Büyük buluşmanın ikibin onlu versiyonu olan samanyolu televizyonuna ait filmdi. Diğeride ikibin yedi yılında Taylan biraderlerin çektiği Cansel Elçin,Başak Köklükkaya, Binnur Kaya nın oynadığı korku filmiydi.
güzel film ancak ve ancak fazla durağan.
bazı olaylar birbirinden alakasız.
pek çok olay ana temadan uzak gelişiyor ve sonunda aha bak ana olayımız buydu deniyor.
ve sanırım helak kayıp köy denen filmin senaryosu biraz bundan esinlenmiş.
Deprem hakkında etkileyici bir taylan biraderler filmi. tarihin 17 Ağustos olduğunu filmi izlediğim sırada fark edince daha da etkileyici oldu. Ayrıca filmde korku unsuru bulunmamasına rağmen bazı korku filmlerinden bile fazla korkuttu.
Çocukluğumda sinemasına gittiğim gerilim filmidir. O zaman çok etkilenmiştim çok da hoşuma gitmişti. Yakın zamanlarda youtubedan arapça altyazılısını buldum ilerleterek kısa bir bakış attım, o kadar da iyi degilmiş. izlemeseniz de bir şey kaybedeceğinizi düşünmüyorum.
An itibari ile stv de oynayan garip bi şey.
Ruhlar muhlar çıkıyo,beyaz takim elbiseli polat alemdar dublajlı garip bi adam var(galiba cebrail), bomba atilma efektli cehennem filan var,psikolojim bozuldu yemin ederim.
su ara hukumet ile kafayi bozmus stv dizisi. rusvet almayan memur teomani (dizide memur irfan), gezi parki olaylarindaki imami ve bakanligi terkeden hayali kisiyi cennete gonderdiler. polisleri suren bakan mustesarini ve iranli devlet adamlarini cehenneme gonderdiler. ne guzel zaten siz karar veriyorsunuz kimin cennete gidecegine kimin cehnneme gidecegine.
stv'nin oscarlık korku filmlerine taş çıkartan fantastik yapımı.
benim anlamadığım şey şu; islam'da ahireti böyle canlandırmak yasak değil mi? muhafazakar olduğunu iddia eden bir kanalın böyle bir şeyle karşımıza çıkması trajikomik.
STV' nin göz bebeklerinden birisidir. Baştan aşağı beyazlara bürünmüş ama dini unsurlar işin içine girdiğinde tercih edilen sarık yerine son moda beyaz şapkasıyla arz-ı endam etmiş haberci baş roldedir. Özellikle kötü insanlara ölümün yakın koçum ayağını denk al diye ayar çekmektedir. Bu konuşma sırasında aha da mektubunu postaya attım ne yapcan şimdi diyerek kıllık yapan habercinin, mektubun yola çıktı mesajı için tamamen Amerikan tarzı kırmızı kadife kaplı bir posta kutusunu seçmesi manidardır. Dizinin en karizmatik unsuru cehennemde takılan kaslı zebanilerdir.
ne zaman zapping yapsam samanyolu tv'de zart diye karşıma çıkan dizi...
ulan o beyaz elbiseli melek herkese "abdullah" diyor ya bitiyorum, "sen şunu yaptın abdullah", "sen hakettin abdullah", "ölüm yakındır abdullah", herkese abdullah da abdullah, ulan bana gelmesin çok kötü bozarım haaa, "kardeşim benim adım abdullah değil, seni yanlış kişiye göndermişler, sen git doğru kişiyi öğren de ona git, hadi canım işim gücüm var şimdi hadi oyalama..." diye.
ulan dizi saçma, ben de saçmalıyorum şu anda ya zaten, neyse *
türk yapımı olarak beğendiğim en iyi gerilim filmleri arasında yerini alabilen bir film. etkisinde fazlaca kalıyorsun filmin sonunda aklınızda bir sürü soru işareti kalmıyorda değil tam bir ters köşe yapıyor. sonunuda biraz izleyene bırakmışlar benim için tek kötü yanıda o ne kitapların ne filmlerin sonunu getiremem illa yazardan beklerim bir son iyi veya kötü. bu ayrıntısı dışında gayet hoş bir film.
Mc diye stv'nin yan urunu olan bir kanalda su an gosterimde olan ne idiğü belirsiz resmen din kutsallariyla dalga gecen dizi sacmasi. Bu sakirtlerin yatacak yeri yok.