El ilah bunlardan biri falan değildi. El ilah ay tanrısı da değildi.
El ilah ya da allah, islam öncesi pagan arapların da bildiği ve taptığı, herhangi bir gezegen ve yıldızla sembolize etmedikleri, lati menati uzzayı ve tüm yarı tanrısal varlıkları ( araplara göre bu tanrısal varlıklar cinlerdi) yaratan baş tanrıdır.
Sadece islamdan önceki araplarda değil hali hazırda günümüzde de hatta her devirde süregelen ve yürürlükte olan uygulamaların ihtiva ettiği anlamların putlaşmış ve sembolleşmiş halidir lat menat ve uzza.
ifade ettiği anlamlar kısaca şöyledir;
Lat: egemenlik kurma, otorite (iktidar) sahip olma, yönetme ve baş olma sevdası.
Menat: para ve servet, zevkü sefa (dünyevi tüm hazlar oyun ve eğlence, hevayi heves, tûli emel yani arzular, ihtiras tutku ve şehvetler)
Uzza: güç ve kuvvet. Başarma daima galip gelme hep yenme ve üstün olma arzusu.
"(Ey Rasûlüm) gördün mü, o nefis arzusunu ilâh edineni? Artık ona, sen mi vekil olacaksın? (Onu şirkten sen mi koruyacaksın?) Furkan/43
islamiyet öncesinde puta tapar arap kabilesindeki tanrıçalardır. islam dininin gelmesiyle arap mitolajisine ulaşılabilecek kaynakların tamamına yakını yok edildiği için bu tanrıçalar hakkında pek az bilgi mevçuttur. ama bilelnen kesin bilgi el-ilah'ın (allah)-ay tanrısının- dört kızından üçtanesidir. kimisi bereket yağdırır, kimisi onları tanrıya yakınlaştırırdı fakat en güçlü tanrı el-ilah tı. lat menat ve uzza ise ona hizmet eder ve kulları ona yaklaştırırdı. islamiyet öncesi kabede bulunan üç puttur bunlar. hz muhammed ise putperest araplara dahil değillerdi (zaten araplar putperest değildi). yani puta tapmıyorlardı.
fakat 40:66 De ki: "Ben, Rabbimden bana açık seçik ayetler gelince, sizin, Allah dışındaki yakardıklarınıza kulluk etmekten yasaklandım." diye geçer bu konu. buradan hz muhammedin daha önce putperest olduğunu söylesekte kesin olmaz çünkü daha öncesinde böyle bir yasak yoktu ama artık yasaktır sonucuda çıkarılabilir. hz muhammed kureyşlilerin mensup olduğu ve yahudilerin babası hz ibrahimin dinene mensuptu. bu dinde tek tanrı inancı vardı fakat allah ile kul arasıda aracılarda mevcuttu. buna en güzel örnek (yanlış alşılmaktan korkarak yazıyorum bunları, kesinlikle birilerini suçlamak değil amacım) bazı müslümanların türbelere giderek onların aracılığıyla allahtan yardım dilemesi gibi. kureyşlilerde kendilerince aracı kabul ettıklerıyle -bazıları put bunların- allah'a dua ederlerdi. fakat kureyş kabilesinde allah kendilerine tek dua edilecek olan kabul edenlerde vardı. işte aracı kabul etmeyen ve bu dini kabul edenlere hanifler denirdi. bu üç put ise melek mi desem tanrıçamı desem ikisi arasında bir yüce varlık olarak allaha yakındı.
hanif dinene mensup araplar zaten namaz kılar, oruç tutardı, hac görevini yerine getirirlerdi. bu yüzden kuranda namazın nasıl kılınacağı belirtilmemiştir çünkü zaten araplarda bilinen bir ibadet şekliydi. araplar namaza veya oruca yabancı değillerdi. fakat namaz son halini kuranı kerim'de ki sureler ve aynı dualar okumaya başladı. lat menat ve uzza ise yerlerini dört büyük meleğe bırakarak tarih sayfalarında yerlerini aldı.
tabi bu şeytanın söylettiği, nesh edilen ayettir. olay şöyle açıklanmıştır:
hacc 52:
"Senden önce gönderdiğimiz hiçbir resul ve nebi yoktur ki, bir şeyi arzuladığı zaman, şeytan onun arzusuna vesvese karıştırmamış olsun. Fakat Allah, şeytanın attığını derhal iptal eder, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir."
allah'ın neden başta tedbir almadığını bilemiyoruz tabi... şeytanın ayetleri arasına ayet karıştırmasına izin vermek sıkıntılı bir şey ne de olsa. neyse ki sonradan düzeltilmiş.
islam öncesi arap toplumundaki üç büyük puttur. bir de hubel var dördüncü büyük. lat beyaz menat siyah hubel kırmızı renktir. hubel o dönem bulunan 360 putun en büyüğüdür ve bereket tanrıçasıdır.