Damadın son dönemde göz koyduğu.
Millet açlıktan ölüyor işten çıkarmalar gırla.
Adam diyor ki, işten çıkarılsan dahi 56 yaşına kadar tazminatı alamayacaksın. Artık borcun falan varsa da yahut işsiz kaldığın sürede paran yoksa da geber amk. Bana ne! Diyor canımız ciğerimiz damat.. Bu arada mecburi bes'ide getiriyoruz diyor. Bunların hepsinin sevgiden kaynaklı olduğu iddia ediyor güzel damat.
Damat.
oy kaybını göze alabilen iktidarlar tarafından kaldırılabilecek/kuşa çevrilebilecek tazminattır. benim hakkımı gasp ediyorsun sonra da adaletten bahsediyorusun. neyin adaleti bu anlamak mümkün değil.
edit: oy kaybı olur diyoruz da millet yine oy verir gibi.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in Müsiad toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye'deki emeklilik sisteminin ülke koşullarına ve dünyaya göre oldukça makul ve cömert bir yapıya sahip olduğunu kaydettiklerini söyleyip bu haksızlığı ortadan kaldırmak için adımlar atılacağını söylediği çalışmadır. sayın bakanımız, kıdem tazminatına işveren kanadından büyük tepki geldiğini belirterek 50'den daha az işçi çalıştıran kuruluşlarda da çalışanlara bu hakkın verilmediğine dikkat çekerek Türkiye'deki işyerlerinin büyük bölümünün 50'den az olduğu dikkate alındığında söz konusu uygulamanın çalışanlar arasında da büyük bir eşitsizlik yarattığını öne sürerek kıdem tazminatını kaldıran, bunu bir fona dönüştüren bir sistem için çalıştıklarını söyledi.12 ay çalışana bir aylık tazminatı hakkı veren sisteme göre getirilecek oranın 12'ye 1'den çok daha düşük olacağını söylemiş bakanımız. Telefon faturalarının iki maaaşa kadar olanını TBMM'ye ödeten milletvekillerini ki bu da yaklaşık 10 bir ytl'ye denk gelmektedir- bakanımıza hatırlatmak isterim. Bu eşitsizlik olmuyor da asgari ücretle bir yıl boyunca evini geçindirmeye çalışan bir çalışana o bir yılın sonunda yaklaşık 600 YTL ödenmesi hakkı mı eşitsizlik oluyor. Kendi maaşlarının arttırılması konusunda saatler içinde kanun ya da karar çıkartan milletvekillerinden sonra bu uygulamayı tasarlayan partinin adında "adalet" kelimesi olması ne garip bir çelişkidir. Eğer 50'den az işçi çalıştıran kuruluşlarda eşitsizlik olduğu savunuluyorsa bu eşitsizlik onların haklarının da devlet tarafından karşılanması ile giderilebilecekken, sen alıyorsan onlar da almalı demek varken, onlar alamıyorsa sen de alma demek nasıl bir mantıktır. akp işçiye sırtını beklenenden çabuk döndü. Oysa ki bu kanun çalışanın en büyük güvencelerinden biriyken çalışma imkanları bizzat hükümetçe riske ediliyor. Bunu da alın elimizden, hoptirinam hoptirinam.
yargının kontrolünden çıkmış bir iktidarın gasp etmek için fırsat kolladığı alın teridir.
son yasa teklifine göre, akp, 30'dan az işçi çalıştıran işyerlerindeki işçilere kıdem tazminatı ödenmemesini yasalaştırmak istiyor. emeğe bu kadar düşman bir iktidarı türkiye görmemiştir.
işçinin ve memurun yıllarca çalışıp, sonunda birkaç kuruş göreceğim umuduyla kahır çektiği paradır. gelin görün ki bu paraya gözünü dikenler var. neymiş efendim, bir fon kuracaklarmış herkesin parası orada duracakmış, 10 yıl dokunulmayacakmış ama devlet 10 yıl dokundurmadığı para için, %15 fon kesintisi yapacakmış. tavan 2,800 tl, fona geçtiğinde bunun yarısı üzerinden hesaplanacak. yani kıdem tazminatı 10,000 tl olan birisi 5,000 tl alacak. birde üstüne %15 fon bedeli kesilince geriye hiçbir şey kalmayacak. amaçta bu sanırım. geri kalan parayı devlete hibe etmemizi istemeleri... kursağımızdan geçen 3 kuruşa bile göz diktiler ya, yatacak yerleri olmasın, tek isteğim budur.