muhtemelen mesafe olarak da kültürel olarak da bize en uzak coğrafyalardan biridir. bu sebeptendir ki; gidilmesi ve görülmesi bünyeye yeni bakış açıları katabilir.
amerika kıtasının ortadoğusudur. bazı ülkeleri sosyalizmle yönetilir ve sefalet içinde yüzer. bazı ülkelerinde uyuşturucu kartelleri devleti bile siklemeden korkunç cinayetler işler. hala meksika'da 100 dolara cennetten arsa satan dolandırıcı kiliseler vardır. abd'nin başına bela olan hispanikler buradan çıkar.
en dinci ve en bağnaz hırisytiyanların bulunduğu yerdir. rio'da dünya'nın en büyük isa heykeli bulunur. papa en son rio'ya gittiğinde şehre 17 milyon latin amerikalı gelmişti. varın siz düşünün bu rezaleti. özetle latin amerikalıların çoğu fakir ve cahildir.
adeta erken kalkanın darbe yapıp yonetımı ele gecırdıgı kıta. zamanında kıtanın kuzeyını daha zengın avrupalılar somurdugunden bugun orası daha gelişmiştir.
sosyalist mücadelenin en etkin yaşanıldığı bölgedir. burada olası amerikan emperyalizminin arka bahçesinde gerçekleşecek etkili bir devrim, kısa sürede tüm kıtayı saracaktır. bunun gibi dünyanın hemen her yerinde devrimci mücadeleyi yükseltecek bir enternasyonalist önderliğin olması durumunda, Latin Amerika'dan yayılacak devrim ateşi dünya devriminin öncüsü olabilir, işte o zaman gerçek sosyalist enternasyonalden bahsedebiliriz.
16. yy.'ın sonlarından itibaren eski dünyalıların yerleşimine açılan topraklar. buraların eski dünyalılara açılması portekizliler ve ispanyollar eliyle olmuştur. bunlar o dönemlerde hem şanslı hem de deniz gücü olan ülkelerdi. portekizliler, orada yerleşmeye, insanlarını oralara yerleştirmeye çalışırlarken, ispanyollar ele geçirdikleri toprakları daha ziyade ticarethaneler olarak görüyorlardı. yalnız not edilmesi gereken bir husus var ki; ne ispanyollar ne de portekizliler, böyle ülke olarak bir yere savaş açıp oraları elde etmemişlerdir. talih veya kader, tümüyle belirleyici olmuştur neredeyse ispanyol ve portekizlilerin buraları ele geçirmelerinde.
örneğin, Hernando Cortes adında bir ispanyol teğmen, meksika platosundaki inanılmaz altın ve değerli maden yataklarını duymuş ve oraya en fazla 100 adamla gitmiştir. burada, emrinde 200.000 adam toplama kabiliyeti olan montezuma diye bir aztek komutanını adamın iyi niyetinden biraz yararlanarak alt etmiş ve başa geçmiştir. abartısız, oluk oluk altın akıtmıştır bunu nsonucunda ispanya'ya, dahası meksika kralı olmuştur, üç beş ayak oyunuyla. talaskanlar diye mesela meksikalıların düşmanı ama meksikalıların yendiği bir toplulukla işbirliği yapmış ve başarılı olmuştur. bu kabile ile işbirliğinin sonucu meksika kralını yakalamış, sonra gelsin fidyeler gitsin paralar ve ayak oyunları.
bunu duyan mesela başka bir adam Francisco Pizarro diye biri Atahualpa adlı peru kralını bir şekilde yakalmış sonra fidye midye ve oyunlarla perunun kralı olmuştur. bunu yaparken yine en fazla 100-150 adamı vardır.
böyle böyle, bir gün biri bir yeri, başka bir gün başka birisi başka yeri ele geçirmek suretiyle, güney ve orta amerika'yı avuçlarının içine almışlardır ispanyol ve portekizliler. buraların bu kadar çabuk yerleşime açılması bu kadar çabuk ilgi çekmesinin nedeni sahip olduğu kaynaklar olmuştur. örneğin, kuzey amerikayla, uzak doğuya giden bir kestirme bir yol bulma çabasındaki fransız ve ingilizler, ilgilenirken, bu dönemlerde bir kaç tane sınırlı keşif faaliyetleri olmuş, içerlere filan hiç dokunmamışlar, iyice kuzeyden haberleri bile olmamıştır. çünkü buralar bu kadar zengin görünmüyordu o sıralar ingilizler ve fransızlara.
şimdi de bildiğimiz gibi latin amerika, çok sefil bir diyardır. ne onurlu ve sadedir, ne de güçlü ve kusurlarını kapatabilen. yazıktır, bizim gibi taşkındır ama yeniktir, yenildikçe taşmakta, taştıkça daha kolay yenilmekte, hakkı yenmektedir.
bana göre dünya'nin en zengin bölgesidir. nereyi kazsan ya petrol çikar ya altin yada baska degerli taslar. mermer ve graniti saymiyorum bile. ayrica tropik meyveleri, seker kamisindan benzin üretmeleri, bambusu, balikçiligi ve daha nice tarim ürünü. kahve ve kakao var ki agaçta yetisen altin.daha güneyde arjantin'in gümüs yataklari. uzar gider böyle. amma ve lakin bu kadar zenginlige ragmen latin ülkelerinde kaos kriz hiç bitmez. bi rahat nefes aldiklari görülmemistir. sanirim en kuzeydeki komsunun çomagi deseliyor buralari alttan alttan. buralardaki istikrarsizlik en üst kattaki komsuyu bayagi bir rahatlatiyor sanirim.