bunun daha da beteri şehri de geçtik, orhanlı , salihli , turgutlu , ömerli vb isminden bile vasatlık taşan ilçe boyutundaki yerlerde yaşayıp anayoldan transit geçenleri seyrederek biraz olsun değişiklik arayışıyla tatmin olmaya çalışmaktır. belli bir coğrafyaya ve sosyal ortama sıkışıp mahrum ve mahkum olma halidir. pek çoğu kendi psikolojisini ve iç dengesini korumak adına " yaşadığım yeri seviyorum. " der. ama dile getirilmeyen cevabın da " sanki sevmesen ne yapacaksın yarraam. " olduğunu içten içe farkındadır.
istanbulda yaşayan benim gibilerin kaçıpğ kurtulsak dediğimiz o ufak yerlerdeki yaşamdır. ama öyle iki gün kaldım of sıkıldım gibi karaktersizlik yok, ciddi ciddi düşünülendir. ama direkt anadolunun ortasına değil de daha deniz kenarına doğru kaymayı çok isterim ben de. daha sakin, daha huzurlu. istanbul tabi ki güzel ama yeterli değil benim hayatımda. yani insan isterse bmw ye binip 456 m^2 evde otursun, huzur başka bi şey. aradığımı bulacağımı tahmin ettiğim yaşam şekli.
yılın 9 ayını eğitim maksatlı büsbüyük şehirlerde geçirip tatilde memleketi olan bu yere dönen gençler için çekilmez hale gelendir. hele de liseyi de dışarda okuduysan ex arkadaşlarınla da yolun ayrılmıştır. kasarsın bi araya gelirsin ama sarmaz yani yolunuz ayrılmıştır bir kere. ilk 2 günden sonrası kabuslaşır. film dizi vs. izlersin bi süre idare eder, izlemek fiilinden hazzetmiyorsan ölmüşsündür ağlayanın yoktur zaten. internet olayına girersin o da bi yere kadar. tam bir inziva halidir. düşünmeye çok vaktin olur ve kafayı sıyırmakla sonuçlanır bu ekşın. off zordur zor. hele de karasal iklimin hakim olduğu bir belde ise. ölelim biz ölelim.
yolda yürürken kimsenin kimseyi görmediği bir yerden tüm gözlerin üzerinizde olacağı bir yerde yaşamak için herhalde o şehri çok seviyor olmak gerekir.
zor bir durumdur, hiç yaşamadım ama nedenli zor olduğunu tahmin edebilirim. en son filmlerin bir kaç ay sonra şehre gelmesi, istediğin herşeyi anında bulamamak gibi zorlukları vardır. örnek vermek gerekirse marmaris turizm merkezi olmasına rağmen bir bilgisayarcıya giderseniz ve yazıcı almak isterseniz yoktur, bilgisayar almak isterseniz yoktur cevap: izmirden gelecek.
ağrı, gümüşhane, artvin gibi bir şehirde yaşamaktır. Eğer doğal güzellikleri fazla, havası-suyu temizse ömrü uzatır, huzur verir. Ama küçük şehirlerde yaşamanın büyük dezavantajlarından birisi dedikodunun yaygın olmasıdır.
yıllık tatil için ve emekli olduktan sonra yapılması ideal olandır. bu şehirlerde genelde insanın hayallerini süsleyen güzellik doğa ortamıdır. yeşil mavi içiçe olacak, sessiz, sakin, mütavazi bir şehir olacak , başkaları için değil kendin için yaşayacaksın artık kimseye değil kendine hizmet edeceksin yazarken bile heyecanlandırır bu hayal insanı, örneğin amasra.
sıkıldım buradan gitmek istiyorum diyip,dur bir ikigünlüğüne test sürüşüne çıkıp döndüğünüzde oh diyip iyiki ani bir kararla kapıyı kapatmadım sana küçük şehrim dersiniz. her yer yakındır.her imkan vardır.sadece arada sıkıldığındahaftasonları atlayıp arabaya bir izmire bir ankaraya bir istanbula gidip gezer gelirsiniz.yazın tatil yörelerinde geçirir işinize oradan gidip gelirsiniz.bulunduğum yer çok güzel bir yer.
hayatının yarısını küçük şehirde, diğer yarısını da büyük şehirde yaşamış birisi olarak söylüyorum ki küçük şehirde yaşamak inanılmaz sıkıcıdır büyük şehre alışınca.
büyük şehir her şeyiyle insanlara büyük nimetler sunar. hatta o kadar fazladır ki bu nimetler, sen onlar sana geldiğinde değil, senin canın istediğinde onlara kavuşursun. büyük şehirde yaşamak seçme hakkına sahip olmaktır.
yok hacı yok, trilyonlar verseler bir daha kimse o anadolu şehrine tıkamaz beni. yıllarımı boşuna yaşadığımı anladım istanbul'a gelince.
burası dünyanın incisi, boru mu?
bulunduğu yeri yaşanabilir ya da yaşanamaz yapan insandır, onun için büyükşehir de küçük insanlarla yaşamaktansa küçükşehirde büyük insanlarla yaşamak evladır.küçük bir anadolu şehrinde küçük insanlarla yaşamaya mecbur olmak mı ? Allah sabır versin efendim.
Şu var ya şu, benim hayattaki en büyük hayalimdir. 3 büyük şehirde hatta kocaelini sayarsak 4 büyük şehirde de bulundum, elimde olan sonuç; ufak bir şehirde, mutlu komşularla, sabah selamını alabileceğin insanlarla yaşayabilmek; kıymeti bilinmeyen bir şans.
ananemlerde görüyorum, ayvalık- ören de yaşıyorlar, hep komşular, bir mutlu ege insanı hali; hep güzellik. Dedikodu olmuyor mu, oluyor. Ama o dediğin büyük şehirde de oluyor.
Emekli olunca ege kıyılarında bir köye yerleşme isteğimdir. Oraya yerleşip tamamen soyutlanmak istiyorum herşeyden. Nereler olabilir; Aydın, Muğla, Denizli bir çok şehirin köyleri olabilir.
bazı insanların emeklilik hayali , kaçış tatilleri mekanının ev sahibi olmaktır. hayatı basit yaşamaktır. basit alışveriştir az hırs az yorgunluk az trafik kirli olan herşeyin azı , huzurun , kolaylığın en çok olduğudur. ait olduğum ama çok uzaklarında bulunduğum şehirdir. (bkz: kastamonu)
üniversite okumak maksadıyla bir kaç sene yalvaç'ta geçirmektir. sokak lambalarının direklerine konuşlandırılmış megafonlarla ilanları, kayıp bebekleri, yanlış yere çekilmiş araçları anons eden o iğrenç sesi her sabah duymaktır.