Bana sensiz yasayabilecegim bir hayat bagisla diyerek nice insani fethetmistir. Introsunun apayri bir havasi vardir. Metalle ilgisi olmayan insanlarin bile playlistinde senelerce bulunmasi muhtemeldir.
bir şarkıdan daha ötesi bir şey bu. ne kadar dinlersem dinleyeyim sanki ilk defa dinliyormuşum gibi hissediyorum. mesela yüksek bir binanın çatısında kulağında bu çalarken kendini aşağı bırakmak. intihara karar verildiği taktirde dinlenilmesi gereken bir şaheser. o zaman geri dönüş de olmaz dinlerken. ama canlı performansı da bir başka.
kesinlikle bir şarkı değildir. bir eserden de öte. ilah olabilir. eğer bir nesne olsaydı bence şarap olurdu. kırmızı şarap. parçada, ithaf edilene ''sen benim lethe'msin'' demek, diyebilmek. ya amk ayakta alkışlatıyor. ne de güzel bir yakıştırma.
''you are my lethe'' sözlerini duyarken gelen o his... anlamı derin, çok derin. hele ki o intro'su...
mitolojide; lethe nehrinde ölülerin ruhları yıkanır. ve yıkanan her ruh unutur yer yüzünde yaşadığı her şeyi. bir nevi reset. buradan aslında reenkarnasyon yorumu da yapılabilir if yo look at the tabela. düşünsene; yaşıyorsun, ölüyorsun, bir nehre girip yaşadıklarını unutuyorsun. demek ki tekrar döneceksin ki önceki yaşadıklarını hatırlamadığın için reenkarne olduğunu bilmeyeceksin. çok mantıklı. ancak mitolojik olarak baktığımızda böyle tabii. yoksa ruh muh sikimde değil. realistim.
Dark tranquillity'nin en bilindik şarkısıdır. "o ne öyle adamlar böğürüyo .ss" denilen bir müzik türünün aslında ne kadar duygu dolu olduğunu gösterir bu şarkı. lethe anlam olarak arafta bulunan bir ırmaktır. Bu ırmaktan su içen kişi yaşamayı unuturmuş. şarkının yazarı da sen benim lethe'msin diyor. güzel şarkıdır tavsiye edilir.
Üzerini örtme, kapatma anlamına gelen eski Yunanca kelimedir. (Felsefe)
Kapatmanın ve örtmenin yanında "unutmak" anlamına gelir. (Günlük hayat ve sanat)
Dünyadaki hatıraların unutulması için ölmüş kimselerin içtiği -bir rivayete göre içine girdiği- nehirdir. (Mitoloji)
Dark Tranquillity'in muazzam parçası. sözlere kadar olan giriş kısmındaki melodiye bile ayrı bir paragraf açılır. bu parçanın giriş kalitesine yaklaşabilecek çok az parça vardır.
Lethe, Yunan mitolojisi'nde yeraltı dünyasında akan nehirlerden biri. Bu nehrin suyundan içen ölülerin ruhları, dünyada yaşamış oldukları geçmiş fani hayatlarına dair her şeyi unuturlardı.
Charles Baudelaıre 'in Kötülük Çiçekleri adlı kitabında yer alan zamanında yasaklanmış insan varlığını böylesine güzel ortaya koyan şiir nadir bulunur.
LÉTHÉ
Vahşi ve sağır ruh, gel kalbime, gel diyorum.
Tembel, miskin canavar, sen tapılası kaplan;
Şu titriyen parmaklarımı uzun zaman
Ağır, yoğun yelene daldırmak istiyorum;
Acılı, üzgün başımı usulca sokayım
Teninin kokusuyla dolu eteklerine,
Ve solgun bir çiçek gibi, derinden derine,
Ölü aşkımın kokusunu içime çekeyim.
Yaşamdan çok, uyumak istiyorum, uyumak!
Kuşkulu bir uykuda, tatlı ölüm misali,
Vicdan azabı duymadan, öpücüklerimi
Bakır gibi cilalı güzel gövdene yaymak.
Ancak senin yatağının uçurumu yutar
Şimdi artık dinmiş olan hıçkırıklarımı
Dudaklarında unutuşun o güçlü tadı,
Léthé ırmağı öpüşlerin içinden akar.
Dinsin diye bu acı, uyuşsun diye kinim,
Yıllardır altında hiç yürek barındırmayan
Sivri göğüslerinin güzelim uçlarından
Kana kana baldıran zehrini emeceğim.