Kısa şase ve büyük ebatlı dar lastikli hafif jantları başarılı şanzıman ve diferansiyel oranlarının çöp olarak anılmaktan kurtardığı arazi taşıtı. Bunların dışında pek ele alınacak tarafı yoktur. Rusların başarılı Çelik işçiliği ve döküm kalitesi maalesef bu vasıtanın MOTOR parçalarına yansımamıştır. Şaşırtıcı şekilde anavatanı rusyada kar ve yanetkisi çamur içinde kullanılmak için yapılmış bu araç korozyon etkisine ortalama herhangi bir vasıta kadar bile direnç koyamaz.
hiç içinde dahi bulunmadığım gördüğüm zaman kalbimi acıtan hep sahip olmak istediğim arazi aracı... birde renaoult 12 ye ilgi duyuyorum. bu iki araç bi gün benim hayatımı da süsleyecek umarım.
çok acayip bir şey kozan denilen hıyar tarlasında çalışmadığı tespit edilmiş.
mühendisler araştırmış çabalamış , oynayıp zıplamış niye bu araç kozan denilen keko diyarında çalışmıyor bulamamışlar .
çekici ile çıkartmışlar kozan'dan ,yolda feke'ye hoş geldiniz tabelasını geçtiği an çekici, lada'nın dörtlüleri yanıp sönmeye başlamış.
allah'ın hikmeti işte.
sonra lada dile gelmiş, ulan ben hıyarın çok bol olduğu yerde çalışmam demiş.. (bkz: böcek börtünün dile gelmesi)
tövbe tövbe, cübbeli'ye anlattım bir ara beykoz'da paçacı 'da ,cübbeli sarmısaklı sirkeyi çorbaya dökerken vardır bir hikmeti dedi , bak şu sirkeyi dökmesek çorbaya ne tadı olur ne tuzu dedi yumuldu çorbaya .
beykoz'un paça çorbası meşhurdur. kozan'ın da hıyarı.(anlayana)
Oto galeriler "işte bu araç suv, bu araç arazi aracı, of mükemmel, off road.." gibi saçmalıklar ile aracın piyasasını 250-350 bin lira arasına yükseltmeye çalışsa da 120-200 bin lira arasına gayet bulunabilen bir araç.
Ha kaliteli de değildir.
2000'lerin başında şu anın aksine Toros, Tofaş piyasası kadar dahi bir fiyatı yoktu.
Lada Samara/Vega, Ford Taunus piyasası ile yakın yerlerdeydi.
Olması gereken yer 2000'lerin başıdır.
Konfor desen yok, rahatlık yok, öyle sorunsuz bir araç hiç değil.
Tamamen oto galericilerin şişirmesi şu anki durumu.
Sahibinden denk gelirse 150 binlere hala alınabilir.
2008 de arnavutköy ağaçlı mevkiinde balığa giderken göt gibi kalmıştık ormanın ortasında arıza yapınca.
çekmesi için traktörü beklerken söylenip durdu, söylendikçe kallavi av pıçağıyla delik deşik etmişti kaputu feyzullah amca rahmetli. küfür kıyamet bin para.
öldükten sonra çok iş koymak istemiştim o pıçağa, kısmet olmadı.
şimdi ne pıçak, ne rahmetli, ne araba.. hepsi hikaye...
