- numan abi sence bu macı alma ihtimalimiz yüzde kac ?
+ valla kardeşim % 60 bence ya. sen ne diyorsun ?
- bence % 68 abi.
+ 60'ını anladık da o yüzde sekiz ne hilmi ?
+ bilmem ki abi, küsüratlı sayı verip inandırıcı olmak istedim.
- ulan 5 gram aklınla, tüküreyim sana!
+ 5 gram değil be abim, 5,38 gram.
- allah belanı versi hilmi!
+ olm bu kardeşin tam 2567,5 hatunla beraber oldu şimdiye kadar
- buçuk ne lan .
+ ya bırak kafam güzeldi. ben o karıya hatun bile demem ya, saydım işte onuda ölesine.
+ bsg
kadıköyde yol parası isteme taktiği uygulayan dilencilerin yeni yöntemi. bu akşam bi tanesi 70 kuruş istedi, inandık mı? inanmadık.. ama parayı verdik mi? verdik lan!
Öncelikle "sallamaya gerek olup olmadığı" düzleminde tartışılması gereken stratejidir.
"sigarayı bırakalı ne kadar oldu" sorusunun mantıklı yanıtı "3-4 ay falan" gibi bir şeydir; buna "3 ay 21 gün" diye yanıt veren biri aslında sigarayı bırakamamıştır. veya "kıymanın kilosu ne kadardır sence" diye sorduğunuz arkadaşınız "17,75 ile 18,50 arasında değişiyor" derse bu kişinin fazla hesapçı olduğuna kanaat getirirsiniz. yolda size "afedersiniz market nerede" diye soran birine "125 metre ileride" demeniz o insanda güvenden çok güvensizlik uyandırır. yani sayılar söz konusu olduğunda beklenen yanıtlar çoğunlukla yaklaşık tahminlerdir.
ortada bir soru olmadan sayı veriyorsanız bile, örneğin "geçen gün bir yerde insanların yüzde 23'ünün uyurgezer olduğunu okudum" , bu iddia karşıdakinde "bu kadar net bir bulgu imkansız" hissiyatını uyandırır. oysa "insanların yüzde 20'si falan uyurgezermiş" ortada aşırı bir iddia olmadığı için akla daha yakın gelecektir. "dünyada her gün ortalama 8952 bebeğin öldüğünü biliyor muydun" demeniz bile, bu daha hesaplanabilir bir bilgi olsa da, "neredeyse 9000 bebek ölüyormuş" ifadesiyle kıyaslandığında fazla didaktik ve ukalaca bulunur.
dolayısıyla tahminde bulunduğunuzu açıkça belirtmek, net bir sayı bilgisine sahip olduğunuzu iddia etmekten çoğu zaman daha hayırlıdır. sayının net bir şekilde verilmesinin gerekli olduğu durumlarda da ne kadar küsürat verirseniz, sayının yanlış olduğu ortaya çıktığında o kadar zevzek durumuna düşersiniz.
not: bu yazıdaki bütün sayılar sallamadır; gerçek sayılarla ilgisi yoktur. sallama sırasında hiçbir küsürat zarar görmemiştir.
çoğu zaman boyut değiştirip "küsuratlı sayı verince inandırıcı olacağını sanmak" halini alan olay. en komik ve dalga geçilesi örneklerinden biri de kfc restoranlarında uygulanmaktadır. sipariş verirsiniz ve şöyle bir yanıt alırsınız: "siparişiniz 11 dakikada hazır olacaktır beyefendi/hanımefendi." ilk duyduğumda görevlinin yüzüne karşı gülesim gelmişti, inandırıcı olmaya çalışıyordu ama gülünç duruma düştüğünün farkında değildi. şüphesiz ki böyle bir talimat aldığından, "emir kulu" sıfatıyla yapıyordu bunu. bense yılların tecrübesiyle bunun bir strateji olduğunu anlamakta gecikmemiştim. halbuki "10 dakikaya hazır" dese, ben ona yaren olurdum, dertlerini paylaşırdım, soğanın cücüğünü ona vermekten imtina etmezdim. fakat kör talih bunu bana çok görmüştü, nitekim siparişler de hazır olduğunda saatim yaklaşık 15 dakikanın geçmiş olduğunu söylüyordu.
-olum çok korkuyoum lan.
+len bırak şimdi.
-harbi lan. götüm üç buçuk atıyo
+korkam be kardeşim. bişey olmaz. bak küsüratlı sayı vermesen dalga geçiyosun sanıyodum.