lars von trier

entry83 galeri4
    33.
  1. herhangi bir kalıba koyulamayacak dahi sinemacı.lars abi gibi sinemacılar dönemin asi çocuklarıdırlar ve pek bulunmaz nadide insanlardandırlar. filmleri izleyici açısından hazmedilmesi çok zor olan eserlerdir,zira hakkında bir iki şey okumadan başta dogville olmak üzere filmlrini izleyen sinema sevici bu sanattan soğur ve irite olur.

    adeta copy paste mantığının sinemada ki versiyonuyla çekilmiş yüzlerce ucuz ve kalitesiz filmi izlemiş günümüz kuşağı için kurtarıcı niyetine sarılabileceğimiz bu ender adamların değerlerini iş işten geçtikten sonra anlamayız umarım.
    2 ...
  2. 32.
  3. antichrist filmi ile doruklara ulaşmıştır. filmin ilk on dakikasıyla başka dünyalara götüren, sonlara doğru ise bayan karakterin cinnet geçirdiğini düşündürüp sağ gösterip sol vuran yönetmen.ayrıca antichrist filminde sadece iki oyuncu vardır, demekki neymiş iki kişi ile de film çekilebilirmiş dedirten üstad.
    2 ...
  4. 31.
  5. 1956 doğumlu danimarkalı yönetmen. diğer danimarkalı yönetmenler ile birlikte film yapım teknikleri ile ilgili bir akım başlatmıştır. bu akıma dogma 95 adını vermişlerdir. dancer ın the dark yaptığı en müthiş müzikal - dram filmidir. birçok ödül almış ve saygıyı haketmiştir.
    0 ...
  6. 30.
  7. danimarkalı yönetmen.
    zaten hayranıyken son filmi antichrist ile artık tamam-budur dediğim kaçık adam.
    1 ...
  8. 29.
  9. geçtiğimiz sene "antichrist" ile izleyicileri geren, yeni filmi ''melancholia'' için çalışmalarını sürdüremekte olan, psikolojik unsurların ağır basacağı söylenen filmde başrolü penelope cruz'a vermeyi planlayan danimarkalı yönetmen.
    1 ...
  10. 28.
  11. dogville ile kötüleri cezalandırdı, bess için gökten çanı çaldı. tanrı.
    2 ...
  12. 27.
  13. 26.
  14. geçtiğimiz günlerde yapılan cannes festivalinde sadece hristiyanlardan oluşan ekümen jürinin alaylarına maruz kalmış uçuk yönetmen.
    3 ...
  15. 25.
  16. kullandığı kontra puntal kurgu tekniğiyle yeni dönem sinemada çığır açan bir yönetmendir.
    0 ...
  17. 24.
  18. filmi ilk kez izleniyorsa "bu ne olum kamera arkası mı lan" şeklindeki tepkiler vermek veya bu tarz yorumlar duymak mümkün. şahsen ilk izlediğim filmi dancer in the dark olduğu için diğer filmlerine korkarak yaklaşmıştım. europa önce izlenirse tarzına ve o meşhur dogmalarına daha çabuk adapte olunur.
    0 ...
  19. 23.
  20. 22.
  21. dogville gibi bir film çekerek sinemanın vizyonunu genişletmiş yönetmen.
    1 ...
  22. 21.
  23. alman soyadlı danimarkalı yönetmendir. dolayısıyla almanca bilip bilmediği merak konusudur.
    0 ...
  24. 20.
  25. çektiği epidemic "salgın" adlı filmle bana ekran başında işkence gibi iki saat geçirten yönetmen. Filmlerini bir kısım çok sever sanatsal bulur, bir kısım da nefret eder, arası yoktur.
    0 ...
  26. 19.
  27. 18.
  28. annesi sanatcı kanı tasısın diye j.p.e.hartmann ın torunu ile yatıyor, bu gercegi kırk yasına geldiginde soyluyor lars'a. o sıralar doksan yasında olan babasını bulan lars, ona tanısmak istedigini belirtiyor. babası ise lars'ı reddediyor ve dilerse avukatı ile gorusebilecegini onunla konusacak hicbir seyi olmadıgını soyluyor.

    biraz empati ile yaptıgı evliligi, sıradısı sinema dilini, annesi ile olan tuhaf iliskisini...

    garip.
    0 ...
  29. 17.
  30. tuhaf çalışan beyin ürünü standart üstü işler ortaya koyabilmenin bedeli olarak şu an depresyonda olan yönetmendir (bkz: mavi ekran)

    kariyeri için endişelenilendir.
    0 ...
  31. 16.
  32. kendisi aynı zamanda kadınlara hitap eden porno filmleri çekmek için kolları sıvamış bir yönetmendir.
    0 ...
  33. 15.
  34. Lars Von Trier, gelmiş geçmiş en büyük sinema dehalarından bir tanesi. Bu tabii ki naçizane benim yorumum fakat sinema otoriteleri de sanırım farklı düşünmüyor.
    Dogville'deki tiyatro sahnesinden bile daha fakir dekoru bize unutturup, -dekor, kostümler, teknoloji vb. hiçbir unsuru kullanmadan ki bunlar çoğu filmin tek kozu Hollywood'da- konuya yoğunlaştırabilecek, "insan ruhunun dehlizlerinde dolaştırabilecek", gerçek hayatın taa içinde hissettirebilcek kaç yönetmen vardır?
    2 ...
  35. 14.
  36. dogville gibi rezalet derecede sıkıcı, fakat sanatsal yönden sınırları zorlayan filmi dışında diğer bütün filmleri sürükleyici ve sorgulayıcıdır. karanlıkta dans'ta i've seen all'u söyleyen björk derin yaralar açar.
    0 ...
  37. 13.
  38. 1956 danimarka dogumlu yönetmenlik hayatına reklam cekerek baslamış usta dogmacı yönetmen. Rivayet edilen odur ki cagan ırmak adı gecen zatı "kendini dogmanın mucidi sanmasın" seklinde azarlamıştır.
    1 ...
  39. 12.
  40. bu arkadaşın filmlerini izlemesi zordur lakin eğlenceli... de değildir, ama güzel...liğide tartışılır.
    ...farklılığı, ve kalitesi tartışılmaz...
    filmelrinde kadın oyuncular her zaman ön plandadır. yeni başlayacaklar ilk önce dancer in the dark ile yavaş bir giriş yapmalı sonra dogville ile zevk basamakları tırmanmalı diğer filmleriyle doruklara tırmanmalıdır.
    0 ...
  41. 11.
  42. avangard sinemasının en önemli yönetmelerinden olan trier'i yakından tanımak isteyenler için agora kitaplığından jack stevenson'ın yazdığı Lars Von Trier adlı kitap tavsiye edilir...
    0 ...
  43. 10.
  44. gerek yönetmenlik tekniği gerekse sinemaya getirdiği yeni anlayışla aşmış danimarkalı yönetmendir. dogma95 akımını yaratmıştır. filmlerinde sembolik sinema anlayışını bu kadar benimseyip, izleyiciyi sıkmadan, baymadan filmi kurgulayabilen yegane yönetmendir.

    en başarılı filmleri *;

    (bkz: breaking the waves)
    (bkz: dancer in the dark)
    (bkz: dogville)
    (bkz: europe)
    2 ...
  45. 9.
  46. (bkz: dogville)

    bir film insanı bu kadar mı sasırtır, bu nasıl bir anlatımdır, bu nasıl bir tekniktir, bir adam boyle sert nasıl olabilir. basarılı, evet bana gore oldukca basarılı bir adam.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük