insana insan, orospu çocuğuna orospu çocuğu muamelesi yaparak.
ha sen orospu çocuğuna insan muamelesi yaparsan, o aldığı güçle gider köpeğe de sarılır, teröriste de sarılır.
bunu yapan insanlar eğitim almış insanlardır zira milletvekili olma prosedürü bunu gerektiriyor. hiç kimseye, hiçbir şey öğretmeye değmez.
acımasız çözümlerdir. zira bu ülkenin biraz geçmişini bilen o lanet bölgede ne eğitimin ne de istihdamın hiçbir işe yaramayacağını bilir. eğitim götürsen öğretmenler ölüdürülüyor, fabrika kursan bombalanıyor. bu vahşi yaratıklar bizim canımızı daha fazla yakmadan o vahşi çözümlerden öteye gidecek hiçbir çözüm yoktur.
(bkz: sakin ol şampiyon)
kürt sorunu, bu ülkede kürt sorunu var, kürtler eziliyor, pkk hep kürtler yüzünden var, kürtler, kürtler, kürtler diye diye var edildi. o savcıların yayınladıkları kitaplarda makalelerde kürt sorununa çözüm önerisi olarak çoğunun ortak fikri neymiş bir bakılması gerekiyor öncelikle.
öyle ankara'dan sonrasını yakacan hacı'yla olmuyor bu işler.
ayrıca tabii ki eğitim çok önemli, sonra birileri gelip bir takım cahilleri kandırıyor sağda solda "pekeke benim abimdir benim ablamdır benim amcamdır" falan dedirtiyor, başka bir takım cahillerde televizyonda bunları izleyip kendi kendine genelleme yapıyor evet evet kürtlerin alayının ağzına salıncak kurmalı diyor.
barış denen şey, sıradan bir millet olmayan türk milletini asimile edecek şeyse böyle birşeyin anca rüyada görülmesi gerekir. bu iş askeri ve sert tutum sergilenmesiyle sadece ve sadece türklüğün ön planda olduğu bir yönetim şekliyle çözülür. bunu biraz kalıplaşmış babadan kalma romantik fikirlerle değil gerçekçi düşünün. bu ülkede türk ırkından başka bir ırk yaşamasın denmiyor. ne siz ne de çevrenizde tanıştığınız ve gördüğünüzü ırka göre ayırıp muamele çekmiyorsunuz. ama burası türk toprakları. türk milletinin yaşadığı varolduğu topraklar. türk topraklarınıda sadece türkler yönetir. bu yönetim ırk ayırmadan olabilir. ama bu yönetimde kürtlere kürtlük hakkı vermesi gibi birşey olamaz. türk dışında ki ırklar kurtuluş savaşında savaştıysa türk vatanı için savaştı. savaşmayanlar ise isyan çıkardı. şimdi bize hakkımızı vermediniz gibi gerzekçe bir gerekçe olamaz. bu sebeptendir ki hak isteyen kürtler kaşınan bir halktır. aynı kurtuluş zamanında isyan çıkarıp susturulanlar gibi. bu kaşıntıyıda alacak özü türk bir lider gereklidir. türk vatanı olduğunu unutmadan ama yaşayan diğer ırklarıda kendi milletinden ayırmadan yönetecek ve bu diğer ırklarda haddini bilip türk topraklarında yaşadığını kabul edecek. aynı amerikadaki amerikalı olmayan diğer halklar gibi. bunun bu yüzden çözümü taktiği vs. olmaz. tüm bunlar gerçekleştiği zaman kaşınan hiçbir ırk beni ayırma diyemez. diyenede gereken cevap verilir. unutmayın ki, bizi bölüyorlar bölüyorlar bölüyorlar, bize hak vermiyorlar vermiyorlar derken de bizi ve bize kavramlarının kullanılması bölücülüktür. türkiye deki hiçbir türk evladı, gruplaşarak kendi topraklarında kendisinin güvenliğini tehdit etmeyen, güzelliklerine zarar vermeyen ve nerde olduğunu bilen hiç kimseyi ayırmamaktadır.
hiçbir sorun kendiliğinden çıkmaz. kendi evine ev arkadaşı olsun, eve katkısı olsun ve yaşasın diye aldığı biri evine zarar vermedikçe sorun olmaz. bu sorunlar türk milleti tarafından çocukluktan beri görülmektedir ve yeni gelen türk nesli kürtler tarafından bilinçlidir. şöyle ki,
yaklaşık 10 sene önce eniştemizin yazlığına ailece tatile gitmiştik. burdaki halka açık plajda iki adet duş vardı. bizde denize giriyoruz. o sırada 2-3 tane çocuk dalaşıyor falan argo şekilde kendi çaplarında eğleniyorlar duşun orda. dikkatimizi çekti tabi babamla izliyoruz. bunlar dalaşarak birbirlerini itmeler falan duşluğu kırıyorlar. bildiğin metal boruyu ortadan kırıyorlar. birden su fışkırmaya başlıyor. çevredeki herkes sinirlendi ve çocuklara bağırmaya başladı. çünkü orası kumsalı temiz belediye tarafından iyi bakılan huzurlu düzgün bir tatil beldesinin plajıydı. her neyse bende öyle izliyorum akıl henüz ermiyor birşeylere. o sırada babam aynen şu şekilde tepki veriyor yanımda "kürtler.. pislikler ya mahvettiler duşu. duş kırılır mı" şeklinde. işte ordan başladı o bazı romantik barışcıl sosyalistlerin kızdığı düşünceler. tabi bununla beraber yaş ilerledikçe bu gözlem ve takip heryerde gerçekleşti.
sonuç olarak hiçbirşey sebepsiz değildir. tuvalet eğitimini bir türlü öğrenmeyen köpek sokağa atılmaya mahkumdur. cahil idare et denemez. kürtler hep sorun olmuştur. kürtler iyileşecekken dahada kötüye gitmiştir. bugün bütün tatil yörelerinde pislikler saçmaktadırlar. huzur kalmamıştır. daha bundan 3 sene önce kuşadası sahilinde muhabbete gelen 1-2 kürt tarafından telefonum akşam 11-12 gibi gasp edilmek istenilmiştir. barlar sokağıda bu tarz vaziyettedir. daha ne anlatılır bilmiyorum ama. ev türklerin. biz evimizi paylaşmak istiyoruz. ama evin sahibi biziz. haddini bilirsen kaşınmazsan çok güzel yaşarız. ama dersen ki bende yaşıyorum bu evde sıçtıktan sonra sifonu çekmicem. gidersin yada haddin bildirilir. çözüm budur işte. çözümü yaratacak olan kürtlerdir. türk vatanı türk başbakan ve cumhurbaşkanı tarafından yönetilmelidir. belli bir sayıda farklı kültür ve ırklardan temsilci milletvekilleride meclisde bulunmalıdır onların görüş açısınıda bu güzel vatan için meclise sunmalıdır.
bunu "kürtler de buranın insanı" diye eksileyecek güzel arkadaşım; madem öyle kendilerini ayrıştırıp terör yaratmasınlar. efendi gibi takılsınlar. yoksa eğer en barışçıl çözüm budur. soykırım mı yapalım illâ?
bunu "ne süreceğim yaa" diye eksileyecek güzel kardeşim; zamanında yapmadığımız bir soykırım yüzünden topumuz "soykırımcı" ilân ediliyoruz dünyada. üstelik ermeni sürgünü'nde ölenlerin çoğunu öldürenler de kürtler idi! haa dersen ki "nasıl olsa bir asır geçmeden soykırımcı ilân edileceğiz"; sen de haklısın.
kürt sorunu adı üstünde kürtlerin sorunu olduğuna göre ve adamlar sorunumuz var diyorsa bizlere değil daha çok onların ne istediklerine bakmak lazım. birileri kürt sorunu yok diyor, birileri kürtçe eğitimin ne faydası olacak diye avrupa'dan örnekler veriyor, birileri önce terör bitirilmeli diyor, birileri fakirlik diyor. bunların hiçbirisi çözüm önerisi değil. var olan sorunu çözmemek için bahane. bir hasta geldiği zaman hastaya neyin var sorusu ilk sorudur. onun şikayetini dinlemeden sen duş alıp dışarı çıktığın için, sigara içtiğin için hastalanmışsın denmez. sorunu çözmek için ne sorunun var diye sormak lazım.
öncelikle avrupa özellikle almanya'da türkçe eğitim yok diyen ve kürtçe evrensel bir değil ki neden öğrenilsin diyen arkadaşa bir link vereyim. http://www.bighaber.com/a...nca-turkce-egitim-alacak/
almanya dışında birçok ülkede yılardır türkçe eğitim veriliyor ve çaresizce almanya'yı örnek veriyorsunuz ama onlar da doğruyu bulma yönünde ilerliyorlar.
ayrıca kürtler bu ülkenin kurucu halklarından biridir. kimse kürtlere kurutuluş savaşı sürerken türkler asli unsurdur ve azınlıkları asimile edecektir demedi. onu da boşver dünya artık insanları asimile etmeyi insanlık suçu olarak görüyor ve farklılıkları destekliyor. biz ise birlik beraberlik deyip farklılıkları yok etmeye çalışıyoruz. öyleyse neden çok partili düzene geçtik ki? tüm partiler ve insanlar birbirinin aynı olacaksa hiç gerek yoktu...
çözümleri sıralayayım. en önemlisi empati yapabilmek. küçük bir örnek; varsayalım kürtler bu ülkede güçlü ve çoğunlukta, bizlerde azınlık kalmışız. bize türkçe yasaklansın ister miyiz, kendi şarkılarımızı kürtçe söylensin ister miyiz?
tüm terör bitsin kendiliğinden düzelir diyorlar. o teröristler sürekli bitiyor ve yerine yenileri geliyor. pkk için 40 bin kişinin katili diyoruz. oysa ölen asker ve sivillerimiz 7000 civarı. yani 33.000 pkklı öldürmüşüz. geçen sene 5000 terörist vardı. 1000 tanesini öldürdük, 1000 tanesi pişmanlık yasasından yararlandı ama hala 5000 terörist var. 33000 terörist öldürdüğümüze göre şu an olan 5000 teröristi 7 kez öldürüp bitirmişiz demektir. ama terör bitmiyor. öldürmek yetmiyor. pkk kadrosunu 5000 kişiye endekslemiş. 5000 kişiyi beslesem bu kadar kişi bana yeter diyor ve azaldığı zaman yerini dolduruyor.
pkk olayının çözümü kürt meselesinin çözümüne bağlı. terör kürt meselesi ortaya çıkarmıyor, kürt meselesi olduğu için terör var.ülkemiz kürt vatandaşlarımız için çekim kaynağı olmadığı sürece bu pkk bitmez.
nasıl çekim kaynağı olabiliriz? farklılıkları kabullenip, farklı insan ve kültürlere saygı gösterdiğimizde. ama türkiye için farklılığın olması "bölünmek" olarak nitelendiriliyor. resmi ideoloji farklılıkları istemiyor. kim farklıysa tepeliyor. yani bir gün "türk milleti siyah saçlı insanlardır" derler ve sarışınları bölücülük yapıyorsun deyip zorla saçlarını sarıya boyatmaya kalksalar hiç şaşırmam.
önemli olan bu ülkenin zencilerine nasıl davranacağımız. amerika zencileri için çekim kaynağı olmak için sisteme köle olarak asimile etmek yerine pozitif haklar vererek entegre etmiş. bizler pozitif haklar değil en ufak hak vermeden önce terör bitsin diyoruz. bu şekilde terör bitmez. gün gelir, şiddet bitmez ve karşılıklı artabilir. halk arasına yayılabilir ve zenci beyaz kavgası gibi sokak ortasında zenciler beyazları beyazlar zencileri öldürür. son günlerde bu şekil bir provokasyon var. anlaşılan o ki bazıları olayın bu dönüşümü geçirmesinden mutluluk duyacaklar veya farkında olmayacak kadar kör...
pkk son zamanlarda olayı bu şekle çevirmeye başladı. yayın organlarında "türkler türkiye'nin şu şehrinde kürtlere saldırdı, işten attı, haksız yere tutuklayıp hapsetti" propagandası yapıyor. bizim medya olayı büyütüp iç savaş olmaması için bu haberlerin üzerine gitmeyip yayınlamıyor ama böyle giderse türkiye'nin her yanında halk böyle bir şey olduğunu gözleriyle görerek farkedecek ve karşılıklı bir kavga başlayacak...
kürt vatandaşların önce ne istediklerinin adını tam koyması ile sorunu tam manasıyla tanımlamak mümkün olacağından, çözüm üretmekte bir o kadar olası olacaktır.
sorun pkk ve yandaşlarının türkiye cumhuriyeti tarafından kürt vatandaşlarının tümünü temsil eden bir unsur olarak tanınması gerekip, gerekmediğidir. bunu reel olarak tespit etmek maalesef pkk nın hiçbir şekilde amacı değildir. sorun kürt milliyetçiliği yapan hatta yaptırılan belirli bir sınıfın, tüm kürtleri temsil hakkını tiranvari bir zorbalıkla ele geçirerek, türkiye cumhuriyetine isteklerini dayatması olduğundan ve durum bu iken türkiye cumhuriyetinin kendi kimliği ve çatısı altında yaşayan birçok etnik unsurdan sadece bir tanesi olan kürt vatandaşlarını bu dayatıcı azınlığa haklı olarak dahil etmemesinden ibarettir. bu sorunun mantıklı bir kaynağı olmadığından, mantıklı bir çözümüde olamaz. pkk nın dayattığı istekler asla kürt vatandaşların istekleri değildir. dile getiren hainler kendi tiranlıklarının yapı taşlarını talep etmektedirler. bu istekleri yerine getirecek devletin, devletliğinden bahsedemezsiniz.
üniter bir devletin, payında yer alan kürt unsurların, kendi içlerinden çıkartıcakları sivil temsilcileri, tüm kürt halkını kapsayacak şekilde sorunların adını koyarak meclis çatısı altına sokmaları ve istedikleri tüm hakları bu çatı altında aramaları gerekmektedir. bdp nin böyle bir çözüm sürecinde kürt halkını temsil etmediği ortadadır. kürt vatandaşlarımız elini taşın altında ezdireceğine, tüm bedenini taşın altına sokmayı göze alıp, kendi bağırlarından çıkan temsilcilerle temsil edilmeyi seçmeli, seçebilmelidir. korkularıyla yüzleşmesi gereken devlet değil, bölge halkıdır. bu korku devletse de, pkk ise de açık yüreklilikle çıkıp söyleyebilmelidirler. mevcut statükocu ortamın aşılması ancak bu şekilde mümkün olacaktır.
bu mhp, bu chp, bu akp, bu bdp, bu pkk oldukça olamayacak eylemdir.
5 bağımsız değişken, beşinden biri tutmadı mı denklem çıkmıyor.
halka bıraksalar çoktan çözülür de. kürtlerin kendi derin gladyosu ve türklerin derin gladyosu halkın eline bırakmıyor.