not: bu kadar korkunun sebebi şudur; bu iş* halka rağmen yapılmıştır. milletin bünyesi kabul etmemektedir. bir gün kusacak diye hep yukarıdan bastırılmaktadır.
edit: birileri başlığı saçma sapan hale getirmiş. benim açtığım başlık bu değildi. bari "be" yi kaldırsaydın mod.
böyle bir ifade geçerli olmadığı gibi; böyle uyduruk bir ifadenin yorumunu yapacak olanlardan öncelikle "din elden gidiyor" ifadesinin yorumunu yapmalarını isteyeceğim.
hani din o kadar mı az yerleşmiş insanların zihnine kalbine de, olur olmaz gidiyor din elden?
çok korktuğunuz komünizm gelip sülalenizi sikecekti ya. o korkunuz da vardı evet.
laikliğin köklü bir inkilâp olduğunu, kumdan kale olmadığını bilen her insanın rahatlıkla gülüp geçeceği cümledir. takılmayın kelimelere canım benim, baş örtüsü, türban, mini etek, tanga... bakın bunlar yalnız başlarına bir hiç. saptırmayın ideolojileri öperim hepinizi.
laikliğin baş örtüsüyle alakalı bir sistem olmaması sonucunda baş örtüsü ile de yıkılmaz.
laiklik zaten kişisel bir olgu değildir.
beyni bağlı olan topluluklar tarafından oyuncak edilen, şerri hukuku getirmeye çalışan insanlar yüzünden bu kadar ayyuka çıkmıştır.
laikliğin tehtit olarak algıladığı olgu şeriattir.
şeriatta ne kadar şerriattır o da tartışılır. kuran-ı bir anayasa ciddiliğinde algılayan insanlarca yorumlanmış 1400 yıldır hazreti denilen 1000lerce insanın konuştuğu şeyler ciddiye alınmıştır.
hazreti mahmut efendi şöyle dedi biz bunu yasalaştıralım tarzında yaklaşımlarla kurulmuştur.
bir kaç örnek ile de destekleyim kendimi de çük gibi kalmasın ortada.
recm; kuma gömüp taşlama. bir insan evladı diyebilirmi ki bana şurada geçiyor bu diye.
el kol bacak kesmek; gülerim buna.
idam; başlı başına çelişki, hani allahın verdiği canı yalnızca allah alabilirdi.
kendinizi kandırıyorsunuz arkadaşım...
hazreti dediğiniz insanlar tarafından kandırılıyorsunuz devamlı.
sorun baş örtüsü değildir, sorun başörtüsünün siyasal simge haline gelmesidir. çoğu kadınımız kızımız artık dini inançlarından dolayı örtünmemektedir. dokaklarda gördüğümüz suratı bilmem kaç kilo makyaj, altında kendisine iki beden küçük daracık kot pantolon, üstünde göğüzlerinin yarısı meydanda darracık gömlek olan ama bu kuyafetinin üstüne allı pullu türban takan kızlarımız, hiç de dini inancından dolayı kapanıyor gibi görünmemektedir. türbanın amacı nedir, dikkat çekmemek. peki sokakta gördüğümüz bu hatunlar dikkat çekmiyor mu? dönüp bakıyor birçok kişi onlara, ama her bakan iyi bakar mı bilinmez. durum buyken, başörtünün amacı bu kadar saptırılmışken, gerçekten türbanını da al git denmelidir.
yıkılanın rejim değil okula che resimleriyle, yeşil parkayla, poşuyla giren sözde demokratların üniversiteye hak sembolünün girmesine olan karşıt görüşleridir.
bu cümleye büyük bir öfkeyle karşılık verenler, "namaz dinin direğidir" sözüne "ne direkmiş be bi osurukla yıkılıyor." cevabı verildiğinde kahkahalarla gülerler. böyle de adillerdir. inatla da "şeriat geliyor şeriat" gibi cahilce göz korkutmalarıyla da üste çıkmaya çalışmaktadırlar. hayır benim anlamadığım türbansiyasi simge olsa ne olacak? che tişörtlü adam, hilal bıyıklı adam, chp rozetli adam kamusal alana dilediği gibi girip çıkıyor da; niye sıra türbana gelince "bu bir siyasi simgedir, kamusal alana sokulamaz" deniyor? yıllardır sorarım şu soruları bi cevap bulamadım. allah rızası için kemalistaydın kardeşlerim, beni bir aydınlatın.
laikliği basit sananların düşüncesidir. baş örtüsü laikliği yıkamaz ama dini ve baş örtüsünü siyasete bulaştıranlar hem laikliği hemde güzelim ülkeyi yıkmak yolundadırlar.
laikliğin bir başörtüsüyle* değilde bunların artması ve o kafalarındakini siyasi bir sembol olarak kullanan kişilerin kafa yapısındakilerin artmasıyla yıkılabileceğini bilmeyenlerin doğru sayabileceği önerme.
laikligi faşizm sanan tipler millete tecavüzü laiklik sanıyor, sıkmabaşlar diye köşe yazabiliyor, böyle ibnelerin köşe yazarı oldugu ülke yıkılmıyorsa başörtüsü zaten türk milletinin kıyafeti, milleti yıkamadıkları için başörtüsünüde yıkamıyor bu faşistler.
bu milleti aşagılayan ibnelere sözüm şu, bu millet 16 devleti yıkılmış, 17. devletinide kurmuştur, gereginde silahı eline aldı diye millete zulm eden, savastan kaçan, halkın malına canına tecavüz eden, çeteleşen ordusunuda dagıtıp yeniden kurmustur, aslolan millettir, endülüs tecrübesi de başörtüsü mücadelesinde faşistlerin yol haritasını bizlere kabak gibi göstermektedir, günde 3*5 şehit verdigi halde, terörü gündemine almayıp, başörtülüler yemin töreninde şöyle yapsın, 29 ekim resepsiyonunda böyle davranın, gibi işlerle ugraşanlar, kullanılmış law silahını gösterip, "korkmayın boş law bunlar" diyerek ergenekon davasına ve onun savcılarına karşı oldugunu, kendisini kurumun yerine koyup sahip çıkanlar bu yaptıklarının kişisel bir destek oldugunu, kurumun çeteleşmesine milletin izin vermeyecegini bilmelidir. var git 2 günde sen kendini kral say, halkı aptal yerine koy, tüm aşagılık kompleksi olan tipler gibi, sen kendini kral görmenin sebebi, haysiyetli bir savcı nın ve savcısına sahip çıkan bir siyasetin omaması idi, yetki gaspı, hak gaspı, hakaret hürriyeti ile bugüne geldiniz, köşelerinizden türk milletine sövdünüz, rejime darbe yapıp, cumhuriyetin anayasasını lagvedip ırzına geçtiniz, hakimler savcılar yüksek kurulunda bir adam çıktı, devletin bakanı ile pkk pazarlıgı yaptı, kck savcısına siz dürüstseniz neden sahip çıkmıyorsunuz, pkk nın şehir kadrolarıın tasfiyesini istemiyor musunuz? bunu mu anlayalım, neden susuyorsunuz, boş law bunlar degil mi, türk milleti asaleti ile devlete zarar gelemsin dedi bekledi, gün bugün, şafak yakındır, ergenekon savcının ellerinden öperim, türk milleti onunla öğünüyor, ondan şeref alıyor.
laikliğin cumhuriyetin temel özelliklerinden biridir. yıkılması demek cumhuriyetin dayanaklarının sırayla teker teker çökmesi demektir. nasıl ki halkçılık devletçilik gibi ayaklar çöktüğünde bu olacaksa. cumhuriyetin tüm ilkelerine sapasağlam bağlı olup koruyarak çöküş engellenebilir.
örümcek kafalılık, yobazlık, at gözlüğüyle dünyaya bakmak ve tabii ki bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak her şeyin düşmanı olduğu gibi laik rejimin ve cumhuriyetin de düşmanıdır.
okullara devlet dairelerine girerken belli kurallar vardır ve uyulması gerekir. şortla üniversiteye girmek de esasında bu kurallara aykırıdır. fakat o kadar sıkı tutulmamakta üstüne gidilmemektedir zira kılık kıyafet yönetmeliğinde üniversite öğrencisinden ne beklendiği ve kılık kıyafetinin nasıl olması gerektiği yazılıdır. dileyen açsın okusun.
yazarın notu:yalnız yazarlarımız bir noktada anlam kargaşasına düşmüş olabilirler yaazr notu altında düzelteyim hemencik. laiklik bir rejim değildir. ancak rejim laik olabilir. ülkemizde cumhuriyet rejimi hakimdir ve bu da demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir.
