bugün

diğer adıyla "singapur kaplumbağa"sı... anavatanı florida ve meksika civarıdır... Kafalarının yan kısmında kırmızı, turuncu renkte şeritler vardır.
kendisi bir evcil hayvanat çeşididir... evlerde, akvaryumlarda beslenir.

http://tr.wikipedia.org/w...su_kaplumba%C4%9Fas%C4%B1
Üst âlem: Eukarya
Âlem: Animalia
Şube: Chordata
Alt şube: Vertebrata
Sınıf: Sauropsida
Alt sınıf: Anapsida
Familya: Emydidae
Cins: Trachemys
Tür: Trachemys scripta
Alt tür: Trachemys scripta elegans
cok dayanikli hayvanlardir.
sıkılınca yerlerinden cikmaya calisirlar.
kuytu koselerde saatlerce kalabilirler.
bazen ortadan yokolurlar ama asla ac kalmazlar, oyle günlerce ac dolasabilirler.
kabuklarinin hep sert olmasi gerekir, yumusayinca olurler.
gunes isigini görmeleri gerekir ki arada bir havalandirmak bahceye olmadi balkona koymak gerekir.
kis aylarinda napicaz derseniz, zararli olmayan ampullerden faydanilabilir.
kisin cok az yem yerler, korkmayin.
biraz buyuduklerinde kislari hic yem yemezler.
herseyi yiyebilirler, marul verin ozel yem verin, kiraz verin.
suyun dısındada uzun dayanabilirler.
sağlıklıdır.
hoş bir yazar adı olabilecek hayvancık türü.
(bkz: kabak götlü afrika dömelgeni)
dişileri erkeklerinden daha büyüktür ama erkeklerinin pençeleri dişilerden daha uzundur.
bir aralar binlercesiyle birden uğraştığım, sevimli bir yaratıktır. sevimli olmasına sevimli ama okadar çok hayvan bir arada olunca ortamdaki koku hiç de hoş olmuyor doğrusu. büyük bir akvaryumun içine atıldığında çok iyi bir yüzme performansı gösterirler.
göründüğünün aksine çok kuvvetli yaratıklardır. şu anda baktığım kırmızı yanaklı su kaplumbağası* 1-2 ay içerisinde feci şekilde büyüdü. alacak olanlara tavsiye kokusuna ve bakımına katlanacaksanız alın, sevimli ama yorucu yaratıklardır.
suyunu hergün değiştirmezseniz, leş gibi kokarlar...
pek şeker yaratıklardır vesselam. mimik yapamazlar ama ağızlarının yukarı eğimli oluşundan dolayı hep gülüyorlarmış gibi bir havaları vardır. sürekli açtır bunlar bir de. ne verseniz yerler allahsızlar. yem kabını görünce 8 seneden beri çıkamadığı fanusun içinden sanki bir anda çıkabilecekmiş gibi size doğru debelenir, alıp öpesi gelir insanın. hele bir de ışığı, güneşi görünce o incecik boyunlarını uzatıp umarsızca gözlerini kapatıp maymaşık maymaşık ısınmaları, insanı mest eder. ağızları vardır dilleri de vardır ama konuşamaz gariplerim. çok güzel hayvanlardır. kabuk değişimlerine şahit olmak, ayrı bir güzelliktir. her hayvan gibi masumdurlar. ama bunlar sanki daha bir masumdurlar, öyle ya kediyi köpeği sokağa atsan belki yolunu bulur ama bu minikler o kadar muhtaçtır ki, o minicik fanusun içinde ömürlerini tamamlarlar. bir nevi ilelebet bebektir bu hayvancıklar.

not: rıfkiyem seni yerim lan ağzını yüzünü yerim çok güzelsin, çok seviyorum seni boklu ya.
can parçasıdır.
kafası güzel kaplumbağadır.

(bkz: kaplumbağaya vodka içirmek)
beslemesi kolay can yoldaşıdır. pencere kenarına güneş alacak bir yere koyup akvaryumunu birde güneşlenebilecekleri bir taş parçası koyarsanız onlardan mutlusu yoktur dünyada.
o küçük leğenimsi havuzlarda bakılmaması gereken hayvancıktır. o şekilde bakıldığında bir haftada ölüyorlar maalesef. kaplumbağa alan parasına kıyıp akvaryumunu da alsın bir zahmet.
Muza bayılırlar, yediğiniz vakit bir ısırık koparıp veriniz, hastası olacak minnoş.
kızıl yanaklı su kaplumbağası veya singapur kaplumbağası olarak da bilinir amfibik bir yaşama sahip olup evcil hayvan olarak dünyanın dört bir yanına yayılmıştır. akvaryumun yanı sıra teraryum da hazırlanması gerektiği gibi plastik olan her şeyden uzak tutmak gerekir. güneş ışınları kabuğun yumuşamasını engeller, eğer güneş ışığından faydalanamıyorsa uv ışını gerekir. sağlık açısından haftalık olarak akvaryumda ki suyu değirtirmelisiniz. bakımı kolay gibi gözükse de oldukça zorlayıcıdır. (iki tane besliyorum)

cinsiyetin anlaşılması yavru iken zor anlaşılır o nedenle desenlerinden ayırt edilir. erkeğin karın kısmındaki desenler daha koyu ve daha sık, dişinin ki daha seyrek ve daha açık renkte, genelde halkalar halinde oluyor. büyüdükçe daha iyi anlaşılan cinsiyet ayrımını ise erkeklerde ön ayağının tırnakları dişininkine göre uzun, kuyrukları dişinin kuyruğundan daha kalın ve uzundur.

beslenmesi : hem etçil hem de otçullardır. yavru kapluşlarınıza, yemin yanı sıra vitamin takviyeleri yapmanız gerekir. veterinerden aldığınız vitamin iğnelerini suya haftada bir defa olmak üzere 3 damla damlatmanız da gerekir. kaynatılmıs yumurtanın akını ve yumurta kabuğunu ufalayıp ek besin yaptığınızda kabuğun yumuşamasını önlemiş olursunuz. yumuşayan kabuk için ilaçlar satılmakta ancak bunları kullanmamanızı öneririm, zira kaplumbağalarınız bu durumdan hiç memnun olmayacaktır ve zararlıdır. kaynatılmış balık, kırmızı et,sebzeler, meyveler, haftada bir olmak üzere tatlı olarak pasta ve çikolata bile verebiliriz. yaşları ilerledikçe otçul yetiştirmenizde fayda var.

kapluşlarınızın ne istediğini anlayabilirsiniz, kendilerini ifade edecek kadar zeki olduklarının altını çizmek istiyorum. akvaryuma doğru yaklaştığınızda suyun içerisinde size doğru yaklaşıp siz yer değiştirdikçe onlarda sizi takip ediyorlarsa acıkmışlardır. suyun üzerinde zıpladıklarına bile şahit oldum. evin içerisinde serbest bıraktığınızda dolaşıp sizi buluyor ve ayağınızın yanında bekliyorsa akvaryumunu özlemiştir. rahatsız olduğu bir ortamda bulunduğunda ve hastayken 'cik' diye ses çıkarıyor ben de çok şaşırdığımı söylemeliyim. eğer yemek yedirirken elinizi ısırma girişimleri oluyorsa, yemeğini düzenli vermiyorsunuz demektir. gürültüden çok korkarlar, ani hareketlerde yapmamanızda fayda var ve onlara kızdığınızı bilirler. eger bıraz serbest bırakmak istediyseniz gözünüzü üzerinden ayırmamanız gerekir çünkü bulduğu en kuytu köşeye gider ve hemen farkına varmazsanız bir daha bulamazsınız.

en önemlisi ise hastalıklarıdır ölüm ile sonuçlanmadan veterinere götürmelisiniz. akvaryum ve tetaryum ısı ayarının 28-30°c olması gerekir. soğuk algınlığı belirtileri ise iştahsızlık hareketsizlik ve burnundan baloncuk çıkarmasıdır.

kış uykusuna 3 yaşına kadar yatırmamınızı tavsiye ederim, gelişimleri için beslenmeleri şart ve buna hazırlıklı değiller.

tüm sürüngenler bağısaklarında besinlerin sindirilmesi için salmonella bakterisine ihtiyaç duyarlar . salmonella olmaksızın hiçbir sürüngen sindirim işlemini yapamaz faydalı bir bakteridir. insanlar için ise özellikle çocuk ve yaşlılarda , ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara yol açabilirler .karasal sürüngenlerin dışkılarına el ve beden teması sağlanmazsa hiçbir sakınca yoktur fakat su ile ilişkili sürüngenlerde , suya dışkıladıkları için tüm akvaryum suyu salmonella bakterileri ile kaplanır . kaplumbağaya dokunmak ya da suya dokunmak , salmonella kapmanıza sebep olur. salmonella bakterisi deri kesiklerinden ve ağız yoluyla rahatlıkla bedene geçebilir . sağlıklı yetişkinlerde kısa süreli baş ağrısından daha fazla rahatsızlık veremez , özellikle yıllardır sürüngenlerle ilgilenen kişiler bağışıklık kazanır ve etkilenmez .

bebekler , çocuklar , hamileler ve yaşlılar kesinlikle su kaplumbağaları ile temas etmemeli , temas olacaksa lastik eldiven kullanılmalı veya el temasından önce ve sonra eller iyice yıkanmalıdır .
akvaryumumda 2 tane beslediğim tosbağa çeşidi. Sakın plastik kaplarda beslemeyin cinayet işlersiniz.
satışı yaklaşık 6 aydır yasak olan kaplumbağa.

satışının yasaklanmasının sebebi, doğal ortamlarından toplanıp satılmasıdır. satan varsa ihbar ediniz.

ekleme: şöyle de kızlar duruşuma hasta pozları vardır.
görsel haberim yok gibi çek.
görsel iftarda balık keyfi.
görsel kankilerle eğlencenin dibi.
5 tl kadar değeri olan hayvan. plastik kabi bile kaplumbaganin kensisinden daha pahali.
Yaklasik dort gun once dogaya saldigim, iki yasina kadar büyuttugum sulu şeyler.
Beni hiç sevmediler.
Bakimi zor ve hemen ölebilen hayvanlar. satislari iyiki yasaklanmis.
ben caninin teki olsam sıkıldıkça bir tane satin alir, evde çesitli işkenceler yapardim. kollari felan kürdan gibi, çeksen kopar...
Hani benim aklima geliyorsa cidden yapan olmustur.
Namussuzlar...
6 yildir besledigim canim dostum, satisi yasaklandi ve artik karaborsada, yok mu arttiran.
barındırdıkları bir takım bakteriler sebebi ile, insan sağlığına zarar veren, avrupa'da yasaklanmış, türkiye gibi yasal boşlukların olduğu ülkelere ithali hala serbest olan kablumbağadır.
Çok duygusaldır.

Bence bu hayvancağızların doğada yaşaması gerek. Hadi blık ve kuş besliyoruz eyvallah da, bunlar evcil şeyler değil.

Geçen sene gerçek anlamda bir b*k çukurunda buldum bu cins bir arkadaşı. Yıldız parkına götürmeden önce bi temizleyeyip yıkayayim dedim. Eski boş bir akvaryumum vardı. Geçici süreyle içine taş ve su doldurup orada yaşattım. Bugün yarın götürürüm derken sürekli bi engel çıktı ve bugün onunla buluşmamızın tam bir yılı. Ve sanırım 8-9 yaşında falan tatlı bir şey.

Her gün akvaryumdan çıkartıp dolaşmasını sağlıyorum. Özellikle bahar ayında akvaryumda çırpınıp duruyor. Beni gördüğünde resmen deliriyor. Bana doğru yüzüyor akvaryumun içinde.

Kaplumbağa soğuk kanlı bir hayvan ama nedense sadece bana kendisini sevdiriyor. Elime aldığımda kendisini hiç içeri çekmiyor. Gündüz güneş dik bir şekilde yere nereye vuruyorsa oraya geçip ayakları kolları kafayı çıkartabildiği kadar dışarı çıkartıp resmen güneşleniyor şerefsiz.

Bugün, biraz önce beni ilk defa bu kadar duygulandırdı. 1 haftadır işim gereği pek ilgilenemiyordum. Akvaryumda mal gibi tıkılıp kalmıştı. Biraz önce beni görünce yine deli gibi akvaryumun camına tırmanmaya çalıştı. Önce elimle besledim. Sonra dışarı çıkarttım. Küçük bir köpek gibi mutlu oldu ileri geri koştu. Sonra dışarı çıkmam gerekiyordu, biraz baktım ve bana koşarak geldi. Ne yapacak diye merak ettim. ilk defa elini ayağımın üstüne koydu, kafasını baş parmağıma yaslayıp resmen sarıldı. 3-4 saniye bekledikten sonra kafasını kaldırıp bana baktı ve sonra geriye doğru kendisini atıp oda içinde neşeli neşeli koşmaya devam etti.

Ulan hayvan ben kapıyı kapatırken sol elini havaya kaldırdı ya. Daha ne yapabilir?!?

Velhasıl biz hayvanları yanlış tanıyoruz. Hepsinin duyguları var. Hepsinin mantıkları var. Hepsi mukayese yapabiliyor. Hepsinin vicdanı var.

Adam olun lan iyi bakın bu hayvanlara.
Sahiplendiğinizde eğer bir hastalığı yoksa bu türün kolay kolay hayatını kaybetmesi pek mümkün değildir zaten bu özelliğinden olsa gerek insanoğlu bir hevesle kendilerini sahiplenip sonra dereler yada avm havuzlarına bırakır gider garipleri en yaygın hastalığı akciğer enfeksiyonudur çünkü siz ne kadar ihtiyaç duyduğu büyük bir akvaryumdan tutup ısıtıcı filtreleri vs tas tamam sağlasanız bile yinede bu canlılar hastalanıyor çünkü hayvan doğal ortamında değil bir yerde mutlaka patlak veriyor zeki hayvanlardır mesala onlara kızdığınızı anlayabilirler gürültüden ani hareketlerden çok korkarlar birde özellikle yem verirken parmağanızı fazla yaklaştırmamanızı öneririm çünkü tahmin edemiyceğiniz derecede kuvvetli bir çenesi vardır mazallah parmağınızı kaptığı anda evinizin içinde acıdan ayaklarınızı götünüze vura vura koşar durursunuz yem konusunda seçicidirler her boku yemezler ama kurutulmuş karides favorisidir karpuz kıvırcık yumurtanın beyazı çilek kayısı bunlarıda siler süpürür sonuçta bir kedi köpek kuş yada benzeri canlılarla kurduğunuz iletişimi bu hayvanla kuramazsınız sahiplenicek olanlar bunu bilipte sahiplenmeli bakımı kolay değildir çok yer çok sıçarlar hatta bakımı en zor canlılardan biridir diyebilirim ama tüm bunlara rağmen kendilerine en azından yüzebilecekleri kadar tahsis ettiğiniz genişlikteki ve büyüklükteki akvaryumlarında kendi hallerinde takılıp ömürlerini tamamlarlar kedi kuş köpek ve diğer canlılar gibi akvaryum dışında yaşıyabilme özgürlüğüde malesef pek yoktur siz evde dolaşsın diye akvaryumundan çıkartıp salsanız bile en fazla yarım saate sizi evinizin içinde bulup akvaryumuna girmek istediğini size anlatmaya çalışır hele özellikle yazın bir güneşlenme ritüelleri vardırki adeta banu alkana taş çıkarır ama bu canlıların sindirim sisteminde bulunan salmonella bakterisinede dikkat edilmeli bu hayvana temas ettiğinizde mutlaka ellerinizi yıkamalısınız yıkamazsanız bu bakteri ciddi oranda bağışlık sisteminizi düşürüp kusma ve bulantıdan günlük Yaşamınızın içine eder son olarak da bu canlıların ömürleri 30 yıl kadardır.