, küfür her toplumda olan birşey, buna bağlı olarak başbakan da eleştirirlecek, yeri geldiğinde hakarete uğrayacak, bunları kaldıracak bünyeye sahip olması lazım, ben parti toplantılarında birçok arkadaşım beni eleştirir, hatta bazıları küfür bile eder, gıkımı bile çıkarmam, sadece iftiradan korkarım, yoksa adam bana küfür etsin ne olacak..." şeklinde devam ediyordu.
an itibarı ile, Rami Köşe'ye 'dünyanın en pahalı benzinini kullanıyoruz, dikkat!' yazılı parkart asarak, beni senden almış, halk arasında yaygın tabiri ile 'şemsiye' partisi.
Türkiye'deki liberal kalemşörlerin neden desteklemediğini anlamadığım, bırakın desteklemeyi ağızlarına bile almadıkları, %1 lik oy oranı ile yılmadan yerel ve genel seçimlere girmekten kendilerini alamayan siyasi oluşum.
besim tibuk tarafından kurulan ve liberalizmi savunan parti. ancak liberalizm savunusu daha çok ekomomi alanıyla sınırlı kalmış, siyasi konularda lafzen liberalizme değinilmekle birlikte zaman zaman otoriterizme göz kırpmaları gözlenmiştir. bu durum, ayrıca genel anlamda türkiye'de liberalizmin zaten çok rağbet görmemesi * ve besim tibuk'un antipatik tavırları ve lider karizmasından uzak oluşu genel anlamda partinin oy oranının baştan beri düşük kalmasına yol açan etkenlerden birkaçıdır. ancak parti halen devam etmektedir ve eksik kalan yönlerine rağmen türkiye'de liberalizmin dillendirilmesi açısından siyasi yelpazede bir renk olarak durmaktadır. besim tibuk halihazırda parti başkanlığını bırakmıştır.