21. yüzyıl a geldik hala aklı allak bullak bir ergen havasında kavram kargaşası yaşayan insanlardır bunlar canlar.
biliyorsunuz laiklik fransa dan pırtlamıştır. yani reform hareketlerinden doğan bir kavramdır. o zamanki fiolozoflar düşünüp taşınmışlar, bu insanları nasıl dinden uzaklaştırırz da klisenin gücünü azaltırız diye düşünmüşler ve laisizim i sıçmışlar. zaten ateizm de bu olayla birlikte doğmuştur desem yeridir.
düşünsenize bir kişi dininin gereklerini yapmak istiyor ve devlet buna izin vermiyor. düpedüz faşizmdir bu. devletin dün karşısında güçlü olmak için yaptığı katakullerden biridir bu. insanları dinden soğutmaya ve materyalist bir dünyaya doğru bir yolculuğa çıkarmak için bundan daha iyi bir yöntem düşünemezdim ben!
yobazlara göre günah işleme özgürlüğü, çağdaş yobazlara göre din safsatasının devlet yönetimine karıştırmamak olarak adlandırılan tanım. aslında laikliğin tanımını yapmak ne yobazlara, ne de çağdaş yobazlara bırakılmıştır. Ulu önderimiz laikliğin tanımını kendisi zaten yapmıştır. Kendimden örnek verecek olursam hem laik hem müslümanım.
"Laiklik, yalniz din ve dunya islerinin ayrilmasi demek degildir. Tum yurttaslarin vicdan, ibadet ve din ozgurlugu de demektedir." M.Kemal,(1930).
"Laiklik asla dinsizlik olmadigi gibi sahte dindarlik ve buyuculukle savasma kapisi actigi icin gercek dindarligin gelismesi olanagini saglamistir. Laikligi dinsizlikle karistirmak isteyenler, ilerleme ve canliligin dusmanlari ile gozlerinden perde kalkmamis dogu kavimlerinin fanatiklerinden baska kimse olamaz." M.Kemal,(1930).
"Bunun disinda bir de devletin dinsel bir siyaset izlemesi ve yonetimindeki ulusal topluluklarin vicdan ozgurluklerine maddi olmasa da manevi baski yapmasini istemek takdir buyurursunuz ki akil ve mantikca dogru olmaz. Iste bunun icin din ile dunya islerinin birbirinden ayrilmasini istedik." M.Kemal,(1923).
laikliğin aslında dinin teminatı olduğunu kabul edemeyen nohut beyinli başlıktır. ulan molla, laiklik adam olmaktır adam. (kalite insanlar beyaz atlarına binip bu sözlükten bir bir gidiyorlar, sözlük yobazlara kaldı maalesef.)
ne mutludur bu güruh içinde olana. kabul edilmesi gereken bir şey kabul edilir ayrıca, her önermeyi ortaya atan mutlaka bunun kabul edilmesini bekler. ancak şunu da bilmelidir ki fikirler kabul edilmek için değil bir düşünce beyan ettiği için ortaya atılır.
a:abi entrylerim okunuyor mudur sence?
b:bilmem valla gel oğlum gel başlık giriyorum .
nasıl bir anlayıştır bu ya şuan da laik bir devletiz buna da şükür ama sen gayet doğal dini yükümlüklerini yerine getiriyosun ki buna karışanda beyinsizdir. ama sen gelir de boyle bir başlık açarsan beyinsiz olanlar bizzat beynininden şüphe ederler sonra sen haklarını savunduklarının götüne düşersin
laikliğin dinsizlik olduğunu düşünen kişi düşüncesidir. laikliğin inanç özgürlüğü olduğunu algılayamamış kişilerdir. bunlar atatürk'ün getirdiği devrimleri içlerine sindirememiş cumhuriyet karşıtı gafillerdir.
laik yani orjinal haliyle seküler kelimesi çağdaş siyasal teoriler ve siyasi düşünceler tarihi derslerinde antik yunan döneminde ortaya atıldığı öğretilen kavramlardır. biraz okumuş insan genel kültür olarak da bilir bunu. fakat birisi çıkıp laikliğin fransada dinsizlik üzerine ortaya atılmış bir kavram olduğunu öne sürer ve üstüne üstlük ateizmin de laiklikten sonra, laikliğin bir sonucu olarak ortaya çıktığını öne sürerse ben onu yine eski yunan dönemine davet ederim. ederim etmesine de, daha sonra da zekasından, aklından, eğitiminden, dini inancından, bilinçaltından ve niyetinden şüphe ederim.
hep burda kaybediyoruz işte, bilmediğimiz şeyleri bildiğimizi sanarak. oysa nedemiş bir antik yunan düşünürü; bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir. bizse her şeyi biliyor, her boka atlıyoruz. ne mutlu bize. hayranım insanların bu özgüvenlerine. yerin dibine gireceğini bile bile bu boku yemelerine.
laikliğin dinsizlik olmadığını anlatmaktan yorgun düşmüş güruhtur.
laiklik kavramının açık net tanımına bakılarak dinsizlik olup olmadığının sorgulanmasından çok dinsizlikle alakalı olmadığının farkına varmış kişilerdir.
muhammed'in ordusu laiklerin korkusu derken, insanları canlı canlı yakacaksın bir otelde. böylece allah'a inandığını göstereceksin. kahrolsun laiklik! zaten hem laik hem inanan olamam.
dur gidip bir iki dinsiz öldüreyim de; bir dinden olduğum anlaşılsın.
laiklik: din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması.
yani dinsizlik değil. sadece devletin insanı özgür bırakması. mesela müslüman biri oruç tutmadı diye devletin ona ceza vermeye yetkisinin olmadığını bilmesi ama kimsenin oruç tutmasını da engellememesi. laiklik işte budur. ****
laiklil bir bakıç açısıdır. türkiye'de ki açılımını bilmeyen zihniyet için; din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması. bu demek değildir ki, devlet dinsiz. insanlar istedikleri gibi gezip, giyinip ne bok yiceklerse yesinler anlamına gelir. yani isteyen dinini yaşar isteyen aşk ateşini. ben kapalı gezerim, sen mini etekle. bu insan özgürlüğüdür. bu kavram gelmeden önce insanlar sadece cuppe, sarık, fes vs.. gibi kıyafetler olduğu için ve hala günümüzde olduğu için dinsizlikle alakalı değildir.
mustafa kemal atatürk'ün laik'lik tanımı: din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. dinsizlik yada devletsizlik değildir. gereksiz örtüşmeler varsa bu kişinin kendi fikridir, ne devletin ne milletin, nede atamizin ilke ve inklaplarında böyle birşey yoktur.
Bildiği halde bunu söyleyemeyen güruhtur. Bir de efendim "devletin dini yoktur, devlet tüm dinlere eşit mesafede olur böylece ülkede yaşayan hristiyan, musevi ve ateistleri korur" gibilerinden abuk yorumlar okudum. Bu hangi zihniyetin ürünü çıkaramadım. Devletin dini islam olsa, devlet ülke içerisindeki azınlıklara yaşama, barınma veya ibadet izni vermeyecek mi? Hepsini toplayıp yakacak mı? Ulan hiç mi osmanlı tarihini okumadınız ? üç kıtaya hükmeden bir imparatorluğun içinde azınlıklar yaşamadılar mı ? hiç mi fatih'in istanbul'u fethedince yaptığı konuşmalara bir bakmadınız ?