bugün

bunalım. bunca yıl yaşadım bunu anladım. kış demek bunalımdır. sonbahar bile güzeldir. ama kış. şöyle gideceksin tek mevsimin hüküm sürdüğü yerlere başında şapka altında mayo bütün gün yayıl, uyu ve şarkı söyle bağıra çağıra.
(bkz: yaz mevsimi)
kar, kar topu, kardan adam, iğrenç "karı sever misin" esprisi, televizyonlarda alttan hareketli bir müzikle yayınlanan kayıp düşenler görüntüleri, karın zevkini yine çocukların çıkarması...
(bkz: kestane ulan)
sevdiginle sömine karsinda oturup sarap icmek.
(bkz: yorganın altında uyumak)
(bkz: soğuktan kırım iti gibi titremek)
nezle, mendil, ilaç
anket kebabi.
hüzün hüzün hüzün
sabahın soğuğunda yataktan çıkmak, dolayısıyla güne başlamak istememek
buz tutmuş araba camları
çocukların yaptığı birbirinden farklı görünümlüm kardanadamlar
kartopu savaşı
kendini sallayınca içinde kar yağan oyuncaklardan birinin içinde hissetmek
kar yağınca luzumsuz yere mutlu olmak, 'her kar tanesini bir melek indiriyormuş yeryüzüne' geyiği yapmak
üşümek, üşümek, üşümek
fırsattan istifade sevgiliye sokulmak, sevgili yoksa dipdibe çiftleri görüp uyuz olmak

evet, kısa bir özet geçtim efendim. *
kızarmış ekmek,peynir ve sıcak çay
bunalımsız, keyifli bir kış geçirmek için gerekli, stres attıran, bazen de stres falan attırmasa da zorunluluktan kullanılan bilimum şeyler.

bu da benden:
tylohot adlı grip enfeksiyonu ilacı. zira her sene bu ilacın türevleri mutlaka tüketilir.
kar lastiği ve patanaj zinciri...
portakal, mandalina filan.. kış meyveleri.
(bkz: boza)
karın zevkini yine çocuklar çıkardı haberleri...
''kaymak bozaaaa'' diye sokaklarımızı çınlatan bozacı naraları.
sevgiliyle sokakta yürürken elele tutşarak ya da sarılarak birbirini ısıtmaya çalışmak. *
(bkz: iki kar tanesi birbiri üzerine düşmez geyiği)
ruzgarda ters donen semsiye bas taci edilmeli...
"kafanı kapat!", "bereni tak!", "atkın çantanda mı? inanmıyorum. bakıcam!" şeklinde bağıran anne... *
(bkz: soğuk)
karlı tepelerde karanfilli sıcak şarap,

karda sucuk ızgara mangal,

dışarıda kar yağarken dağ evinde şömine karşısında yerdeki ayı postuna uzanarak sevgili ile balon bardaklarda yudumlanan napolyon konyak.
geceleri girmenin, sabahları çıkmanın işkence olduğu yataklar.
buz tutan zeminlere basıp kıç üstü oturan insanları izlemek. sonra kalkmaları için yardımcı olmak tabi.
(bkz: grip)