bugün

1057 yılında yaşamış vergi protestocusu ingiliz kadın. Kocası Mercia Baronu leofric'in kendi koyduğu vergilerin kaldırılması için karısı olan bu hanımla gün ortası, çırılçıplak, at üstünde vergi mükellefi kasabada dolaşması için anlaşma yaptığı söylenir. tuttuğun yeri elinde kalan hikaye.

adam kendi koyduğu vergiler için kendisine karşı protesto gösterisi yapması için karısıyla anlaşıyor. hikaye doğru olsa bile, ilişkilerinde değişiklik arayışında soylu bir çiftin, seyircili seks fantazisi olmaktan öteye gidemez. hikayede kocanın atın yakınlarında olmadığı düşünülecek olursa da, kocanın olaydaki tek kabahati olsa olsa iktidarsızlıktır. zavallı lady'nin başına vurmuş, soyunmuş dökünmüş, kendini şatodan kasabaya atmıştır. soyunmayı sonraya bıraksa olmazmış, çünkü zengin bir kadın olduğu kıyafetlerinden anlaşılır ve olası partnerleri ölüm korkusuyla yaklaşmayabilirlermiş.
(bkz: peeping tom)
(bkz: ne godiva geçer yoldan ne bir kimse kör olur)
(bkz: ismet özel)
godiva==> godayva olarak okunuyor, bugünün ingilteresinin orta kısımlarında kurulan bir earl ün karısının kocasıyla yaptığı anlaşma üzerinden ün yapmış lady dir. kasabanın bir ucundan diğer ucuna at üstünde cıbıldak geçmiştir. kocası sözünün eriymiş vergileri azaltmış.

godiva çikolatasıyla ilgisi merak konusudur.
11. Yüzyıl’da ingiltere’nin Coventry Şehri’nin lordu, Leofrei halkı ağır vergilere bağlamış, halk yoksulluk içinde yaşamaktadır. Lord Leofrei’nin eşi, güzelliğiyle ünlü Leydi Godiva, halkın bu durumuna çok üzüldüğünden, sürekli kocasına vergileri hafifletmesi için yalvarır.

Godiva’nın bu baskılarından bıkan lord en son kızıp Godiva’ya, çırılçıplak soyunup bir atın üzerinde bütün şehri dolaşması koşuluyla vergileri kaldıracağını söyler. 11. Yüzyıl ingilteresinde çırılçıplak dolaşmanın bir Leydi için nasıl imkansız bir şey olduğunu herkes tahmin edebilir sanırım. Zaten kocası da vergileri kaldırmasının o derece imkansız olduğunu vurgulamak için böyle bir şey söylemiştir.


Ertesi gün Godiva çırılçıplak soyunarak bir atın sırtında şehri dolaşmaya başlar. Durumdan haberdar olan halk Godiva’ya bakmaz, evlere kapanır, dükkanları kapatır, sokakta kalanlar Godiva geçerken eğilir. işte değişik dönemlerde sanatın konusu olmuş Godiva budur. Tarihte “ekmek yoksa pasta yesinler” diyen Fransa Kraliçesi “Marie Antoinette”nin yanında Godiva gibi Leydiler de olmuştur.
Rest in peace beauty.
https://youtu.be/gHz-ePuYw20
11. yüzyıla istinaden cesareti, kararlılığı, başkaldırışı ve hikayesi enfestir.
Halkın ağır vergiler altında ezilmemesi için çıplak bir şekilde at üzerinde şehrin sokaklarında gezmiş halk kahramanı. Halkı da ona ve onuruna saygı duymuş, evlere kapanmıştır.

Konu olarak benzemese bile bu fedakarlığı, nice kuşatması sırasında kale surlarına tırmanıp askerine cesaret veren, osmanlı denizcilerine eteğini kaldırıp kıçını gösteren catherine segurane gelir aklıma.

Toplumunun onuru için kendi onurundan feragat edebilen, buna cesaret edebilen kadınlar...