bugün

kuzenim yakında evlenecek. gelin ingiliz. erasmusta tanışmışlardı. ben bizi ele geçirmek istediğini düşünüyorum. maddi olarak kuzenim çok mükemmel değil ama orta halin üzerinde bir hayat sürüyor. en azından evi arabası ve aile yazlığı var. ay sonunu nasıl denk getirecem diye düşünmüyor yani. gelin de türkiyede bir kaç senedir kalıyor bizim dili öğrenmeye pek meraklı. ben bir türlü samimi bulamıyorum kızı yani ırkçı falan değilim düşmanlığım yok ama kız sanki samanyolundaki gelinler gibi sinsi geliyor. teyzemin mutfağına girip poğaça yapıyor, lahmacun yapıyor osmanlı şerbetini filan deniyor. kızım ajan mısın ülkeyi mi ele geçireceksin tarihimize ne iniyorsun? teyzem de etkileniyor haliyle. ama bizim yıldızımız bir türlü tam barışmadı gülüyorum gülmemden samimiyet kırıntısı bulamıyor gibi sahte tebessüm edip önüne dönüyor. çay servislerine bakacam bardak kontrolü yapıyorum kalkıp benden önce çaydanlığa gidiyor. beynime çip mi yerleştirdin kız sen? senin tek farkında olan ben miyim acaba. bunlar hep ingiliz oyunları. şimdi ben bu kızla görünürde aramı düzeltip kuytuda kıçıma yer edeyi bak sana neler edeyim lafını söylemek istiyorum. nasıl söyleyebilirim? ama kuzenime teyzeme filan şikayet edersem kimse inanmasın buna o kadar iyi olmalı aramız