bir gün anlayacaksın
neden sessizce gittiğimi
senden vazgeçmek uğruna
nasıl bir savaş verdiğimi
mevsim kış olur hani
bir yudum güneş bulamazsın
sonsuz uçurumlardaki
çiçeklere dokunamazsın
her sabah bir sayfa daha eksilip gidiyor ömrümden
gönlümün yıkıntılarında can çekişiyor umutlarım
ellerimde acılar ellerini tutamam kıyamam kıyamam sana
yollarımda ayaz var yaklaşma yollarıma kıyamam kıyamam sana
karanlık gecelere ortak edemem seni kıyamam kıyamam sana
yanlışlıkla kırdıgın hatunlarla eski samimiyeti kazanmak için söylenen ve hatunların o anki sıgınma güdüsünü oksayan kelime grubudur.
-mehmet git konusmuyorum senle igrecsinn...
+ ya tatlım ne yaptım ki ya...
-(o arada hatunun suratı bes karıs) ya git dokunma bana.
+ gel hayatım gel kıyamam ben sanagel canımın içi gel..
iki nazlanmadan sonra hatun kıvama gelir ve gene eski sarmas dolas hal alınır.
bazı erkeklerin hatunun ya da kendi evlerinde başbaşa kaldıklarında hatunun endişelerine nihayet veren tanımlamadır
gece boyunca güzel saatler geçirilir, çift son derece ve sürekli yakın temastadır, saçlar okşanır, avuçlar ter içindedir, anlık da olsa kız ibnemi lan bu diye içinden geçirse de ormantik ortama teslim olup bu düşüncesini derhal terk eder. gecenin sonuna gelinmiştir. sarılmış olan çiftimiz koridorda ilerleyip kapıya kadar gelmiştir tam o ayrılık anında yanak ile dudak arası hassas noktaya inceden bir buse kondurulup malum söz söylenir "kiyamam sana"
kız iç geçirir "oysa ben vermeye hazırdım gel de verme"
eleman iç geçirir "bu puan bize yarın gece sabaha kadar yeter"
sevdiceğinin kötü olduğu bir anda onun o durumundan duyduğun üzüntüyü anlatmak için kullanılan söz gel gör ki yalandır o anlıktır tabi ki kıyılabilirdir.
kadın ve erkek birbirlerini çok severler. ancak evlenmelerine çok az bir süre kala, adam çekip gider. bir daha haber alınamaz adamdan. oysaki adam da çok sevmiştir kadını. "neden sessizce çekip gittiği" çok sonra anlaşılır. adam aids hastasıdır. ve karanlık gecelere ortak etmek istemez çok sevdiği kadını, kıyamaz çok sevdiği kadına...
şimdi bir de böyle dinleyin;
"bir gün anlayacaksın
neden sessizce gittiğimi
senden vazgeçmek uğruna
nasıl bir savaş verdiğimi
mevsim kış olur hani
bir yudum güneş bulamazsın
sonsuz uçurumlardaki
çiçeklere dokunamazsın
her sabah bir sayfa daha eksilip gidiyor ömrümden
gönlümün yıkıntılarında can çekişiyor umutlarım
ellerimde acılar ellerini tutamam kıyamam kıyamam sana
yollarımda ayaz var yaklaşma yollarıma kıyamam kıyamam sana
karanlık gecelere ortak edemem seni kıyamam kıyamam sana "
bu şarkıyı duyduğunuz anda ne işle meşgul olursanız olun, donup kalırsınız. leman sam ın müthiş yorumu ve şarkının naifliği karşısında suratınızda garip bir ifade oluşur.
sözlerin vuruculuğu sebebiyle gözleriniz dolar.
böyle tuhaf duygulara sürükleyen bir şarkıdır.
karanlık gecelere ortak edemem seni
kıyamam kıyamam sana
koskoca şarkının beni etkileyebilen kısmının "karanlık gecelerime ortak edemem seni" olması ne garip! acaba bu yüzden mi çok yalnızım. her gece farklı biriyle uyansam bile, koklamak ve öpüşmek olmadan nafile bu dünya!