kırgız türkü, özbek türkü, tatar türkü gibi türklerin birbirini zor anlaması neticesinde türkçe diye bir dilin olmadığı varsayılabbilir. bu sebeple türkçeyi inkar edecek tüm türklerin kürtçe yoktur demesinde beis yoktur. lakin türkçeyi inkar etmiyorsa kişi, "kürtçe diye bir dil yoktur" diyemez.
edit:
VI. Kırgızca-Türkçe deneyi
1. Men kün sayın erte turamın = Ben her gün erken kalkarım.
3. Şudgår ådamlar bilän tolä edi: birisi häydäyåtir, birisi målä båsäyåtir, båskaläri ketmån çåpäyåtir = Tarla insanlarla dolu idi: birisi çift sürüyor, birisi (yeri) tırmıkla temizliyor, başkaları da çapa çapalıyor(lardı).
4. Yer kuyåş ätråfidä äylänädi = Dünya güneş(in) etrafında döner.
5. Åldin åwkatlängänlär stoldän turişä yatibdi = Önceden yemek yemiş olanlar masadan kalkıyorlardı.
eğer varsa, neden bazı insanları bu kadar rahatsız ediyor... yoksa böyle bir dil, neden rahatlatıyor insanları, anlamak güç biraz. sonuçta eğer varsa, konuşularak var olmaya devam edecektir.. yoksa zaten yoktur. ancak, birilerinin yok sayması onu yok etmez..
kirgiz turkcesi, azeri turkcesi, ozbek turkcesi vardir, ve turkiye turkcesi ile cografi dagilimlardan kaynaklanan farkliliklari da vardir; fakat, kurdistan diye bir yer olmadigi icin kurt turkcesi de yoktur. dolayisiyla turki devletlerin dilleriyle bir karsilastirma yapilmasi dogru degildir. *
kaldi ki; kurtceye bir dil yorumu getircek olursak, melezdir. farsca, arapca, turkce.. gider. esperanto yada katalanca gibi. *
burada herkesin koca bir dünya cografyasi üzerine yayilmis milyonlarca türkün konustugu farkli türkce dillerini örnek olarak verdigini ve o zaman türkce diye bir dil yoktur dedigini görmekteyiz.
koskaca bir cografya üzerinde bu kadar cok insanin farkli dilleri ve kültürleri barindirmasi normaldir.
ama kic kadar kuzey mezopotamyada 20 cesit dil konusan bir avuc insandan bahsediyorsunuz...
bu herhalde; Lengüistik antropoloji uzmanı olan ve kürtçeyi çok iyi konuşan oldukça yaşlı (ki böylesine bi araştırmayı tamamlamsı için yıllarını sadece buna adamış olması gerekir) bir dilbilimcinin ömrünü adıyarak güneydoğu ve doğu da ki her köye tek tek giderek onları karşısına alıp, konuştukları kürtçeyle ilgili uzun süren kapsamlı analizler yaparak;
en sonunda vardığı çok önemli sosyal bir tespit olsa gerek diye düşünmekteyim *
zira bu şayet izmirin göbeğinde yaşayan, lehçe farklılığının ne demek olduğunu bile bilmeyen; genç bir reklamcı çocuğun hayatında hiç görmediği doğu ve hiç bilmediği bir dil olan kürtçe için ortaya attığı yalan, yanlış, saçma bir tez ise cidden ortada çok büyük bir hata vardır.
orda bahsedilen güneydoğu da doğup 18 yıl yaşayarak az çok ta kürtçe bilen biri olan şahsım; doğu daki her köyde tek tek analiz yapıp (ki bunların çoğunda insanlar türkçe bilmezler ve siz onlarla konuşmak için kürtçe bilmek zorundasınızdır) kürtçe içerisindeki farklılıkların lehçe farkından kaynaklanıp kaynaklanmadığını ayırabilecek nitelikte bir çalışma yapıldığına hiç şahit olmamıştır. zaten o kadar fazla köyü dolaşıp insanların dillerini incelemeye alarak böyle bir araştırma yapmak da cidden imkansız ve ütopiktir.
ayrıca bölgede yaşamış biri olarak; orada hiç bir köyün birbirini anlamadığına dair söylenen komediye ise sadece gülebilirim aksini iddia eden her arkadaşlada seve seve doğu ya gidip sadece televizyonda gördükleri o köyleri de gezebilirim.
çünkü ordaki köyler arasında kesinlikle lehçe farkı bile söz konusu değildir, bunu insanlarımız artık öğrenmelidir...
Kürtçe diye bir dilin olmaması, gibi bir başlığa yazmak aslında birinin yaptığı ironiyi çok ciddiye almak anlamına gelir. Gerçi bazılarına ironi bile kar etmez ama haklı kalmak, haklı olmak kadar önemlidir. hadi, haklı kalmaya çalışalım:
Türkçe'nin yücelmek için kardeşlerinin dillerini aşağılamaya, yok saymaya ve onların üstüne basmaya ihtiyacı yoktur. tersine, yılların getirdiği yasaklama, baskı ve zorla asimilasyon sonucunda bundan etkilenmiş ve çok az sayıdaki mehmet uzunlar sayesinde çukurun dibine düşmemeyi başarmış, yok olup gitmiş yüzlerce dile rağmen, binlerce yıldır ayakta kalmış bir dile karşı tüm türkiye'nin bir vefa ve gönül borcu vardır. hatta bu toprağın orijinal bir dili olarak onu korumak hepimizin görevidir. yılmaz erdoğan'ın dediği gibi işe, türkçe'nin, kardeşi olan kürtçe'ye el uzatmasıyla onu aydınlığa çıkarmasıyla başlayabiliriz.
artık kart kurt edebiyatının, kardeşimizin dilini yasaklamaya çalışmanın ayıp olduğunu kabullenme zamanıdır. Tüm dünyanın kabul ettiği bilimsel gerçeği, ural altay dil grubundaki türkçe'den farklı olan kürtçe'nin de bir dil olduğunu ve hintçe, arapça, farsça, ingilizce, fransızca gibi dillerle birlikte hint avrupa dil grubuna mensup olduğu gerçeğini kabullenme zamanıdır. böyle bir dilin olmadığına bizi inandırmaya çalışanların, komik duruma düştüklerini, en azından hata yaptıklarını kabul etmesi doğru olacaktır. Bu yalana inanmanın naifliğini fark edip, bu sahtekarlığa bilerek ya da bilmeyerek ortak olup üstelik buna başkalarını da inandırmaya çalışanları ayıplamanın tam zamanıdır.
bu iddia tam bir zırvadır. Kürtçe diye bi dil yokmuş, neymiş Bir ingiliz general oturmuş arapça-farsca-türkçeyi birleştirip böyle bi dil üretmiş. Bölgede kaldıkları kısa sürede de ne yapıp ne etmişler halka kabul ettirmişler. Yerel halk da bayılmış, hemen kabullenip evde, kırda bu dili konuşmuş. Günü gelmiş başka dil konuşamaz olmuşlar. Falan filan..
Adamlar hakkatten oturmuş kelimeleri falan araştırıyor, böyle bir dil olmadığını göstermek için.. Hani angutluk öyle bir dereceye gelmiş ki, "kürtçe yoktur" önermesini doğrulamak için yapılan kasıntıları türkçe'ye uygulasanız türkçe 3 dilin kırmasıdır, yoktur böyle bir dil sonucu çıkıyor. Şuan anlıyor musunuz kırgız türkçesini? kazak türkçesini? Türkçenin asıl türk-çe olması gereken hali o çünkü.
Tümden gelip kolaylaştırayım: Ortada iki insan karşılıklı konuşuyor ve birbirlerini anlamıyorlarsa, ortada iki dil vardır. Bu kadar basit...
kürt dili ve edebiyatı bölümü açılınca daha başka bir inkar politikası geliştirilmesi gerekli kılan, kürt halkına yapılan hakaretlerden sadece biridir...
zamanında kürt yoktur karttır kurttur diyen anlayışın bir diğer ürünüdür. bu anlayışın nelere hizmet ettiğini ve ülkeye neler getirdiğini acı bir şekilde tecrübe etmiştik zamanında.
kötü bir önermedir. ve dahii faşizm kokan, ve dahii öteleme kokan. neden koca bir milleti yok sayalım bunca yıldır yan yana oturuyorken. yok saymakla kaç arpa boyu yol alınabildi, bunu görmeyen gözlerin söylemidir.
ingilizce diye bir dilin olmamasına benzeyen asılsız bir iddiadır.
örnek; (i; ingilizce, t: türkçe)
i: i run each teen me?
t: ayran içtin mi?
aslında bu cümle ingilizce değil türkçe'dir. kürtçe'de ingilizce gibi olmayan bir dildir heralde. insanların biraz empati kurması gerekir. kendini diğerinin yerinde görüp onun yaşadıklarını hissetmesi gerekir. o çok inanılan allah sizi hıristiyan, ermeni, arap, çingene, kürt hatta hayvan bile yapabilirdi. bu nedenle, gerekirse hayvan haklarını bile savunması gerekir insan oğlunun. ama bazı kişiler, bundan bi haber "ben neysem diğerleri dışkım bile olamaz" tavırları içerisinde olabiliyorlar. bazı gerçekleri hiç edebiliyor, onları görmezden gelerek ve hor görerek kendini yücelttiğini sanabiliyorlar.
her ne kadar kabul edilmese de türkiye'de en az ingilizce bilen sayısı kadar vardır. ne gariptir ki kürtce bilen kişilere yanaşılıp 'bana kürtce küfür öğretsene' diye bilme cesaretinide gösteriyoruz.
iplenmemesi gereken bir önermedir.
türkçe ne kadar dil ise kürtçede o kadar dildir. dün kürt yoktur diyen
zihniyet; bugünkü özgürlük açılımlarından dolayı krizlere girdiğinden dolayı
bu tarz saçmalıklar saçmaktadır etrafa. sakin olun, çömelin...