hüzünlü bir sahnedir. gözler aşağı bakar, ses tonu düşer... küsmüş küçük bir çocuğa dönüşürsünüz. anlatmak lazım ama gönül alabilecek kişilere. herkese gönül koyulmuyor.
aslında anlattım, sanki karşımdaymış gibi döktüm içimi, söyledim birer birer ne varsa. nasıl kırıldığımı, nasıl yaralandığımı. bile bile nasıl yaktın canımı diye sordum onlarca değişik cümleyle. kendi kendime de olsa anlattım hepsini belki içim biraz olsun rahatlar diye.
ama olmadı, rahatlayamadım. yüzüne karşı söylesem de rahatlayamazdım muhtemelen, çünkü o zaten her şeyin farkında olarak, bile bile kırdı her yanımı, anlatsam ne fayda.
başka kimseye de anlatamadım, içimde de Tutamıyorum. ne yapacağımı da bilmiyorum.
Birincisi sizi anlamazlar. ikincisi sizin duygularınıza tercüman olup yardım da edemezler. Saklayın tüm dertlerinizi kalbinize. Atın kilidi de bilinmedik bir köşeye. Eller ne bilir?