Asker ve siyaset adamı. Askeri okulu bitirdikten sonra binbaşı rütbesiyle 1.Dünya Savaşına katıldı. Kurtuluş Savaşında Maraş, Antep yöresinde milli kuvveti kurmakla görevlendirildi. Karayılan ve Şahin Bey ile birlikte bu bölgede çıkan ayaklanmaları ve Kırşehir isyanını bastırdı. Maraş, Antep ve Urfa'da bulunan Fransız kuvvetlerine karşı yapılan çatışmalardaki başarısı ona, Antep kahramanı olarak ün sağladı. Ağrı isyanı sırasında kurulan istiklal Mahkemeleri'nde üyelik yapan Kılıç Ali, 1920-1938 yılları arasında Antep milletvekilli olarak TBMM'de bulundu. 1970'de Yeni Türkiye Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı. "Hatıralarını anlatıyor" (1955), "Atatürk'ün Hususiyetleri" (1955), "istiklal Mahkemesi Hatıraları" (1955) adlı kitapları vardır.
kurtuluş savaşından sonra verdikleri zararlar yüzünden aranan zengin rum ve ermenileri önce yurtdışına kaçırmıştır. kaçırdığı rum ve ermenilere ait devletçe el konulan mallarını rüşvet alarak geri vermiş ve tekrar yurda sokmuş ekibin içinde yer alır. yurda sokma işi üç ufak deniz gümrük memurunun başına kalır. bunun üç küçük memur işi olmadığı bir organizasyon işi olduğunu basbas bağıran gezeteci milletvekili celal nuri meclise bunlar hakkında soru önergesi verir. kılıç ali hakkında soruşturma açılır.
Tahkikat Komisyonu vazifesini bitirmis ve hazirlanan raporda kaçip giden bazi zengin Rum ve Ermenilerin savas sonrasi yurda dönüslerinde suç unsuru bulundugu sarahatle tesbit edilmistir!..Komisyon raporunda milletvekillerinden Kiliç Ali, Necmeddin Molla ve Rize Milletvekili Rauf gibi isimlere rastlanmis, bu arada Içisleri Bakani Ferid Bey istifa ederek bu Bakanliga Recep (Peker) getirilmistir. Ancak Ferid Bey'in istifasi aleyhindeki nesriyati durdurmamistır.
bu konuda yazılar yazan ve olayı gundeme taşıyan milletvekilini milletin ortasında silah çekmiş kabzasını kafasına vurup yarmış ve dövmüştür. "Ben hepinize gösterecegim. Gazetelere, Tahkik Heyetine, Içisleri Bakani'na hepinize gösterecegim.." diye bagirarak celal nuri'nin kafasına ne bulduysa fırlatmıştır.
meşhur bir komitacı. istiklal mahkemelerinde önüne gelen herkese idam kararı veren üç ali'lerden en gaddar olanı. atatürk'ün yakın korumalığını yapmıştır. türkiye cumhuriyeti'nin ilk kontrgerilla yapılanmasını inşa eden şahsiyet.
sabetaycı büyük bir kafirdir. yani öyle küçük, minik kafirlerden değildir. atatürk ün sürekli çocuk olarak hitap ettiği kılıç ali, birçok islam alimini şapka kanunundan asmıştır.
Kılıç Ali bir parti divanı toplantısında inönü’nün aynen aynen şöyle dediğini naklediyor:
Milli Egemenlik, kamuoyu sözleri birtakım süslü kelimelerden ibarettir. Böyle bir şey yoktur. Bütün dünyada geçerli olduğu gibi mesele, okur-yazar denilen azınlığın, okuması ve yazması olmayan çoğunluğu yönetmesidir. Azınlık denilen okur-yazarların da başına menfaat yularını geçirip hazine yemliğine bağladın mı, bütün idare yoluna girer ve düzenli işler.
(Kaynak: Kılıç Ali’nin Anıları, iş Bankası: 2010, sh. 553)
hey gidi koca kılıç ali...
liyakatsizmiş ve de yalakaymış...
öyle diyor fetöcüler...
ben bir anekdot aktarayım kılıç ali ile ilgili...
güney cephesi...maraş...
kuvayi milliye kuvvetlerimiz ve komutanları kılıç ali, maraş'ı işgal eden fransızlara ve yardakçısı ermeni itlerine göz açtırmıyor.
her gün baskınlar veriyor.
işgalci fransız generali çaresiz suriye'deki fransız kuvvetlerinden yardım talebinde bulunuyor.
fransızlar maraş'a ilk takviye birliğini gönderiyorlar.
ama kılıç ali gelen ilk takviye kuvvetin önünü kesip tepeliyor.
25 fransız askeri eşek cennetine gönderiliyor, bir sürü yaralı da cabası, üstelik kılıç ali fransızlardan pek çok cephane ve mühimmat ele geçiriyor.
tabi maraş'taki fransız generali bu baskını haber alınca çıldırıyor. ertesi gün ceceli köyünü yakıp katliam yapıyorlar...
tabi katliam haberi kılıç ali'ye ulaşıyor.
ve kılıç ali, fransız generale hitaben şu mektubu yazıyor;
"mert ol, çık karşıma erkek gibi dövüş, şayet bir daha kadın ve çocuklara dokunursan seni ve askerlerini köpek süngüler gibi süngülerim..."
ve dediğini yapıyor da...
köpek süngüler gibi süngülüyor fransız köpeklerini ve ermeni eniklerini...
sadece maraş'ta da değil.
adana'da, antep'te de köpek süngüler gibi süngülüyor itleri.
işte bu yüzden 1921'de kurtuluş savaşımızın ilk zaferi güney cephesinde kazanılıyor.
kılıç ali'nin kendilerini köpek süngüler gibi süngülemesinden illallah eden fransız itleri kaçıp gidiyor, hatta barış istiyor ve güney cephesi kapanıyor.
vatan da kurtulduktan sonra kılıç ali fransız itlerini köpek süngüler gibi süngülemeye devam ediyor.
ulu önder'in talimatıyla güney cephesinde faaliyetlerine devam ediyor ve 1934 yılında hatay'a giderek tayfur sökmen'in kuvayi milliye kuvvetlerine katılıyor.
tayfur sökmen ile atatürk arasındaki irtibatı sağlamakla görevlendirilyor, hatay'da da fransız itlerini köpek süngüler gibi süngülemeye devam ediyor kahraman tayfur sökmen ile birlikte...
ve şimdi kalkmış fetöcü eniğin biri kahraman kılıç ali'nin arkasından "liyakatsiz, yalaka" diye bağırmaya çalışıyor.
vallahi de billahi de alayınızı köpek süngüler gibi süngülerim...