yemin ediyorum bir insanın bu kadar aciz kaldığı, yüzünün kaniş g.tü gibi kızardığı başka bir durum yoktur dostlarım. ayakkabının boşlukta süzülüşünü izledikce titrer lan bünye. hani biraz önce o ''off şu topa gelişine bir çakayımda kızların hepsi benimle akşam sevişmek için sıraya girsin'' diye düşünen zavallı varya, biter olum o. yavru ceylan gibi seke seke gider alır o ayakkabıyı yerden. ve liderliğinin gitmemesi, kızların gözünde dahada küçülmemek için etrafa boş tehtitler savurur. ''gülmeyin.. gülmeyin lannn. kızlar siz gülebilirsiniz ehehehe'' . yazık...
şimdi şöyle oluyor. götüne güveniyorsun topa şut çekiyorsun sonra hesaplar yolunda gitmiyor hava atayım derken karizmayı yere atıyorsun kız üstüne basıyor. bi dahakine ayakkabıyı kontrol et, riskli eylemlere kalkışma. ab'ye gireceğiz sen hala hava atmak için topa şut çekiyorsun ayakkabın çıkıp gidiyor.
bazen topu sollayan ayakkabıdır.
ayrıca,
(bkz: sözlük yazarının başlıkları şifrelemesi)
kızı havaya atmak için vurulan topun ayakkabı gibi uçmaması.
vurulan kızın ayakkabısını topla atmak için uçan kelebek.
ilk okulda başıma gelmiş olan olay. ilk okul 6'da Puma ayakkabılarımı giymiş, bahçede başka sınıf ile maç yaparken, sınıfımızın en güzel kızı(Bana göre) ve kalbime o zamanlar hapsetmiş olduğum Ecem arkadaşları ile yanımıza gelmişti. Tam o anda ne hikmettir ki penaltı kullanıyorum. Kalbim güm güm atmaktaydı, içimden '' Olum at golü, kap kızı'' geçiyordu. Tam o sırada gerilerek Carlos stili vurmaya çalışmam ile bağcığı açık olan ayakkabının bahçe dışına kaçması sonucunda çok sevdiğim Ecem'e bir daha bakamadım. Yeni yeni öğreniyorum ki o zamanlar o da benden hoşlanıyormuş fakat utancımdan hiç yüzüne bakamadığım için o da birşey belirtmemiş.
Ama bardağın dolu tarafına bakacak olursak o günden beri ayakkabı bağcığına çok özen gösteririm ve hiç o zamandan beri başıma bağcık sonucu bir kaza gelmedi.
o ayakkabıyı kız alıp da getirirse dalga geçen arkadaşların sessizliğe gömüleceği durumdur.
böyle bir olayı yeni taşındığımız mahallede abim için yapmıştım.
dalga geçmelerine gönlüm razı olmamış, kardeşi olduğumu bilmemelerinin verdiği rahatlıkla ayakkabısını alıp ona getirmiştim.
bir müddet bizi aşık sandılar da sonra samimi olup açıklayınca baya gülmüştük.
ayakabının uçmasıdır. birde bunun pantolon paçasını dizine çekmiş, ayağında lastik terlik, terliğin fırlayıp topun olduğu yerde kalması var, var böyle enayiler.
hatta bazı ayakkabıların topu geçtiği görülmüş bir gerçektir, sonra bacaksız arkadaşların topu bırakır o ayakkabıyı tekmeler. kızlara hava atma gereği hiç duymadım ama toptan uzağa giden ayakkabıları izleme kısmı hep güldürmüştür beni.