bir kez üşümeye başladığımda bir daha ısınamıyorum. kasımda iyice soğuklar gelecek ve ben nisana kadar ayaklarım buz gibi gezeceğim. kış uykusuna alabilsem ya kendimi.
götümüz donuyor neden seveyim.
herkes evde oturup kahve kedi kitap fotosu cekerek kisi gecirme sansina sahip degil.
gunde 12 saat calisiyorum.
kisin elimi yumruk yapinca catlaklardan kan ciktigini bilirim.
Her odada kalorifer sistemi yoksa. Salonda pişip, banyoda donuyorsa insan sevilmez. Yoksa her mevsimin ayrı güzelliği var. Allah bize öyle memlekette yaşama fırsatı vermişki her mevsimi güzel.
Kar yağdıktan bir gün sonra kaldırımlarda oluşan kar ve çamur karışımına benzeyen tabaka üzerinde yürümeye çalışmak ve bunu doğru düzgün yapamamak. 20 cm adım atıyorsam 10 cm geri kayıyor ayağım. Bide ondan sonra yağmur yağıp o zıkkım tabakayı temelli ıslatır ve adımlar vıc vıc sesi çıkarmaya başlar. Çoraplar ıslanır. Kahpe dölünün biri kaldırım kenarındaki su birikintisinin üzerinden arabayla geçip ıslatır. Bu nedenlerden ötürü sevilmeyebilir. Saygı duyarım.
Senin lüks dertlerini yaşamayanların soğukta nasıl bi yaşam sürdüğünü bilmediğinde kolayca cevaplayamayacağın soru.
çünkü nasıl olsa kışı Uludağ'da mı yoksa Alanya'da bir otel de mi geçirsem diye düşünürken kış mevsiminin güzel olduğunu kanaatine varırsın.
(bkz: üstüne alana hayırlı olsun)
büyürken çok fazla kar görüp okula zar zor gittiğim, ozamanlar kaloriferli ev olmadığı için sobalı evde soba yanmayan odaya gitmek için bile kat kat giyinmek zorunda kaldığım için
Kim demiş sevilmez ben yazdan daha çok seviyorum, genelde durumu olmayan insanlar sevmez kışı hep bir kaygıdır çünkü, doğalgaz faturası bile, benimde durumum yok ama ben severim kışı, karı doğayı o görüntüyü, ateş yakmayı o soğukta ormanda çay demleyip içmeyi falan.