bugün

kolayca araba alınabildiğinin sanılması. gerçi bizde neden yoktu orası ayrı bir ironi ama çocuk aklı işte. tabi büyüdükçe gerçekler tokat gibi çarpıyor insanın suratına. bu devirde kredi çekmeden bir çöpe bile sahip olamıyorsunuz. allahtan vakıfbank taşıt kredisiyle bir araba sahibi olabildim zamanında yoksa imkansızdı.
Hilal, yarım ay, dolunay... Farklı gök cisimleri zannederdim.
Kendimi birşey sanırdım, halen değişmedi bu huyum.
yüz yaşına geldiğimiz zaman boyumuzun elektrik direği kadar olacağına inanıyordum. Neden böyle garip ve ilginç bir şeye inandırdım kendimi bilmiyorum ama çocukluk işte.
pembe arı maya silgimi bana ilk aldıklarında arıların öyle koktuğunu sanıyordum.
Hatırlamıyorum.
Sürekli biri beni takip ediyor zannederdim.
allah yukarda falan dedikleri için binaların bacalarını allah zannederdim. duman çıkıyorsa sinirlenmiş demek oluyordu.
sezen aksuyu yıldız tilbe, yıldız tilbeyi sezen aksu sanıyordum.
tabağımı bitirmeyince hayaletlerin yediğini sanıyordum
ramazan davulcusunu öcü sanıyordum
dünyanın ve insanların bana karşı düzenlenen bir oyun sanıyordum
hep masum ve çocuk kalacağımı sanıyordum.
Kiler marketler zinciri vardı , bilen bilir. Alışverişe gitmem söylendi kiler’e. ilkokuldayım daha ortaokula bile geçmemişim. Heyecanla kiler kartı alıp koşa koşa gittim ilk alışverişim olacak oradan diye.

Yaptım bir güzel alışverişimi, havalı havalı kasaya geldim kartı uzattım. Kadın yüzüme bakıyor ben kadına. Ben kiler kartı kredi kartı sanıyordum, kadın izah etti oracıkta. 3 gün dışarıya, o kadın ayrılana kadar kilere gitmemiştim.
Kendi cinsiyetinden birinden hoşlanamazsın, âşık olamazsın derlerdi, meğer homofobik ve cahillermiş.
Mandalinanın portakalın çocuğu olduğunu zannediyordum. Hala zannediyor olabilirim.
ilkokulun ilk zamanlarında, öğretmen 'düşmanlar topraklarımızı aldı' deyince topraklarımızı kamyonlara yükleyip götürdüler zannetmiştim.
Ülkelerin şehirlerin adları gökyüzünde yazar sanıyordum.
Babamı ölümsüz sanıyordum. Sonra babam öldü ve ben büyüdüm.
gökyüzündeki en parlak yıldızı seçip dilek tuttuğumda, gerçekleşeceğine inanır ve mutlu olurdum.
bir de günün birinde bulutlara dokunabileceğimi düşünürdüm sebepsizce.
siğara sarılan kağıtların üzerindeki arapça yazılları kutsal sanıp üç defa öperek yüksekçe bir yere koyardım.
Hastanelerdeki Acil servisi, gerçekten de ambulans gibi hastane kapısında bekleyen ve hastalara ilk müdahale yapılan servis sanardım.
Bilgisayarı kırınca içinden nintendo çıkacak sanardım.