kadınların yaşam gerçeğini erkelere göre çok daha iyi içlerine sindirdiklerini gösterir. çektikleri acıyı her şekilde kendilerini hiç kasmadan dışa vurmaları erkelerden çok daha kuvvetli olduğuklarının bir başka kanıtıdır.
Nedeni çok basittir. kadın ayrılıktan sonra herhangi bir erkeği arayıp "sevgilimden ayrıldım cok moralim bozuk. yalnız kalmak istemiyorum. bu gece bende kalır mısın?" dese, reddedilme ihtimali neredeyse yoktur.
Aynı soruyu sevgilisinden ayrılan bir erkek, bir kıza sorsun bakalım. ne sapıklığı kalır ne tecavüzcülüğü. daha da kötüsü bu olay kızlar arasında anında yayılacağı için bir daha o erkeğin yüzüne bile bakılmaz.
sonuç olarak bir erkek sevgilisinden ayrılınca yalnızdır. ama kadın, kendi istemediği sürece asla yalnız değildir. bu yuzden kadının atlatması daha kolaydır.
kadınlar kendilerini bir şeylere daha çabuk inandırıyor, kendilerini kandırabiliyor yani. ben mesela acı çeksem bile görmezden gelip yokmuş gibi davranabilirim. bu acı çekmediğim manasına gelmez iyi rol yaptığım manasına gelir. ondan dolayı sanki kadınlar kolay atlatıyormuş gibi gelir ama öyle değildir işte.
Yeni nesil oğlanların ne mal olduğunu biliyoruz da ondan. Hepsi gönül eğlendirme peşinde. Kimse gerçek ilişki yaşamak istemiyor. Sırf çıkmak olsun diye çıkanlar bile var. Tabi burada kızların da suçu var yok diyemem. Ama benim midemi bulandırıyor böyle şeyler.
Yani ilişki yasadigin kişi gerçekten buna değmeli. Üzüntüne de sevincine de. Sonunda ayrılık olsa dahi pişman olmamalı hiç bir saniyesinden. Düşmanlık da olmamalı arada. Ayrıldıktan sonra bile en küçük bir yardıma koşmalı. Gerçek anlamda dost olmalı. Her şeyini paylaşmalı. Ben böyle dusunuyorum en azından.
Kızlar cok cakal yaratıklar cidden.bugün kahvecide 6 yaslarinda bir erkek bir kiz cocugu yan masamda otururken kiz eliyle carpmasi sonucu firapiconusu yere devirdi ve bu durumun cocugun sucu olduguna cocuga diretti ve kabul ettirdi. Sanki cocuk devirmis gibi cocugu suclu cikardi. Bu cakallik degilde nedir simdi?
Evet bu yüzdendir ki kendisini neden nasıl sevdiğimi anlamayacak kadar bana ve aileme uygun olmayan ama uğruna herkese rest çektiğim er kişisi ayrılıktan 10 gün sonra başka ilişkiye yelken açabiliyorken ayrılığın üzerine neredeyse 3 yıl geçmiş ben hala yalnızım.. En son gayet yakışıklı sarışın mavi gözlü gelecekte meslektaşım olacak genç doktoru reddettim diye duyduğum binbir laflara rağmen yalnızım. Evet beyler mükemmeldir kızlar kaka. Doğru önermedir.
ilişkisinin bittiğine dair ufak bir belirtide bile yaklaşık olarak 4-5 erkek yazdığı için kızın ayrılık acısı yaşaması bile imkansız oluyor. sorun kızlarda değil. abaza orospu evlatlarında. yeni ayrılmıış bir kıza bile yazan amk 31 cilerin yüzünden bu göt kalkıklığı ve biten bir ilişkinin bile siklenmemesi.
Erkeklerin isteği bir kadındır. Kadının istekleri ise sınırsızdır. Kadın erkeği genelde aracı olarak kullanır. Sevmesine sever, sevmez demiyorum. Ama olaylar böyle işliyor.
Kadın bir erkeği sevdiğinde onun kendisini ne kadar mutlu edeceğini düşünerek aşık olur.
Erkek bir kadını sevdiğinde onu hayat arkadaşı, bir yol arkadaşı olarak görür.
Doğru aslında ölüp kahrolsam da maksimum 10 gun sürüyor. Sonra hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum.
Giyinip süslenip ortamlardaki tüm iltifatları topluyorum. ilgi görüyorum bu da 'kaybeden ben değilim o * ' psikolojisine sokuyor aşk acısını geri plana atıyorum.
Tabii bu yanlız kalınan zamanlar hariç. Bir durgunluk çöker, her duş afedersin bir posta ağlar... Geçiyor ama öyle böyle.
katıldığım önermedir. 3 yıl 2 aylık bir ilişkim olmuştu. ilişkimiz bittikten sonra onun başka birini bulması 3 ayı bulmuştu.. bense 1.5 yıl sonra birini hayatıma dahil edebilmiştim.. geçmişi ve yaşanmışlıkları burdan gördüğünüz üzere kızlar üzerinden daha kolay atıp yeni ufuklara yelken açabiliyorlar....
Kardes kizlar ayrilirsa hemen atlatiyor. Unutulmamak her zaman degerli olmak isteyen erkekler kizi terk etsin hatta aldatsin iste o zaman degerli olursunuz.
Benim kendi gözlemimce de böyle bir gerçek var. Özellikle de belli bir yaştan sonra. Bir kız aşk acısı çekince ilk birkaç gün deli gibi ağlıyor, "napcam ne etcem ben" moduna giriyor fakat içindeki zehri döktükten sonra da özgüveni yerine geliyor, "ben ona mı kaldım be" moduna giriyor. Hele ki etrafında ona ilgi gösteren hoş tipler varsa durum çabucak atlatılabiliyor.
Erkeklerdeyse durum tam tersi. ilk başta kurtulduğunu sanan er kişimiz kızımızı ve alışkanlıklarını zaman geçtikçe özlemeye başlıyor. "Ona şimdi birileri de yavşıyor mudur" düşüncesi de başladıysa hele hiç dokunmayın. Durum daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor. En azından benim gözlemim bu yönde.
Genelleme yapılmamalı bence. Sevince adam gibi severim. Biri vardı mesela beni bıraktı evlendi gitti. Gurur denen şey kalmadığı gibi herşeyimden ödün verdim. Ve ne yazık ki hala seviyorum özlüyorum. O ise benim adımı hatırlarmı bilinmez.
Etrafındaki meriçler sayesindedir. Erkek tek başına üzülür, yanındaki arkadaşları "tamam lan karı gibi ağlama bi kız için" deyip destek vermez veya en fazla "sana kız mı yok amk" der.
Kızların etrafında ise mutlaka sevgilisinden ayrılsa da teselli ayağına ben yazılsam diyen bir Meriç olur ve onun ilgisiyle egosu tekrar fullenir bir kaç günde.
asla bir erkek gibi aşık olamayacaklardır. hormonları bozuk olanları hariç, hiç bir kız, kadın erkeklerin bildiği, yaşadığı anlamda aşk acısı hissetmez, hissedemez. çünkü o kaçandır, siz ise kovalayan.
yanlış önermedir. erkekler başka bir kız bulduklarında acılarını hafifletiyorlar. veya o acıyı cinsellikle bastıyorlar. kızlar ise hem aşk acısı hem pms etkisiyle kafayı yiyor. ayrıca eski sevgilisinin yeni sevgilisinin 7/24 giydirme,laf atma, kıskandırma çalışmalarını da unutmamak lazım.