üniversitesinin binalarının büyük bölümünün petlas lastik fabrikası tarafından bağışlanmış(binalar eski depolar) küçük bir anadolu kenti.şehir merkezi 1 caddeden ibaret olup en önemli geçim kaynağı tarımdır.
bu ilde iki kere cuma namazına gittim. tesadüf müdür bilemem, imam ikisinde de ya içiyorsunuz madem, en azından camide içmeyin bari dedi. camiden çıktıktan sonra, cami duvarındaki bira şişelerini görünce imama hak vermemek elde değildi.
burada yaşarken insan hiç hoşlanmaz bu şehirden küçük gelir, sıkıcı gelir. ancak ayrıldıktan bir kaç yıl sonra bilinir kıymeti. şehirde hemen hemen her yere yürüyerek gidilebilir.
plakası 40 olan ilimizdir.
* iç anadolu bölgesi'nde yer alan ilimizdir ve 6 tane ilçesi vardır.
kırşehir, 2009 yılından beri filistin'in gazze şehri ile kardeş şehirdir.
bir an önce gidip görmek istediğim yerdir.neşet ertaş,garip hüseyin,çekiç ali(namı değer ceki çarli) gibi değerli müzisyenleri yetiştiren yer.
nurettin rençberin mersinden sonra yaşadığı şehir.
d.bakır silvan ilçesini çepe çevre saran kırşehirli sarı,arzu,faruk,seyit,yasemin,sultan adları tarihe geçecek kişilerdir.
her sene yazin tatile gittigim sirin ve kücük sehir. Merkezi yürüyerek 30 dakikada dolasilacak kadar kücük ama oldukca güzel sehir. Kalesi ve halka acik ayak sokulan termesi favori mekanim.
her şeyin olağandan biraz garip olduğu memleketim.
ankara'ya memur kenti derler, halbuki bilmezler ki esas memur kentleri iç anadolu'nun küçük kentleridir. ilkokulda 32 kişilik sınıfımda, ben de dahil olmak üzere 24 tane memur çocuğu vardı. Bu durumun başlıca sebepleri ulaşımın kolay, geçinmenin ucuz olmasıydı. en iyi ev 350tl ye kiralanabiliyordu. Ancak bilinmeyen bir etkiden dolayı kira ve ev fiyatlarının artması, memurların çoğunun buradan ayrılması yüzünden son 2 senede bu oran tersine dönmeye başladı. Hala ulaşım ucuz, ancak tabanvay ile. Öyle taksicileri vardır ki, taksimetre açmadan 2-3tl tutacak yere, 5 tl almaya çekinmezler. esanaf desen zaten onlardan da hayır yok; ufak tefek bir şey alacak oluyorsunuz, adamın(işini iyi yapanları tenzih ediyorum, ama çoğu esanaf böyle) hareketleri "neden alıyon bu küçcück şeyi, beni uğraştırıyon!" sözünün dışa vurumu şeklindedir.
merkezinde bulundurduğu 2 adet caddesi (terme ve ankara) gide gele bir süre sonra sıkar. velhasıl, standart bir anadolu şehri görünümünde olup, aslında öyle olmayan bir il, burada gördüklerimi, yaşadıklarımı hiçbir anadolu ilinde görmedim.
Konumu itibariyle sanayi kentlerinin (Ankara, Kayseri, Kırıkkale) gölgesinde kalmış, ihmal edilmiş, ancak son zamanlarda giderek gelişmekte olan şehir.