1950'li yıllar Menderes zamanı. Demokrat Parti'nin
Türkiye'de büyük bir rüzgar estirdiği dönemde hiç
milletvekili çıkaramadığı tek il Kırşehir olmuş.
Kentte efsane gibi Menderes'in arabasına teneke
bağladığı söylentisi anlatılıyor. Kırşehir bunun
bedelini il iken ilçe yapılarak ödemiş. Nevşehir'e bağlanan Kırşehir'in ilçe yapılması Menderes'in
asılma nedenleri arasında da sayılmış. Kırşehirin ilçe yapılması türk tarihindeki tek örnektir. Daha önce böyle bir olaya rastlanılmamıştır.
en iyisi ben konuşmayayım neşet ağam memleketlim büyük saz üstadı söylesin
"Ana vatanımsın baba yurdumsun
Ozanlar diyarı şirin kırşehir
Uzak kaldım gurbet elde derdimsin
Hasretin bağrımda derin kırşehir
Kimi engin kimi yüksek evlerinle
Kimi fakir kimi zingin beylerin ilen
Kazaların nahiyelerin köylerin ilen
Gönlümün içinde yerin kırşehir"
gayet yobaz bir şehirdir. yıllar önce göreme'ye giderken buradan geçmiştik, bir görelim nasıl bir yer dedik, kız arkadaşım şortlu diye bir kaç tane kapalı kadın ve kız, kız arkadaşımı uyarma cürretinde bulundu. kendilerine çok ağır konuşmuştum. neymiş orası kırşehir'miş... ulan bura kırıkkale deseler yine inanırdım, hiç bir özelliği olmayan kasabadan hallice çorak ve mutsuz bir yer. bari insanları düzgün olsa, misafirperver olsa.
kızları güzel, insanları içmeyi seven ve biraz yobaz bi şehirdir. toplam 2 tane pavyon vardır ve bu pavyonlarda ankaranın eskiyen konsomatrisleri çalışır. Dügünleri bir kaç gün sürer, çok içki içerler aslında tekrar düşündügümde gidip yaşanılır yani o kadarda kötü degildir.
ev sahiplerinin kırık, manyak, gerizekalı ve öğrenci düşmanı olduğu bir şehirdir. yavaş yavaş gelişmekte olan bir şehirdir. sosyal aktivite olarak bir tek canlı müzikleri vardır. polisleri olaylara çok sonradan müdahale eder ve genelde yanlış tarafa müdahale eder. ve yine polisleri geceleri öğrenci çevirip taşşak geçmeyi severler. her yıl geleneksel olarak bahar şenliklerine emre aydın gelir. ahi evran-ı veli'den dolayı her yıl ahilik haftası kutlanır, fakat esnafları ahiliğin ne olduğunu bilmez. ha bir de "nöğrüyon, iyidir sen nöğrüyon" gibi sonsuz döngüye giren muhabbetleri vardır.
anadolu'nun eski şehirlerinden birisidir. şehir küçük, şirin olabilir ama insanının büyük bir bölümü silme yavşaktır. kaman ilçesi özellikle kırşehirlilerce de sevilmez. bu nasıl bir ildir. bu insanlar buraya referans yoluyla mı toplanmıştır incelenmesi gerekir. ayrıca emlak piyasası erzurumlulardan sorulur hadi bu ayıbınızı da atlamayalım. kiralar son dönemde artmıştır. bu da hükümetin dış politikası alakalıdır. uzun lafın kısası iyidir hastır ama insanı insan değildir.
şirin likten anladığımın şeylerin içerinde kendi halinde sevimli olgusu yer aldığı için evet şirin kendi halinde cacabey medresesi merkeze hakim konumda yer alıyor anadolunun en eski yerleşim yerlerinden birini olduğunu düşünüyorum buna rağmen eski mimari eserlerin sayısı epey az. insanların konuşmaları gonuşma şeklinde * yürüyerek şehrin her tarafı kolaylıkla gezilebilir abdalı meşhur ancak yiyemeyeceğine göre pidesini tavsiye ederim güzel yapıyorlar çarşıda gezen büyük kısmı öğrenciler oluşturuyorlar. etraf illleri pek sevmiyorlar düşüncesi içindeyim. neşet baba nın mezarında dua etmeden gelmeyin kesinlikle öyle şatafatlı değil belki tv de gördüğünüz kadar abartılı bulmayacaksınız ama gerek de yok zaten değil mi abartıya sadelikteki güzellik iyidir. üniversite şehre yakın yerde konuşlanmış velhasıl kelam güzel şirin belki bazıları için küçük vasıfsız olarak nitelendirir ama sizde de her duydugunuzda bir tebessüme neden olan birisi varsa kırşehirde şirindir kırşehir güzeldir güzelliği yaşatır.
küçücük bir şehircik, bu memleketli insanlar türkiye'nin en iyi şehrini burası zannederler maalesef, öve öve bitiremezler ama gezmeye kalksan 5 dakkada biter, hiç bi özelliği olmayan daral bir şehir. akşamları her yer çekirdek kabuğu olan, bir tane mecburiyet caddesi olan kırcity, öğrenciden nefret ederler ana geçim kaynağı öğrenci olduğu halde, ama yinede çok yerden yere vurmayayım bir gız sevmiştim oradan onu da zorla akrabasıyla everdiler, kız da elemanda üniversite mezunu, iyi üniversite mezunu hemde,o gızcağızda nefret ettğini söyler gırşehirden, aha konuşmam bozuluyo ya, tavsiyem gitmeyin görmeyin hiç de merak etmeyin hiç bir şey kaybetmeyeceğiniz bir şehirdir.
Lise hayatımın 3 senesini geçirdiğim şehirdir. Küçük bir çarşısı vardır. Kırşehirli olan arkadaşlarım öve öve bitiremezler. Benim için pek bir sey ifade etmez.
Ahilik geleneğinden uzak ve hatta bi'haber esnafı, kendini beğenmiş hemşehrileri olan, ekonomik boy hatta portatif denebilecek bir şehir(?)dir. Uzun yıllardır bu şehirde yaşamanın verdiği ıstırabı sizlere anlatamam. Hele hele Van gibi bir şehirden sonra buraya gelmek öncesinde Erzurum'u görmüş olmak gibi tecrübelerin ardından insan burada kendini köşeye sıkışmış hisseder.
Üniversite hocası ile öğrencisinin aynı restoranda pişti olabildiği, iki buçuk caddesi olan bu şehrin övünülecek yanları sadece geçmişte kalmıştır.
Ahi Evran, Aşık Paşa, Prof. Dr. Erol Güngör gibi zatların Neşet ve Muharrem Ertaş gibi ustaların hemşehrisi olduğu bu şehir geçmişi ile övünerek ancak gününü kurtaran vizyonsuz bir halk kitlesine sahiptir.
Çük kadar şehrin başkanına büyük başkan demeleri, Cacabey Meydanının geldiği hale gık çıkarmamaları, Kent Park'ın arıtma sorununa arıtma pahalı bir şeymiş diyerek karşı çıkmamaları gibi absürd halleri mevcuttur. Onlar için bu sikimsonik şehir en güzel yerdir.
Kent Park projesinin bir benzeri belki de emsal olarak alınan Sivas Aksu'nun görsellerine google üzerinden ulaşarak nasıl kaldırıldıklarını görmelidirler.
Son söz olarak Allah'tan kurtuldum amk yerinden...
Ankara'da yaşayanların %45 inin memleketidir efendim. Ha birde bunlara nerelisin sorusu sorunca "gırşeyir" cevabı alırsınız tam bir trajedi. Ha genelleme yapmıyorum ama bunlar çoğunlukla yozgatlılarla beraber kaldırımda oturan, şahin süren adamlardır.
Birtakım ucubulerin her Anadolu şehrini beğenmedikleri gibi bu şehri de beğenmemişler. Beğenmezseniz beğenmeyin. Sana göre öylesine bir şehir olabilir ancak her şehirde yaşanmışlıklar vardır ve birilerinin anılarında yer. En uyduruk şehirin bile bir tarihi bir anısı vardır. Eğer bu şehirde bu yaşanmışlıklar olmasaydı Neşet Ertaş gibi bir ustayı çıkarabilir miydi?